Patio Evi

Mimari Tasarım
NUA Arquitectures

Tasarım Ekibi
Arnau Tiñena, Maria Rius, Ferran Tiñena, Albert Vilà i Júlia Oriol. 

Ana Yüklenici
Construccions Esteve Ferré.

Statik Proje
Albert Pujo

Mekanik Proje
Melant Mühendislik

Elektrik Projesi
Enric Sanz.

Tamamlanma Tarihi
2021

Toplam İnşaat Alanı
455  m2

Fotoğraflar
Adrià Goula

Nua Arquitectures tarafından tasarlanan Patio Evi, kullanıcılarına Akdeniz iklimine özgü yaşam biçimini anımsatırken Roma Villaları’nın gizlide kalmış hafızasını yeniden gün yüzüne çıkarıyor. 

Patio Evi, Güney İspanya’da ufak bir kasaba olan Salou’nun eteklerinde, milattan önce birinci yüzyıldan kalma geleneksel amforaların işlendiği Villa Romana de Barenys Arkeoloji Parkı çevresinde eklemlenen bir bölge içinde yer alıyor. 

Villanın ana teması, ev sahiplerini çocukluğundaki mekanlara taşıyan samimi ve hoş, yaşanabilir bir yer tasarlamakmış. Avlu kültürünü ve Akdeniz iklimlerine özgü yaşam biçimini birbirini tamamlayacak şekilde birleştirirken, Roma villalarının gizli hafızasını öne çıkarmak hedeflenmiş. Endülüs avlularının bitkilerle dolu gölgeleri, havuzları ve portakal ağaçları arasında ev sahiplerine çocukluk deneyimlerini anımsatmak amacıyla, içinde bir vahayı barındıran içine dönük bir plan şeması önerilmiş.

Mekanlar, evin merkezindeki atriyum etrafında kurgulanan zemin kattaki tek bir akışkan boşluğa eklemlenerek iç ve dış, karanlık ve aydınlık arasındaki yaşamın zamansız keşfine odaklanıyor. Roma döneminden 20. yüzyılın başında ilk modernist yazlıkların ortaya çıkışına kadar kentte tarihsel olarak kullanılan bir malzeme olan seramik, ana yapı malzemesi olarak tercih edilmiş.

Dış cephede kullanılan dokulu tuğladan sağlam duvar, evi dışarıdan koruyup ısı yalıtımı ve mahremiyet sağlarken yalnızca kafesler ve pencereler aracılığıyla özel noktalarda delinerek devasa bir çevre duvarı oluşturuyor.

Koruyucu seramik duvar, sundurmalar bitki gölgeleriyle kaplanan yarı geçirgen açıklıklar ve ışık ve sıcaklık koşullarını ayarlayan sürgülü panjurlarla tamamen açık ve şeffaf bir merkezi alanı çevreliyor.

Işığın yoğunlukla hissedildiği güneydoğuya açılan agora, evin merkezi, tüm odaların birleştiği sahne, kolektif mekan, ilişkiler alanı ve aynı zamanda bir ara mekan haline geliyor. Tüm mekanlara çapraz havalandırma, akışkan sirkülasyon ve gün ışığı sağlamanın yanı sıra, evin boyutlarını çoğaltan ve dış mekanın iç mekana dahil edilmesini sağlayan, arsanın imarsız alanlarını da evin bir parçası yapan evin merkezindeki bu dış parça, ev yaşamını gökyüzüyle birleştirmeye ve zamanın akışını takdir etmeye de olanak tanıyor.

Eve giriş; sundurma, hol, dış sundurma ve merkezi verandadan oluşan mekansal dizilim ile gerçekleşen kuzeybatı cephesindeki erişim ekseninden yapılandırılmış. Bu giriş yolu, kullanıcıları evin nereden başladığını tahmin edemeyecek kadar dışarıya çıkıyor. Eve girişte gövde kolektif alanlar ve ıslak hacimleri içeren eksenin diğer tarafında, bağımsız olarak çalışabilen ikinci bir eksen, ebeveyn yatak odasını barındırıyor.