Sürdürülebilir Tapınak Yapım Süreci – Endonezya

Yrd. Doç. Dr. Uğur Özcan*
Hanif Budiman**
Hale Nur Çakar ***

Endonezya, dünyanın en büyük takımada devlet ülkesidir ve on yedi binden fazla adayı kapsar. Bu adalardan yaklaşık altı bin ada henüz planlanmamıştır ve tam anlamı ile kullanılmamaktadır. Sadece bin ada seçilmiş, planlanmış ve kullanılmaktadır. Bu takımada topluluğu Java, Kalimantan, Papua, Sumatra ve Sulawesi olmak üzere beş ana adadan oluşur. Endonezya’nın büyük adaları dağlıktır ve bazı zirveler okyanustan 800 m yüksekliğe ulaşır. Papua Adası 5000 m yüksekliğe ulaşır ve Endonezya’nın en yüksek yeri olan Puncak Jaya (5030 m) burada bulunur (Resim 1). Ayrıca, Endonezya bölgesi 100‘ü aktif olan, yaklaşık 400 yanardağ ile tektonik olarak kararsız bir bölgedir.

Endonezya’da ekvator iklimi bulunur. Tipik olarak çok miktarda yağış alan bir bölgedir. Sıcaklık değişimleri genellikle ada yapısına (yüksekliğine) bağlı olarak farklılık gösterebilir. Yer yer muson iklimi özellikleri de izlenebilmektedir. Deniz seviyesine yakın bölgelerde sıcaklık 23 °C ile 31 °C  arasında değişmektedir. Ülkenin genelinde yağış, Nisan ve Mart ayları arasında yoğunluk gösterir. Endonezya’da bulunan akarsuların toplamı 21.579 km’dir. Bu akarsular, yapılaşma faaliyetleri için gerekli olan taş, kum gibi yapı malzemelerinin temin edilmesinde ve bir yerden bir yere ulaştırılabilmesinde kullanılır.

Sürdürülebilir kalkınma kavramının temeli 1987 yılında Brundtland Komisyon Raporu ile tarif edilmiş ve “gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme yeteneğinden ödün vermeden, bugünün ihtiyaçlarını karşılayan gelişme” olarak tarif edilmiştir (1). Sürdürülebilirlik, daha iyi bir yaşam kalitesi arayışında, toplumsal, çevresel ve ekonomik değerlendirmelerin dengelendiği, geleceğe dönük bir paradigmadır ve genel başlıklar altında, özel uygulamalar barındırabilir. Örneğin, sosyal bir aktivitede engelleme ve ayrımcılık olmaksızın birliktelik sağlanabilir, bu sayede çevresel ve biyolojik açıdan problemli bir alana çözüm geliştirilebilir. Bu örneklemeler topluma ve toplumun kültürüne bağlı olarak sürdürülebilirlik bağlamında, benzerlikler ve farklılıklar gösterebilir. Farklı toplum ve kültürlerin kendi karakter tipolojileri olabilir. Endonezya toplumsal kültüründe, sosyal ve gönüllü çalışma birlikteliğini açıklayan deyim olan “Gotong Royong” Türk kültüründe kendisine “imece” olarak karşılık bulur (Resim 2-3).

Bu sosyal aktivitenin karakteri, herhangi bir ekonomik pazarlık veya iş sözleşmesine bağlı olmaksızın, gönüllü ve bölgesel olarak yürütülmesidir. Endonezya’da mimarlık faaliyetleri anlamında, bu aktivite bölgesel olarak değişiklik gösterse de, günümüzde kullanılmaktadır. Örneğin, Sulawesi adasında bulunan geleneksel evleri bulundukları yerden başka bir yere taşımak için bu sosyal aktivite kullanılmaktadır. Bir başka örnek olarak Java ve Bali adalarında, gotong royong kültürü, yerleşim alanlarındaki genel temizlik ve altyapı faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için kullanılmaktadır. Bu aktivite mimari gereksinim ve faaliyetlere kaynak bulabilmek adına toplum genelinde güçlü bir his oluşturur ve baskın bir sosyal rol oynar. Sosyal, çevresel ve ekonomik olarak üzerine inşa edildiği üç temel ilkesi bulunan sürdürülebilir mimarlık kavramına, sosyal açıdan katkıda bulunur.

