Rita Klinik

Tasarım
Slash Architects

Proje Yeri
Altunizade, İstanbul

Tasarım Ekibi
Şule Ertürk, Nergis Kahraman

Mimari Proje Ekibi
Şule Ertürk, Nergis Kahraman, Gizem Şahin, Nihan Boran, Canan Hacıoğlu, Cem Yetkin

Tamamlanma Tarihi
2024

Toplam İnşaat Alanı
575 m²

Fotoğraflar
ALTKAT Mimari Fotoğrafçılık

İstanbul’da yer alan, Slash Architects tasarımı Rita Klinik, bir sağlık tesisi olmanın ötesinde, ziyaretçilerine güvenebilecekleri, kendileri olabilecekleri, iyileştirici ve tedavi edici etkiye sahip, adeta yaşayan bir iç mekan sunuyor.

İstanbul’un Altunizade bölgesinde yer alan Rita Klinik, yaklaşık 600m²’lik bir alana sahip. Proje, saç ekimi hizmeti ve estetik hizmetler sunmak amacıyla tasarlanmış. 5 saç ekim operasyon odası, 4 estetik odası, kafe alanı, görüşme ofisleri, saç yıkama alanları gibi çeşitli sosyal ve servis alanlarını içeriyor.

Projeyi oluşturan temel unsurlar, Zen felsefesi ve Japon mimarisi öğretilerinden esinleniyor. Bu çerçevede ana hedef; huzuru, alçakgönüllülüğü ve sadeliği yansıtan bir mekanın ortaya çıkması olmuş. Mimari yaklaşım, doğanın rehberliğinde şekillenmiş. Bu öykü, sadece biçimsel bir düzeyde kalmayıp, aynı zamanda farklı duyular, duygular, beklenmedik perspektifler ve hikayeler aracılığıyla doğadaki gibi bütünlük sağlayarak zengin bir deneyim alanı oluşturuyor.

Durağanlık ile akışkanlık arasındaki organik uyum, genel konsepti ve malzeme seçimlerini etkileyen temel unsurlardan biri olmuş. Deniz kenarında olmanın huzur veren atmosferindeki kum ile su birlikteliğini projeye çeşitli şekillerde yansımış. Kum, sıcaklığı ve kararlılığı vurgularken su akışkanlığı ve hareketi temsil ediyor. Görsel denge ve kontrast arayışında, her iki öğe de hem insana hem doğaya ait. Su ve kumun rahatlatıcı etkisinden ilham alarak tasarımı şekillendiren unsurlar, projeye özgü bir karakter kazandırıyor. Ayrıca, doğal taşın çabasız güzelliği ara ara kendini gösteriyor.
Su mavisi teması, hassasiyetle ele alındığı projenin ilk aşamalarından itibaren, bir heykel sanatçısıyla birlikte geliştirilen banko tasarımında, en belirgin şekilde ortaya çıkıyor.

Suyun akışkan formu, rengi ve yansıması nazikçe projeye işlenerek mekanın kendine özgü bir karaktere kavuşması sağlanıyor. Bu başlangıçtan sonra, proje genelinde sürprizli şekillerde kendini gösterir; bazen saç yıkama alanlarında steril konsepti vurgulayarak, bazen bir aydınlatma elemanında, bazen de tuvalet mekanlarının tavanlarında yaşamı ve doğayı simgeler biçimde…

Öte yandan, mekanın klinik fonksiyonları gözetilerek steril yüzeyler oluşturulmuş. Zemin ve duvar birlikteliği mikrobeton malzeme kullanılarak sağlanmış. Bu sayede, derz ve süpürgelik detayları gizlenmiş, temizlenmesi kolay ve net bir bitiş elde edilmiş.

Kliniği ziyaret edenler, bir miktar stresle birlikte arzu ettikleri benliklerine dönüşme amacıyla buraya geliyor. Bu bağlamda mimari ekibin hedefi, bu duyguyu tedavi edici, iyileştirici ve rahatlatıcı bir deneyime dönüştürmek. Bu mekan mekanik bir sağlık tesisi olmanın ötesinde, ziyaretçilerine güvenebilecekleri, kendileri olabilecekleri, iyileştirici ve tedavi edici etkiye sahip, adeta yaşayan bir iç mekan sunuyor.

Rüya gibi bir atmosfer sunan bu mekan, benzersiz formlar, şaşırtıcı açılar ve sanat eserleriyle kullanıcıların dış dünyayla bağlarını belli bir süreliğine koparmayı ve onları tam bir farkındalıkla şimdiki anda tutmayı hedefliyor. Sanat unsurları, heykellerin ve duvar resimlerinin ötesine geçerek Japon çiçek sanatıyla daha da zenginleştirilmiş ve mekana net bir sanatsal ve estetik duruş kazandırılmış.