beef architekti tarafından tasarlanan Casa Fly’da geleneksel malzemeler ve yapım teknikleri iklim şartlarına cevap verecek şekilde kullanılmış.

Casa Fly, tarih ve geleneklerin başrolde olduğu pitoresk taş kasabalardan oluşan Mallorca adasında yer alıyor.

Tasarımda yerel bir taş ocağından elde dilen taşlar, adanın genelinde sık görülen “pedra en sec” isimli geleneksel yöntemle uygulanmış. Bu yöntemle inşa edilen yapıların taş cepheleri, estetik birer görünümün yanı sıra yüksek ısı yalıtımı performansına da sahip. Bu yapı grubu, 2018 yılında UNESCO tarafından İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası ilan edilmiş.

Adanın iklimi doğal havalandırma ve gölgelendirme tekniklerini gerekli kılmış. Pencereler duvarın iç kısmında konumlandırılarak beton plakalar gölgeleme aracı olarak kullanılmış. Katlanır ahşap cephe elemanları da doğal bir ısı kontrol yöntemi tanımlarken boşluklu yapısı sayesinde kapalıyken bile hava sirkülasyonu sağlıyor.

Doğal havalandırma önemli bir tasarım girdisi olarak ele alınmış. Her katta bulunan çeşitli pencere açıklıkları, taze havanın içeri girmesini ve evin içinden çatı pencerelerine kadar akmasını sağlayarak yatay ve dikey havalandırmaya yardımcı oluyor.

İç mekanda özel üretim mobilyaları öne çıkarmak hedefiyle ahşap, taş ve beton gibi temel yapı malzemeleri sade renklerle ve basit halleriyle kullanılmış.