Kayseri Kale İçi Arkeoloji Müzesi
Künye
Mimari Tasarım
Kadir Uyanık, Zafer Ertürk, Emel Birer
İç Mimari Tasarım
Kadir Uyanık, Zafer Ertürk, Emel Birer, Orkan Güzelci, Ali Kemal Terlemez, Handan Duyar
Proje Yeri
Kayseri, Türkiye
İşveren
TC Kültür ve Turizm Bakanlığı & Kayseri Büyükşehir Belediyesi
Uygulama Projesi
Kadir Uyanık, Zafer Ertürk, Emel Birer, Orkan Güzelci, Ali Kemal Terlemez, Handan Duyar, Sezgin Tufan, Ömer Durdu, Halil Yeniçıkan
Mekanik Proje
Isımer Mühendislik
Elektrik Proje
Efor Mühendislik
Statik Proje
Necati Yalçın
Rölöve ve Restorasyon Danışmanı
Nur Akın
Müzecilik Danışmanı
Nevra Ertürk
Tamamlanma Tarihi
2019
Arsa Alanı
9.000 m2
Proje Alanı
7.000 m2
Fotoğraflar
Altkat Fotoğrafçılık
Kadir Uyanık, Zafer Ertürk, Emel Birer tarafından, İç Kale’nin çizimlerde görülen farklı katmanlarının izlerinden yola çıkılarak tasarlanan Kayseri Kale İçi Arkeoloji Müzesi’nin, günümüz kullanımı ve kentle ilişkisi göz önünde bulundurularak yeni bir katman oluşturması hedeflenmiş.
Şehrin belleğinde önemli bir yer tutmuş, farklı yaşantı ve sosyal süreçlere tanıklık yapmış, şehrin gelişim merkezinin tam ortasında yer alan Kayseri İç Kalesi’nin dönüştürülmesi, kültür ve sanat ortamına kavuşturulması için 2008 yılında 2 aşamalı bir yarışma düzenlendi. Yarışmanın açıldığı döneme kadar İç Kale, şehrin yapılaşmasından bağımsız olarak farklı dönemlerde farklı amaçlara hizmet etmiş, kale duvarlarının içerisi ile dışarısı arasında sosyal bir sınır haline gelmiş ve eski dokusundan hiçbir iz kalmamış.
Ana tasarım kararı olarak, Kayseri İç Kale’de yaşantının olduğu dönemlere ilişkin Gabriel’in çizimlerinde görülen farklı katmanların izlerinden yola çıkılmış, günümüz kullanımı ve kent ile ilişkisi göz önünde bulundurularak yeni bir katman oluşturulması hedeflenmiş. Bu bağlamda alt kotta kalenin iki kapısını birleştiren bir sokak tasarlanmış, kültürel ve kamusal fonksiyonlar bu sokak etrafında konumlandırılmış. Kale duvarlarının içine inşa edilecek kapalı alanlar kale duvarlarına zarar vermeyecek şekilde ele alınmış ve hatta restore edilerek korunması amaçlanan duvarların silüetini ortaya çıkararak ziyaretçinin sürekli bir görsel ilişki kurması amaçlanmış.
Yarışmanın sonuçlanmasından sonraki 2,5 yıl boyunca, İç Kale’deki mevcut düzensiz ve plansız yapılaşmalar etaplanarak kentin başka bölgelerine taşınmış ve alan inşaat sürecine hazır hale getirilmiş. Sonraki aşamada Kayseri Kültepe Höyüğü kazısında çıkan arkeolojik eserlerin sergilenmesi için İç Kale’nin Arkeoloji Müzesi’ne dönüştürülmesi kararlaştırılmış. Bu süreçte, İç Kale’nin kültür ve sanat ortamına dönüştürülmesi için ön görülen kapalı mekanlar ve açık alanlar yarışma sürecinde alınan kararlara sadık kalınarak korunmuş ve müze bağlamında geliştirilmiş. Müze korunaklı bir program olarak ele alınırken sokak kurgusunun ve açık alanların kamusallığından vazgeçilmemiş.
Kayseri İç Kale’nin Korunarak Kültür ve Sanat Ortamına Dönüştürülmesi projesinde İç Kale bir kapsayıcı anıt müze olarak kabul edilerek, anıtsal yapının farklı açı ve yüksekliklerden izlenmesi, zemin üstünde, her işleve bir arka plan oluşturma fikri ile yola çıkılmış. Alt kottaki iç sokak çevresinde kurgulanan projede merdivenlerden çıkarken, yatay olarak geliştirilen uzun ince galeriden Kale algılanacak, zemin üstünde her işlevin arkasında Kale bir arka plan olma görevi üstlenecek. İç sokak boyunca ve zemin kotunda, sokağa paralel iki teras ve bu teraslara açılan farklı işlev alanları zemin üstündeki örgütlenmeyi tamamlıyor ve altında onu tamamlayan mekansal ve işlevsel bir örgütlenme öngörülüyor. Projede temel kurgu zemin altında doğu-batı yönünde Dizdar-Kitsh kapılarını birleştiren bir sokak fikrine dayanıyor. Bu sokağa Dizdar kapısından geniş bir merdiven ile, Kitsh kapısından ise daha dar bir merdiven ile iniliyor. Zemin üstünde ise kaleyi yatay olarak kesen çökertilmiş sokakla arasında bir bağ kuruluyor. Zemin üzerindeki teraslara açılan yeşil ve sert zeminler, işlevler arasındaki bütünlüğü sağlıyor. Kale içinde, Kitsh kapısının karşısında bir cami var. Bu kapıyla cami arasında bir aks yaratılarak gezi terasları ile bu aks arasında işlevsel bir bağ kurulmuş; teras, giriş ve cami arasında “yaya ilişki bütünlüğü” elde edilmiş.
İç Sokağa paralel, yönetim galerisine kadar giden ve yer yer genişleyen bir platform eklenmiş. Böylece mekanlar bir üst kotta birleştirilerek mekansal zenginlik artırılmış. Platform olarak düşünülen bu geçiş, birçok alanı birbirine bağladığı gibi, geçtiği sağır duvarlardan yararlanarak sürekli bir sergi alanı olma niteliği de taşıyor. Bu genişlediği noktada kaleyi alt kottan izleme olanağı da sunuyor.