Gianni Botsford Architects’in Londra’da, kent içinde saklı kalmış bir bahçe içerisinde konumlandırdığı “Bahçedeki Ev”, bakır kaplı çatısıyla dikkat çekiyor.

Gianni Botsford Architects tarafından tasarlanan “Bahçedeki Ev”, Londra’da bir yapı adasının ortasında bulunan bir bahçe içerisinde yer alıyor. Yapıya 1840’ların Notting Hill konutlarından birinin hemen yanından, dar bir geçitten geçilerek erişiliyor. 2018 yılında tamamlanan yapının dışarıdan bakıldığında en dikkat çeken kısmı, bakır kaplı çatı strüktürü. Ladin ağacından elde edilen lamine ahşap kirişlerle oluşturulmuş çatının çift taraflı eğrisel formu, en üst noktasında cam bir pencereyle tamamlanıyor. Tamamen şeffaf olarak tasarlanan oturma mekânının üzerini örten çatı, yarattığı hafiflik hissiyle adeta yüzer şekilde yer alırken, iç mekânlar ve içinde bulunduğu peyzaj arasında bir ilişki kuruyor.

Topraktan çıkan doğal bir malzeme olan bakır, yapının birçok yerinde kullanılmış. Bu anlamda evin büyük bölümünün toprağın altında yer alması fikriyle uyum içinde yer alan bakır, aynı zamanda ışığı yansıtabilen bir malzeme olması nedeniyle tercih edilmiş.

Zemin seviyesinin altında iki kata sahip olan evin dar, kuzeye bakan arazideki konumu nedeniyle, gün ışığını sekiz metreye kadar derinlere almak, karşılaşılan en büyük zorluklardan olmuş. Binanın formu ve organizasyonu oluşturulurken ışığın iç mekânlara kadar en etkin şekilde ulaşabilmesi için dijital, üç boyutlu analiz araçları kullanılmış. Işık ve gölgenin bir dizi avantajları ve dezavantajları kullanılarak oluşturulan yapının çadır formu, evin iç mekânlarında yaşanabilir, sıcak bir his yaratıyor.