Sürdürülebilir Kalkınma ve Mimarlık Düşüncesi

Sürdürülebilir mimarlık, çevresel sürdürülebilirlik açısından temel bir sürdürülebilir kalkınma düşüncesidir. Özellikle toplumsal ihtiyaçları karşılayabilmek için, uzun vadeli ve sürdürülebilir neler yapılabileceği, ne tür faaliyetlerde bulunulabileceği medeniyetlerin başlangıcından itibaren araştırılmış ve tartışılmıştır. Örneğin, Babil halkı günümüzden yaklaşık 5000 yıl önce, yoğun ve hızla büyüyen şehirlerinde temiz su, kanalizasyon ve istihdam sorunları ile uğraşmıştır. Babil halkının refahı suyun doğru yönetimine bağlı olmuştur. Elde edilen su, halkın da yardımıyla çeşitli yöntemlerle taşınmış, bu sayede merkezi altyapı sistemi kullanılabilmiş ve korunabilmiştir (Resim 4).

Sürdürülebilir mimarlık, binaların olumsuz çevresel etkilerini en aza indirmeyi amaçlamakta, malzeme, enerji ve diğer kaynakların kullanımında verimliliği gözetmektedir. Sürdürülebilir mimarlık, yapılı çevrenin tasarımında enerji ve ekolojik korumada bilinçli bir yaklaşım sergiler. Ticari kaygılar ve dönemsel ekonomik problemler odaklı, çevreye saygısız davranışlar sergilenmesi durumunda, doğal çevrenin yanı sıra toplumsal ve sosyal yapının da zarar göreceği bir gerçektir. Bu anlamda sürdürülebilir mimarlık, yapılı çevrenin tasarımında bugün odaklı değil, gelecek odaklı düşünmeyi öğütlemekte ve sosyo-ekonomik yapıyı güçlendirmeye, sürdürülebilir kılmaya destek olmaktadır.

Sürdürülebilir kalkınmanın temel anlamına göre, sürdürülebilir mimarinin, çevresel, toplumsal ve ekonomik olmak üzere üç boyutu da dikkate alması gerekir. Endonezya mimarlık tarihinde, sürdürülebilirlik ilkelerinin tasarım, planlama ve yapım sürecinde basit yöntemlerle nasıl kullanıldığını gösteren birçok örnek vardır. Endonezya mimarisi, erken yerleşim türü örneklerinin ve mağaradaki yerleşik yaşam tarzlarının başlangıcının görüldüğü M.Ö. 3000 yılındaki neolitik çağdan, yöresel geleneksel mimarlık dönemine, Hindhu ve Budizm klasik tapınak döneminden (Borobudur ve Prambanan) İslam dönemine, sömürge döneminden modern çağa kadar birçok farklı dönemin karakteristik özelliklerini taşır (Resim 5).

Endonezya’da Tapınak Yapım Süreci

Hindu geleneğinde tapınakların, tanrıların bedeni veya cenneti olduğuna inanılır. Bu kutsal işlevleri nedeniyle, tapınakları inşa etmek için bazı temel ilkeler bulunur. Bir yerleşim bölgesinin veya bir yapının merkezini belirlemek için kullanılan ve Endonezya’daki birçok tapınağı da etkileyen bu temel ilkeler, “Vaştu Puruşa Mandala” veya “Mandala Şeması” olarak adlandırılır (Şekil 1). Bu önemli şema, sadece tapınak estetiği, formu ve şekli için temel prensipleri oluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda arazi analizi ve seçimi, zemin kontrolü ve güçlendirmesi ve malzeme seçiminde sürdürülebilirliği etkileyen prensipleri de oluşturur.

Vaştu Puruşa’nın tapınak planlaması ve inşası için temel prensipleri şunlardır:

  • Arazi seçimi
  • Arazi analizi ve güçlendirme
  • Yapı malzemeleri
  • Yapım sürecini destekleyen yerel kaynaklar

Arazi Seçimi

Arazi seçimi, tapınak planlaması ve inşası için önemli bir adımdır. Söz konusu ilkeler temelinde tapınaklar, nehir gibi bir su kenarında, özellikle de iki nehrin kesiştiği yerlerde veya göl, deniz ve dağların kenarında konumlanmalıdır. Bu seçimin amacı, seçilen alanların tapınakların inşasını kolaylaştıracak ve sonrasında kullanımını zenginleştirecek doğal kaynaklar barındırıyor olmalarıdır. Dağ, tapınakları inşa etmek için yeterli yapı malzemesini sağlarken; su, ritüellerde veya kutsal törenlerde kullanılan önemli bir unsurdur. Tapınakların yakınında yeterli doğal su kaynağı yoksa tapınaklarda suni göletler oluşturulmalı veya kutsal binanın girişine yakın bir yerde su bulundurulmalıdır. Önemli tapınaklar genellikle Java’daki büyük nehrin yanında inşa edilmiştir. Örneğin, Borobudur Tapınağı, Elo Nehri ve Progo Nehri’nin birleştiği yerde, Prambanan Tapınağı ise Opak Nehri’nin yakınında yer almaktadır.

