Venedik Mimarlık Bienali Ülke Pavyonları Seçkisi
“Birlikte nasıl yaşayacağız?” temasıyla düzenlenen Venedik Bienali 17. Uluslararası Mimarlık Sergisi, pandemi sebebiyle, yaklaşık bir yıllık ertelemenin ardından geçtiğimiz Mayıs ayında kapılarını açtı. Bienal kapsamındaki sergiye, bu yıl ilk kez Grenada, Irak ve Özbekistan’ın da dahil olmasıyla toplamda 60 ülke katılım sağlamış oldu. Ana serginin yanı sıra Arsenale ve Giardini’de sergilenen ülke pavyonlarından dikkat çekici olanları derledik.
Baran Gülsün, Mimar
“La Casa Infinita”
Arjantin
Küratör: Gerardo Caballero
Fotoğraflar: Andrea Avezzù
La Casa Infinita (Sonsuz Ev), geleneksel Arjantin aile evlerinin geometrik manipülasyonu ile elde edilmiş. Bir duvarın kıvrılmasıyla tanımlanan alanlar, ziyaretçilerin birbirleriyle iletişim kurmasına olanak tanıyor. Pavyon, konut projelerine ait bir dizi fotoğraf, çizim, maket gibi çalışmayı sunuyor. Bu çizimler, ortak alanların, birbirimizle kurduğumuz ilişki ve birlikte yaşama kültürü üzerindeki etkisini vurguluyor. Ziyaretçiler, tıpkı günlük hayatta olduğu gibi, gittiği yol kadar ev deneyimliyor.
La Casa Infinita’ya giremezsiniz; çünkü hep onun içindesinizdir. O kadar büyük ki, ayrılamazsınız. Açık ve geniş, basit ve sağduyulu. Ev o kadar büyük ki yürüyerek, bisikletle, arabayla, trenle, otobüsle hatta uçakla dolaşabilirsiniz. Bahçeleri, dağları ve çayırları, küçük odaları, yatakları ve masaları vardır. Her alan bağlantılıdır. Evin etrafında dolaşmak ömür boyu sürecek bir yolculuk haline gelir.
“Platform Austria”
Avusturya
Küratörler: Peter Mörtenböck, Helge Mooshammer
Fotoğraflar: Ugo Carmeni, AFP | Andrea Ferro Photography
Platform Avusturya, dijital teknoloji platformlarının çağdaş mimari ve kentsel gelişim üzerindeki temel, ancak çoğu zaman gözden kaçan etkisini ele alıyor. Dünyanın dört bir yanından düzinelerce katılımcıya, platform şehirciliğinin ortaya çıkan tipolojilerini yazılı metinler, çizimler, fotoğraflar, videolar ve canlı tartışmalar yoluyla analiz etmeleri için bir forum sağlıyor. Sergi, pavyonun kendisini bir platforma dönüştürerek, platform işletmelerinin gelecekteki yaşam alanlarımız üzerindeki etkisini sorguluyor. Katılımcılar ile ziyaretçilerin birlikte, “beğendiğimiz bir gelecek mimarisi” için yeni kolektif talepleri dile getirmeleri hedefleniyor.
“New Standarts”
Finlandiya
Küratör: Laura Berger, Philip Tidwell, Kristo Vesikansa
Fotoğraflar: Francesco Galli
“New Standarts” sergisi, 1940 yılında savaş mültecilerini barındırmak için kurulan ve hızla dünya çapında bir prefabrik ahşap ev ihracatçısı haline gelen Fin sanayi kuruluşu Puutalo Oy’un (Timber Houses Ltd.) tarihini ve mirasını sunuyor.
İkinci Dünya Savaşı sırasında vatandaşlarının %11’den fazlasının doğu sınırındaki evlerini terk etmek zorunda kaldığı Finlandiya, bir mülteci kriziyle karşı karşıya kalmış. 1940 yılında, 420 bin kişinin barınma ihtiyacı, mimarları ve sanayicileri bir araya getirmiş.
Puutalo Konsorsiyumu, ahşap evlerin tasarımını ve üretimini koordine etmek için 21 Fin kereste şirketi tarafından kurulmuş, ancak aynı zamanda Finlandiya’nın inşaat endüstrisini modernize eden bir imalat ve inşaat modeli yaratmış.
“The Garden of Privatised Delights”
Birleşik Krallık
Küratör: Manijeh Verghese, Madeleine Kessler, Unscene Architecture
Fotoğraflar: Francesco Galli
“The Garden of Privatised Delights”, Birleşik Krallık’taki şehirlerde özel sektöre ait yeni kamusal alan modellerini ele alıyor. Toplumda bölünmeler yaratan bir araç olarak “özel” ve “kamusal”ın kutuplaşmasına meydan okuyor. Sergi kapsamında, mimarların, kamusal alanın kullanımını, erişimini ve sahipliğini değiştiren yeni çerçeveler üretmek için halkla nasıl iş birliği yapabileceği sorgulanıyor. İngiliz pavyonu, Hieronymus Bosch’un The Garden of Earthly Delights adlı tablosunun ruhuna uygun olarak özelleştirilmiş kamusal alanın çeşitliliğini araştırıyor. Pavyonun temel sorusu şu: “Finansal baskıların şehrin evrimini kontrol ettiği bir zamanda, özelleştirilmiş kamusal alanın tanımını nasıl yeniden düşünebiliriz?”
