Mürekkep Tasarım Atölyesi tarafından tasarlanan TEB Arval Ofis, hibrit ofis düzenine göre mekanın yeniden düzenlenmesi fikriyle yola çıkarak hiyerarşik düzenin daha az olduğu ve çalışanlar için konfor alanlarının daha fazla düşünüldüğü dinamik çalışma alanı çözümleri sunuyor. 

Pandemi yaşamlarımızdaki çoğu alışkanlıkları değiştirdiği gibi ofis mekanlarının kullanım biçimlerine de değişiklik getirdi. Birçok global firma, ofis planlamalarını ileride olası bir salgın hastalıkta sürdürülebilir bir çalışma ortamına sahip olmak için yeniden düzenlemeye gitti. 

Yaşanan bu süreçte home-office çalışma sistemine alternatif olarak hibrit ofis düzeni çoğu kurum için çalışma hayatının devam etmesi açısından gerekli hale geldi. Hibrit çalışma modelini, belirlenen zaman aralıklarında ofis içerisinde, diğer zamanlarda ise ofis dışındaki çalışma düzeni olarak özetleyebiliriz.

Gayrettepe Genel Müdürlük binasında bulunan TEB Arval ofisinin, pandemi sürecinde şirket misyonuna uygun şekilde yeniden planlanması ihtiyacı doğmuş. Hibrit ofis düzenine göre mekanın yeniden düzenlenmesi ve gerekli teknik alt yapının oluşturulması projenin temel hedeflerinden biri olmuş. 

Yaklaşık 1100 m2 alan ve 2 kattan oluşan proje alanı, yenileme öncesinde kapalı ofislerin arasında kalan alanlara yerleştirilmiş çalışma istasyonlarının ve seperatör olarak kullanılan evrak dolaplarının olduğu bir düzene sahipmiş. Karma ofis düzenine geçişte, departmanlar arası organizasyonun en verimli şekilde çözülmesi hedeflenerek çözümler sunulmuş.

Bina mimarisinin getirdiği zorunluluklardan dolayı, az ışık alan çekirdek bölümlerine sosyal alan, toplantı odaları, birebir toplantı kabinleri ve kollektif çalışma masaları konumlandırılmış. Teb Arval ekibinin gün ışığından daha fazla yararlanma talebine karşılık olarak, çalışma masaları binanın daha aydınlık olan cepheye yakın bölgelerine yerleştirilmiş. Hiyerarşik düzenin daha az olduğu ve çalışanlar için konfor alanlarının daha fazla düşünüldüğü bu düzende kullanılan malzeme ve renk seçimleri işverenin dinamik yapısına uygun olacak şekilde tercih edilmiş.

Çalışanlara özel olarak tanımlanmış masaların bulunmaması ve yarı kapasiteli çalışma modeline geçiş, mekanda bazı gereklilikler doğurmuş. Kişisel eşyaların konulabileceği dijital kilitli dolaplar, binanın çekirdek kısmına yerleştirilerek toplantı odalarının kabuğunu oluşturmuş. Her iki katta merkez noktalardaki sosyal alanların yanı sıra, masalar arası mesafeler genişletilerek kullanıcıya ek sosyal alanlar sunulmuş. Finans departmanının bulunduğu katta departmanın ihtiyacını karşılayacak white-board alanları, çalışma masalarının arasına yerleştirilerek, departmanlar arasındaki sosyal mesafenin mümkün olduğunca optimum seviyede tutulması amaçlanmış.

Hijyen ve sürdürülebilirlik malzeme seçimlerinde önemli unsurlar olmuş. Zeminde kullanılan yüksek teknolojili karo lvt ve karo halılar, ses indirgeme ve darbe sesini azaltma özelliğine sahip akustik çözümler olarak kullanıcıya sunulmuş.

Çalışma alanlarının yeni normal döneme geçiş sürecinde uğradığı bu değişimler, uzaktan çalışmaya imkan veren çözümler olarak karşımıza çıkıyor. Çağımızdaki teknolojik gelişmelerin de katkısıyla, mekan ve zaman esnekliği kullanıcılar için daha rahat çalışabilecekleri, kendilerini güvende hissedebilecekleri çalışma alanları sağlanmış.