Yerebatan Sarnıcı, Aydınlık Günlerine Yeniden Tepta İle Kavuştu

TEPTA Aydınlatma, İBB Kültür Varlıkları Dairesi Başkanlığı tarafından 2017 yılında başlanan ve restorasyonu tamamlanarak 23 Temmuz tarihinde yeniden ziyarete açılan, 1500 yıllık tarihi ile dünyanın en önemli kültürel miraslarından biri olan Yerebatan Sarnıcı’nı aydınlattı.

Yerebatan sarnıcının restorasyon projesi Atelye 70 Tasarım ve Planlama’dan Doğu Kaptan’ın müellifliğinde yürütüldü. Romalı aydınlatma tasarım stüdyosu Studio Illumina’dan aydınlatma tasarımcısı Adriano Caputo’nun danışmanlığı ve Hera Yapı’nın müteahhitliği ile yürütülen restorasyon sürecinde, TEPTA Aydınlatma kendisine verilen açıklamalar ve projeler doğrultusunda hayalleri gerçeğe dönüştüren marka oldu. 

Ağustos 2021’de proje ekiplerinin çağrısı ile iş birliğine başlayan TEPTA, ilk demosunu 8 gün gibi kısa bir sürede gerçekleştirdi. TEPTA, belediye yetkililerinin, mimari ekibin ve aydınlatma tasarımcısı Caputo’nun katılımıyla gerçekleşen bu ilk demoda, dörder metrelik yürüyüş platformu altında ve her biri dokuz metre yüksekliğindeki 20 adet sütunda talep edilen ışık etkisini %95 oranında sağlayan değerlerdeki ürün tipleri ile özellikle sütun aydınlatmalarında ziyaretçilerin bugün gördükleri aydınlık seviyelerine en yakın değerleri sağladı. Ve böylece ürün tipleri, geliştirmesi ve montaj detayları ile ilgili onayları ilk demoda alarak sunumunu başarıyla tamamladı. 

TEPTA, Caputo’nun Anadolu cevheri olarak tanımladığı saltanit taşının doğal ışığa maruz kaldığında turkuaz, bir meşalenin ışığında ise amber titreşimlere dönüşmesinden ilham alarak tasarladığı ışık renklerine uygun şekilde geliştirdiği yürüyüş platformu altında kullanılan mavi renkten turkuaz renge dönen ürünler ve özel renkte hazırladığı tavana yönlendirilerek kullanılan siyah amber renginde ışık yayan ürünler ile ikinci demoyu gerçekleştirdi. Bu demo ile bugün sarnıçta kullanılan nihai ürün kararları alınmış oldu. 

Bizans İmparatoru I. Justinianus (527-565) tarafından yaptırılan, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar sebebiyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak isimlendirilen ve toplam 9. 800 metrekare alana sahip olan sarnıç, birbirine 4,8 metre aralıklarla yerleştirilen 338 tane sütundan oluşuyor. 

7 aylık süreçte geliştirilen birçok ürün detayı, ışık senaryosu görüşmeleri, toplantılar ve denemeler sonucunda TEPTA, köşeli veya yivli biçimde olan birkaç tanesi hariç büyük bir çoğunluğu silindir biçiminde olan bu sütunların Studio Illumina ve Atelye 70 ekiplerinin hayal ettikleri şekilde aydınlanmasını sağladı. 

Adriano Caputo projesinde, doğuya ait iki boyutlu görselliği ile öne çıkan minyatürlerden etkilendiğini belirtiyor. Başka bir deyişle, perspektifin getirdiği derinlik ve üç boyut algısının tersine, minyatürlerdeki iki boyutlu estetiğin tasarıma ve forma olan vurgusunu, renklerde ve ışıkla yaratılan yolculukta merkeze oturtuyor. Ziyaretçilere tıpkı bir orman gibi, zamansız ve bilinmeyen bir yeri keşfetme deneyimi sunmayı amaçlayan projeye göre, giriş alanında iki boyutlu bir dünya yaratıldı. Her bir sütun, aşağıdan yukarıya, eliptik ve tek ışık çıkışlı projektörler ile aydınlatıldı. Güvenli bir keşif için seyahat yönünün tersine konumlandırılan ve yeraltına yöneldikçe parlaklık seviyeleri kademeli bir şekilde azalan armatürler ile ziyaretçilerin arkeolojik deneyimi daha kişisel bir yolculuğa dönüştürüldü. 

Godon kafalı sütunların yer aldığı sarnıcın en arka bölümünde, sarnıcın mimari ve yapısal yönlerini ortaya çıkarmak üzere yukarıdan aşağı doğru anıt aydınlatması yapılarak üç boyutlu bir dünya oluşturuldu. Burada ziyaretçilerin, ışığın etkisiyle Doğu’dan Batı’ya geçişi hissetmesi; dönüş yolculuğuna hayal güçleri tarihin, mimarinin ve sanatın yanı sıra duyguları ve algıları ile zenginleşmiş bir şekilde geçmeleri hedeflendi.