30’lardan kalma bir fonksiyonalist mimari örneği olan Lasipalatsi, JKMM Architects tarafından yenilenerek, çağdaş sanatın uygulama ve sergilenmesindeki değişimlere cevap verecek galeriler ve meydanla desteklenmiş.

Amos Rex’in kökeni, 1965’ten beri Helsinki’nin önde gelen müzelerinden biri olan Amos Anderson Sanat Müzesi’ne dayanıyor. 21. yüzyılda çağdaş sanatın uygulama ve sergilemesindeki değişimlere cevap vermek ve yeni sanat deneyimleri sunmak için yeni bir mekanın, müzenin, gazete ofisinden dönüştürülmüş mevcut binasından daha uygun olacağı sonucuna varılmış. Finlandiya’nın en iyi korunmuş örneklerinden biri ve 30’lardan kalma bir fonksiyonalist mimari örneği olan Lasipalatsi, müzenin yeni binası olarak belirlenmiş. 

Lasipalatsi binası, Finlandiya’daki ilk harici neon aydınlatmayı da içeren orijinal özellikleri korunarak kapsamlı bir şekilde yenilenmiş. Helsinki Şehir Müzesi ile ortaklaşa yürütülen çalışmanın sonucu olarak, orijinal tasarıma uygun bir malzeme ve renk paleti tercih edilmiş. 

Ziyaretçiler, yenilenmiş Lasipalatsi’nin meydanın manzarasını sunan fuayesinden, bodrum galerilerine bir merdivenle iniyor. Yeni galerinin çatısı, küratörlerin tercih etmesi halinde sergilerin doğal ışıkla aydınlatılmasına izin veren açılı çatı pencerelerine sahip bir dizi kubbeden oluşuyor. Betondan desenlerle kaplanmış olan kubbeler, galerilerin üzerindeki yeni meydanda hafifçe kıvrılarak yükselen formlar oluşturuyor. Bu meydan, ayrıca, galeri gösterilerini destekleyen açık hava etkinliklerine imkan sağlıyor. 

Lasipalatsi bünyesinde bulunan mevcut restoran ve dükkanlar ticarete devam ederek Helsinki şehri için bir sosyal odak tanımlıyor.