Full Node Coworking

Mimari Tasarım
LXSY ARCHITEKTEN

Toplam İnşaat Alanı
1.000 m2

Tamamlanma Tarihi
2018

Proje Yeri
Berlin, Almanya

FotoÄŸraflar
Anne Deppe

LXSY ARCHITEKTEN tarafından eski postane binasından dönüştürülen ortak çalışma alanı Full Node Coworking, çeşitli çalışma senaryolarına imkan tanırken, farklı gruplar arasındaki iletişimi teşvik ediyor.

1927’de Jakob ve Fritz Nissle’nin inÅŸa ettiÄŸi, Berlin Kreuzberg, Skalitzerstraße’deki eski postane binası, LXSY ekibi tarafından dönüştürülmüş ve yaklaşık 1.000 metrekarelik ortak çalışma alanıyla çeÅŸitli ofislere hizmet veriyor. Full Node Coworking, Blockchain ÅŸirketlerinin birlikte çalışmasına, büyümesine ve geliÅŸmesine olanak tanıyan, çaÄŸdaÅŸ tasarımlı bir ortak çalışma alanı. Barındırdığı çalışma mekanları ile, Blockchain topluluÄŸu içinde bilgi paylaÅŸmanın yanı sıra, kriptografların, giriÅŸimcilerin, blockchain start-up’larının ve serbest çalışanların kolayca aÄŸ kurabileceÄŸi hiyerarÅŸik olmayan bir baÄŸlam oluÅŸturuyor. İç mekan konsepti; sabit masalar, atölyeler, etkinlik/toplantı odaları, dinlenme salonları, beyin fırtınası odaları, telefon kutuları, ses kutuları ve bir uyku kutusu gibi farklı çalışma yöntemlerine hitap eden alanlardan oluÅŸuyor ve gruplar arası iletiÅŸimi teÅŸvik ediyor.

Orijinal açık kat planı korunarak 100 kişilik çalışma birimi için alan açılmış, aynı zamanda iletişimi, dinamizmi ve konsantrasyonu teşvik eden ferah bir ortam yaratılmış. Giriş, resepsiyon bankosu, kafe, açık atölye, etkinlik ve çeşitli büyüklüklerdeki toplantı salonları birleştirilerek esnek bir ortak çalışma alanı sunulmuş. Şeffaf bölücüler ve akustik önlemler odaklanarak çalışmayı kolaylaştırırken açık alanlar etkileşimi kolaylaştırıyor. 

Yüksek kalitede bir çalışma ortamı yaratmaya odaklanan bireysel tasarım çözümleri, zamansız malzemeleri içeriyor. Mimari tasarımı, günümüzün teknik ve pratik ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılarken, koordinasyon kolaylığı sayesinde karakteristik bir tutum sergiliyor. Çalışma alanında ağ oluşturma fikri, yalnızca kullanılan ışık bantlarıyla ve merkezi bölgenin mekansal sürekliliğiyle değil, bölücü cam duvarlardaki yazıların zincirsel hareketiyle de yansıtılmış. Açık ve kapalı alan kurgusu, çeşitli çalışma senaryolarına imkan tanıyan uyumlu alanlar yaratarak, birbirine bağlanan zincir etkisi vurgulanmış.