Arazi Analizi ve Güçlendirme

Tapınak yeri seçiminin ardından arazi kontrol edilmeli ve analiz edilmelidir. İlk adım zemin analizidir. Zeminin toprağı siyah renkli, genellikle kumla dolu ve güzel kokulu olan “brahma” toprak tipinde olmalıdır. İkinci adım, zeminde küçük bir ateş yakmaktır. Alev sakin ise ve hafifçe kuzeye doğru yönleniyorsa, bu arazi kalitesi için iyi bir işarettir. Alev belirsiz bir şekilde yalpalarsa, bu kötü bir işarettir ve tapınak arazisinin değiştirilmesi gerektiği düşünülür.

Arazi analizinden sonra zemin hazırlığı, arazinin, tapınakların taban kısımları (ayak kısmı) kalınlığında veya kolunu yukarıya kaldırmış insan boyu yüksekliğinde sıkıştırılması ile devam edecektir (2). Bu adımın amacı, tapınakların daha sağlam ve güçlendirilmiş bir zemine oturmasını sağlamaktır (Şekil 2, Resim 6).

Yapı Malzemeleri

Endonezya’daki iyi korunmuş tapınakların çoğu andezit taşı kullanılarak inşa edilmiştir. Andezit taşı, tuğlaya kıyasla tropikal havaya ve sağanak yağışlara karşı daha dayanıklı bir yapı malzemesidir (Resim 7). Bununla birlikte, özellikle Majapahit dönemi olmak üzere, belirli dönemlerde kırmızı tuğlanın tapınaklarda yapı malzemesi olarak yaygın bir şekilde kullanıldığı görülebilmektedir (Resim 8). Bazı tapınak örneklerinde, tapınakların tüf ve sıva kullanılarak ahşap strüktürde inşa edilmiş olduğu görülmekte, bazılarında ise üzerindeki kabartmalardan, tapınağın bir kısmının, örneğin çatı iskeletinin, bambu malzemelerle inşa edildiği anlaşılabilmektedir.

Tapınak Yapım Sürecinde Sürdürülebilirlik

Tapınak kalıntıları yabancı bir nüfusun göstergelerine sahip olsa da, Endonezya’daki tapınakların çoğu, Hindistan etkisi gelmeden uzun zaman önce topluma ait yerel değerler ve normlar temelinde inşa edilmiştir (3). Bu ifadeye göre, Endonezya’da tapınakların yapım sürecinde yerel faktörler yeterince baskındır. Bu faktörler, sürdürülebilir kalkınma düşüncesinde çok önemli ve temel bir meseledir. Yerel faktörleri, yapının yakın çevresindeki ekonomik, ekolojik ve sosyal faktörler oluşturmaktadır.

Altı Yön Faktörü

Okyanus ve ekvator ülkesi olan Endonezya, güneş ışığını yoğun olarak almaktadır. Gündoğumu ve günbatımı günlük aktiviteleri etkilemektedir. Jeolojide “ateş çemberi” olarak tanımlanan Endonezya’daki dağların varlığı da, yerleşim alanı seçimlerini ve yapı yönlendirmelerini güçlü bir şekilde etkilemektedir. Güneş ve dağ, toplum için güçlü bir yönelim unsuru haline gelmekte ve tapınakların yönleri konusunda da dikkate alınmaktadır. Bu yönler, dikey olarak “gökyüzü ve toprak”; yatay olarak dört doğal yön olan “doğu, batı, kuzey, güney” yönleridir. Altı yön, tapınağın temel tasarımında en önemli unsurlardan biri haline gelmiştir. Tapınaklar düz veya hafif eğimli araziler üzerine inşa edilebilir. Örneğin, Prambanan ve Sewu tapınakları düz ve alçak bir zemin üzerinde inşa edilirken, diğer bazı tapınaklar yüksek araziler veya dağ yamaçları üzerine inşa edilmişlerdir. Öte yandan Borobudur Tapınağı ise bir tepe üzerine inşa edilmiştir.