“Entanglement”
İrlanda
Küratör: Annex (Sven Anderson / Alan Butler / David Capener / Donal Lally / Clare Lyster / Fiona McDermott)
Fotoğraflar: Andrea Avezzù
2016 yılında IBM, dünyadaki verilerin %90’ının önceki iki yılda üretildiğini duyurdu. Küresel verilerdeki bu son ve hızlı büyüme, şimdi kendisini İrlanda’da manzaralarında geniş veri merkezleri, fiber optik kablo ağları ve enerji altyapı kümesi olarak ortaya koyuyor. Dijital çağımızın önemliliğini ön plana çıkaran İrlanda pavyonu “Entanglement”, verinin önemini, bilgi ve iletişim teknolojilerinin iç içe geçmiş insani, çevresel ve kültürel etkilerini araştırıyor. Veri üretimi ve tüketiminin fiziksel ortamı nasıl bölgelere ayırdığını vurguluyor ve İrlanda’nın, uluslararası veri altyapısı evrimindeki yerini inceliyor.
“Resilient Communities”
İtalya
Küratör: Alessandro Melis
Fotoğraflar: Andrea Avezzù
“Resilient Communities” temalı İtalya pavyonu, iklim değişikliği konusunu ve mimarlığın yüzleşmek zorunda olduğu önemli zorlukları tüm ciddiyeti ve aciliyetiyle sergiliyor. Özellikle, iklim değişikliğinin üretim, kent ve tarım sistemlerine nasıl meydan okuduğunu vurguluyor. İtalya Kültür Bakanlığı tarafından desteklenen proje, mimarlığın; yaşam kalitesinin ve sağlığın iyileştirilmesine önemli ölçüde katkıda bulunması gerektiği düşüncesine dayanıyor ve bugün karşı karşıya olduğumuz çevresel ve sosyal değişimlere yanıt üretmeyi hedefliyor.
“Othernity – Reconditioning Our Modern Heritage”
Macaristan
Küratör: Dániel Kovács
Fotoğraflar: Dániel Dömölky
“Othernity – Reconditioning Our Modern Heritage” sergisi “Günümüzde değişen sürdürülebilirlik beklentileri, sosyal normlar ve özellikle Orta ve Doğu Avrupa’daki politik dönüşüm göz önünde bulundurularak, sıklıkla tartışılan bir dönemin mirası olan Modernizm’den nasıl dersler çıkarılabilir?” sorusunu gündeme taşıyor.
Orta ve Doğu Avrupa’dan on iki ekip, Budapeşte’deki on iki modernist binayı yenilemek üzere davet edilmiş. Geleneksel çözümleri geride bırakan bu on iki öneri, mimari değerleri, mirası ve çağdaş sorunları benzersiz şekillerde yansıtıyor ve daha deneysel bir mimari davranışın ortaya çıkmasına yol açabilecek yeni, iş birlikçi bir yöntem sunuyor.
“Displacements / Desplazamientos”
Meksika
Küratör: Natalia de la Rosa, Isadora Hastings, Mauricio Rocha, Elena Tudela
Fotoğraflar: Andrea Avezzù
Meksika Pavyonu, Meksika’nın eşitsizlik, çevresel deformasyon, afet ve şiddet gibi gerçeklerinin sonucu olarak “yerinden edilme”yi yansıtmayı amaçlıyor. Burada yerinden edilme; göçler ile coğrafi, sosyal ve kültürel dönüşümlerin yanı sıra diğer zorunlu hareketlilik koşullarıyla ilişkili olarak ifade ediliyor. Pavyonda mekansal deneyim, dijital araçlar aracılığıyla üretilen yeni görsel-işitsel içerikle sağlanıyor. Pavyonun tasarımı, yaratıcı bir laboratuvar şeklinde süreçsel ve kolektif bir küratöryel modele dayanıyor. Mimarlık, bölgeyi karakterize eden sosyal ve çevresel “yerinden edilme”ler bağlamında ele alınıyor.
“In Conflict”
Portekiz
Küratör: depA architects
Fotoğraflar: José Campos
Kolektif yapılar olarak “şehir” ve “bölge”, karşıt güçlerin birincil çatışma arenasıdır. Çoğulcu bir demokratik mekanda örtük olan bu durum, mimari üretimi şekillendirir. In Conflict, “Nasıl birlikte yaşayacağız?” sorusuna, barınma konusunu fiziksel ve sosyal boyutlarıyla ele alarak ve çatışmanın nerelerde önemli bir rol oynadığını sorgulayarak yanıt vermeyi hedefliyor. Kamusal direnç ve yansıma, heyecan uyandıran bu süreçleri, mimarlığın dönüştürücü ve politik gücünü daha iyi anlamak adına değerli öğrenme anlarına dönüştürüyor.
“Wetland”
Birleşik Arap Emirlikleri
Küratör: Wael Al Awar, Kenichi Teramoto
Fotoğraflar: Andrea Avezzù
Wetland temalı Birleşik Arap Emirlikleri Pavyonu’nda, tuzlu göllerin buharlaşması sonucu ortaya çıkan “sabhka” adlı arazilerde kristalleşen tuzu, inşaat için yenilenebilir bir kaynak olarak kullanma çalışmalarının bulguları sunuluyor. Çalışma kapsamında Tokyo, Abu Dhabi ve Sharjah’tan bir grup bilim insanı, Sabkha ekosisteminin kristalleşme sürecini iyileştirerek küresel karbondioksit emisyonunun %8’ini oluşturan Portland çimentosuna bir alternatif oluşturmayı hedefliyor.