Designist’ten İstanbul’un Tarihinden İlham Alan Bir Otel Yapısı: Lamartine Otel Taksim
Taksim’deki Lamartine Otel İç Mimar Aslı Arıkan Dayıoğlu liderliğinde ulusal ve uluslararası ölçekte ödüllü iç mimari projelere imza atan Designist tarafından tasarlandı. İstanbul’un tarihinden ve kültüründen ilham alınarak tasarlanan projede organik ve yumuşak hatlı formlar kullanılarak sakin ve huzurlu bir atmosfer yaratmak hedeflendi.
Taksim Talimhane bölgesinde yer alan Lamartine Otel, Aslı Arıkan Dayıoğlu liderliğindeki Designist tarafından bir ek yapı ilavesiyle renove edildi. Adını otelin bulunduğu sokağa ismini veren ve 1800’lü yıllarda İstanbul’da yaşamış, İstanbul ile ilgili birçok eser vermiş olan şair Alphonse de Lamartine’den alan Lamartine Otel’e proje kapsamında ilave edilen apartman yapısı ise bir zamanlar İstanbul’un eski ses sanatçılarından Deniz Kızı Eftalya’ya aitmiş. Billur Apartmanı karşısında yer alan ve Deniz Kızı Eftalya’ya ait asıl ismi Şen Apartmanı olan binanın giriş kapısında yer alan “lir” figürü ise yapının en dikkat çekici noktalarından biri haline gelmiş. Yapıların mimarı ise Ankara’daki Etnografya Müzesi ve Türk Ocağı’nın mimarı, aynı zamanda resim, heykel ve alçı süslemelerinde usta Arif Hikmet Koyunoğlu’muş. Bu tarihi ve kültürel bağlam ve iki sanatçının hikayesi Designist’in iç mimari tasarımını üstlendiği projeyi biçimlendiren en önemli çıkış noktaları olmuş.
İki yapı, orta bölümde oluşturulan amorf formlu bir duvar konseptiyle birleştirilmiş. Zemin katında resepsiyon bankosu, oturma alanları, ofisler ve bir lobi barın bulunduğu otel yapısında üst katlarda odalara, bodrum katta ise kahvaltı salonuna yer verilmiş.
Geceleri İstanbul Boğazı kıyısındaki mekanlarda şarkı söyleyen ve enfes sesi tüm Boğaziçi’nde yankılanan Eftalya’dan ilham alan Designist, müzik tınılarının dalga hareketlerini soyutlaştırılarak otelin iç mekanlarına yansıtmış. Lobi tavanında bu dalga formlarının güçlü etkisi hissedilirken, zeminde ise özel kesim doğal taşlar kullanılmış. Tüm duvarlar köşesiz dairesel formlarla oluşturulmuş. Asansör ve merdiven kovasının yer aldığı duvarın sert etkisi koyu renk aynayla kaplanarak ve yansıtma yapılarak kırılmış. Ayna kaplı duvarın bir bölümünde ise İstanbul Boğazı’nın siluetinden esinlenen amorf formdaki doğal taş kaplamalara yer verilmiş. Genel olarak organik formların hakim olduğu Lamartine Otel’de nötr renk tonları kullanılarak sakin ve huzurlu bir atmosfer yaratılmış.
Designist, otel odalarını daha ferah ve geniş göstermek için açık renk tonları, açık dolap ve banyo sistemleri kullanmış. Deniz Kızı Eftalya’nın anısını canlandıran kadın siluetlerinden sanat eserlerine, duvarlarda Eftalya’ya ait plaklara ve fotoğraflara yer verilmiş. Duvar kağıtlarında ise ses dalgalarına gönderme yapan desenler kullanılmış. Islak hacimlerde büyük boyutlu seramiklere yer verilerek derz görüntüleri azaltılmış ve separatör olarak da ışığı geçirebilen opak cam malzeme kullanılmış.
Katlar arasında dolaşan döner merdivenin devamlılığını vurgulamak için merdiven duvarlarında kontrast renkte bir şerit uygulaması yapılmış. Bodrum kattaki kahvaltı salonuna inen döner merdivene ise duvarda koyu ve canlı tonlardaki kök ceviz ahşap kaplama eşlik etmiş. Kahvaltı salonunda ağırlıklı olarak terracotta ve krem tonları tercih edilirken zeminde el çizimini andıran seramikler kullanılmış. Kahvaltı salonunun tuvaletlerinde ise doğa figürlerinin yer aldığı özel baskı büyük boyutlu seramik tercih edilmiş.
Tarihin ve kültürün bir bağlam olarak iç mekan tasarımının alt yapısını oluşturduğu Lamartine Otel’de biri İstanbul’a aşık bir şairin, diğeri ise İstanbul’un geçmiş güzel günlerine enfes sesiyle imza atmış bir kadının hikayelerinden ilham alınarak, sakin ve huzurlu bir şehir oteli yaratmak hedeflenmiş.