Enerji Faktörü

Tapınak yapım süreci, arazi seçimi, toprak analizi ve tapınak inşaatı sürecinde enerji tüketiminde verimliliği amaçlamaktadır. Yerel materyalleri kullanmak ve yerel halkın katılımını sağlamak daha etkili ve yapım sürecini kolaylaştıran bir çözümdür. Bu noktada gotong royong (imece), yerel halkın yapım sürecine katılmasını ve etkili bir iş gücü ortaya koyabilmesini sağlamaktadır. Enerji verimliliğini gösteren diğer bir mesele ise tapınakların inşası sırasında, aydınlatma olarak lambalarda Hint yağı kullanımıdır. Bilindiği üzere yakıt olarak fosil veya petrol kullanımı çevreyi olumsuz etkilemektedir. Bu yağlar yenilenebilir enerji kaynaklarından olmamakla birlikte, küresel ısınmaya sebep olan karbonmonoksit gazını üretmektedir. Hint yağı ise, Hint ağaçlarından elde edilen bitkisel bir yağdır, çevre dostu bir malzemedir ve tapınak aydınlatması için bir tür yenilenebilir enerji kaynağı olarak görülmektedir.

Su Faktörü

Su, Endonezya tapınaklarında büyük bir öneme sahiptir. Temizlik faaliyetleri için kullanılan bir malzeme olmakla kalmayıp, aynı zamanda huzuru ve kutsallığı simgeleyen sembolik bir unsurdur. Kutsal binalar olarak tapınaklar, su kenarına yakın, özellikle iki nehrin kesiştiği bölgelerde veya göl, deniz kenarlarında inşa edilmektedir (Şekil 3). Tapınak arazisinin su kenarında tercih edilmesiyle, tapınak yapım süreci, ekosistem bütünlüğünü bozmadan çevre içerisinde kendisine saygılı ve mütevazı bir yer bulmaktadır. Bu bütünlük oluşturma fikri sürdürülebilir kalkınma düşüncesinin temel kriterlerini yerine getirmenin yanı sıra, tapınak yapım sürecinin sürdürülebilir mimarlık anlamında bir sosyal sürdürülebilirlik kazanmasını desteklemektedir.

Sosyal Faktörler

Sürdürülebilir kalkınmanın temel ilkelerine göre toplum sosyal yapının temelini teşkil etmektedir. Endonezya’da tapınak yapım sürecinde, toplum önemli bir rol oynamıştır. Tapınakların inşasında, halk, arazi hazırlık faaliyetlerinden zemin güçlendirme faaliyetlerine, tapınak inşasından, bakım sürecine kadar tüm inşa süreçlerine gönüllü bir şekilde katılabilmiştir. Bu katılım, toplumun sosyal yapısını ve bağlarını güçlendirmiştir (Resim 9). Tapınak yapım süreci, halkın sadece tarımsal becerileri veya temel işçi becerilerini değil, aynı zamanda taş işçiliği, yapı ustalığı, estetik gibi bilgi ve becerileri kazanmalarını sağlamıştır.

Bunların yanı sıra, toplumun katılımındaki diğer önemli bir husus, toplumdaki kültürel kimliği güçlendirmesidir. Tapınaklardaki kabartmalar, tapınak süslemelerinde yerel unsurların ifade edildiğini göstermektedir. Tapınak süslemeleri, yerel kimliğin sürdürülebilirliğine katkı sağlamaktadır.

Ekonomik Faktörler

Tapınak yapım sürecindeki ekonomik sürdürülebilirlik çeşitli aktivitelerle ortaya çıkmaktadır. İlk olarak, tapınakta her zaman andezit taşı, tuğla, ahşap ve bambu gibi yerel malzemeler kullanılır. Bu durum, uzun vadede binaların üretim, bakım ve yönetim sürecini kolaylaştırmaktadır. Yapı malzemesini yerel olarak temin etmek, naklinin ve dağıtımının kolay olması ve doğrudan tapınak yapılarının temel malzemesi olarak kullanılabilmesinden dolayı, inşa sürecinde çok etkili ve verimli bir yöntem olabilmektedir. Kolay ulaşım ve dağıtım aşamaları dolayısıyla düşük maliyetli bir üretim sağlayabilmektedir. Tapınak, bölgesel kalkınma perspektifinde, çevresindeki alanı büyüyen bir ekonomi bölgesine dönüştürmektedir. Zamanla çevresinde mağazalar, zanaat merkezleri ve kamusal tesisler gibi çeşitli tesisler oluşmaktadır. Oluşan bu tesisler, günümüzde turizm amaçlı kullanılabilmekte, elde edilen gelir yerel ve bölgesel olarak ekonomiyi destekleyebilmektedir (Resim 10).

Sonuç

Çeşitli sosyal aktivitelere sahne olan Endonezya tapınaklarının yapım süreçleri, bir yapım sürecinin çevre ve toplumla nasıl uyum sağlayabileceğine dair önemli bir referanstır. Sürdürülebilir kalkınma ilkeleri, tapınak yapım sürecinin temelini oluşturmaktadır. Ekolojik perspektifte tüm yapım süreçlerini kapsayacak şekilde, yerel kaynakların nasıl kullanıldığı ve ekolojik çevrenin karakteristik özellikleriyle nasıl uyum sağlanabileceği Endonezya tapınak mimarisinde görülebilmektedir. Ekonomik olarak yerel kaynaklardan elde edilen yapı malzemelerinin ve ham maddelerin kullanıldığı, çevresel koşulların engeller olarak düşünülmeyip, aksine yapım faaliyetinin lojistik ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kullanılabildiği görülebilmektedir. Sosyal açıdan, yapım sürecinin ana faktörü olan toplum, güçlü bir sosyal etkileşim ve yerel bir bilinç oluşturarak, yapılaşma faaliyetini üstlenmektedir. Endonezya tapınak yapım süreci, doğal çevreye uyumlu yapılaşma ile yerel değerlerin birleştirilmesi ve korunması fikri özelinde, sürdürülebilir kalkınma ve mimarlık ilişkisinin güçlü yerel kültür değerleri barındırabileceğine önemli bir örnek olarak sayılabilir.

Kaynaklar

Haryono, Timbul, 2011, “Prinsip-prinsip Pembangunan Candi Menurut Kitab Silpa Praksa”, Buletin Narasimha, Yogyakarta, vol. 04, pp.6-9.

Soekmono, R, 1976, Candi Borobudur, A Monumen of Mankind, Unesco Press, Paris.

Basiago, Andrew, 1999, “Economic, Social and Environmental Sustainability in Development Theory and Urban Planning Practice”, The Environmentalist Journal, Netherland, vol. 19, pp. 145-161.

Ragheb, Amany; El-Shimy, Hisham; Ragheb, Ghada, 2015, “Green Architecture: A Concept of Sustainability”, Journal Procedia Social and Behaviour Sciences, vol. 216, pp.778-787.

Sassi, Paola, 2006, Strategies for Sustainable Architecture, Taylor & Francis, New York.

Tjahjono, Gunawan, 1998, Indonesian Heritage Series 6 Architecture, Archipelago Press, Singapore.

Unwin, Simon, 1997, Analysing Architecture, Routledge, London.

Degroot, Veronique, M.Y., 2009, Candi Space and Landscape, Dissertation, Leiden University, Netherlands.

Tribinuka, Tjahja, 2016, “Kearifan Lokal dari Arsitektur Jawa Kuno pada Segi Pelestarian Lingkungan Hidup”, Prosiding Temu Ilmiah IPLBI, vol.1, pp.25-30.

Wines, James, 2006, Green Architecture, Taschen, Los Angeles.

İnternet Kaynakları

URL 1. https://www.mapsofworld.com/indonesia/ (07.03.2018)

URL 2. https://en.unesco.org/ (07.03.2018)

URL 3. http://bukitgemurohvillage.blogspot.com.tr/2011/12/bukit-gemuroh-village.html (07.12.2017)

URL 4. http://ozhanozturk.com/2017/08/29/karadeniz-bolgesinde-imece-imeci-andisalay/ (08.12.2017)

URL 5. https://lesavoirperdudesanciens.com/2018/03/babylone-la-perle-de-lancien-monde/ (11.01.2018)

URL 6. http://www.kadingirra.com/babylon.html (11.01.2018)

URL 7. https://www.pinterest.com/pin/267260559113428444/ (15.12.2017)

URL 8. http://serbasejarah.blogspot.com.tr/2012/03/pembagian-struktur-candi.html (21.12.2017)

URL 9. https://sportourism.id/heritage/sejarah-panjang-candi-prambanan (21.12.2017)

URL 10. https://1001indonesia.net/sriwijaya/ (24.12.2017)

URL 11. www.education4sustainability.org/2013/02/25/the-social-side-of-sustainable-development/ (24.12.2017)

URL 12. http://whc.unesco.org/en/interactive-map/ (10.03.2018)

URL 13. http://www.balidylique.com/p/batubulan.html (11.01.2018)

Dipnotlar

(1) URL 2. https://en.unesco.org/ ( 07.03.2018 )

(2) Haryono, Timbul, 2011, “Prinsip-prinsip Pembangunan Candi Menurut Kitab Silpa Praksa”, Buletin Narasimha, Yogyakarta, vol. 04, pp.6-9.

(3) Soekmono, R, 1976, Candi Borobudur, A Monumen of Mankind, Unesco Press, Paris.

.

*Uğur Özcan, Yrd. Doç. Dr.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi

**Hanif Budiman

***Hale Nur Çakar