Mimarlıkta İçeriğin Beş Görünümü

Ricardo Porro tarafından kaleme alınan Mimarlıkta İçeriğin Beş Görünümü başlıklı kitap, Orhun Alkan çevirisi ve önsözüyle Arketon tarafından yayımlandı.

Fidel Castro’nun mimarlığını yapan, Küba asıllı Fransız mimar Ricardo Porro, belirli bir kalıba sokulamayan bir mimari üretim gerçekleştirmekle kalmamış, hem hocalığı hem de güçlü entelektüel formasyonuyla geçen yüzyılın sonunda kalıcı bir iz bırakmıştı. Porro’nun düşüncelerini yansıtan bu kitap, çalışmalarını bir araya getiren bir sergi dolayısıyla, 1993’te Fransızca yayımlanmış. Kitabı Türkçe’ye çeviren, Porro’nun yakınında bulunmuş, öğrencisi olmuş, usta mimarı çok iyi tanıyan Orhun Alkan kitaba yazdığı önsözde şöyle diyor: “Birkaç yüzyıl önce Küba’ya gelip yerleşmiş Lombardiyalı aristokrat bir İtalyan ailesinin çocuğu olarak, Camagüey’de, 1925 yılında doğan Ricardo Porro, mimarlık eğitimini 1949 yılında Universidad de la Habana’da tamamlar. İlk projesini Havana’da tasarlayan Porro ertesi sene bir bursla Fransa’ya gider ve Institut d’Urbanisme de Paris’te lisansüstü eğitimine başlar. Avrupa’ya yaptığı eğitim amaçlı bu gezi hem Avrupa kültürüyle tanışmasına hem de mimarlık eğitiminin yanında görsel sanatlar, felsefe, edebiyat gibi alanlarındaki bilgilerini derinleştirmesine olanak sağlar.

Gerek eğitimci gerekse de tasarımcı olarak Porro için “içerik” kavramı birincil önemdedir. Porro için, mimarlığın bir sanat olduğu ve sanatın biçim ile içeriğin ayrılmaz birlikteliğinden oluştuğu bir ön kabuldür. İşte, Porro’nun, Mimarlıkta İçeriğin Beş Görünümü başlıklı kitabı bu ana paradigmaya dayanır. Mimarlık, içinde yaşanılan mekanlara dönüşen kültürdür. Kültür ise insanı çevreleyen, onun yaşam alanını oluşturan her şeydir. Bununla ifade edilen sadece insanın çevresi değil, çevresi ile etkileşim halindeki insanın, doğuştan gelen özellikleriyle de biçim kazanan iç dünyasıdır. Burada simgeler ön plana çıkar.

Porro’ya göre, yirminci yüzyılın özellikle ikinci yarısından itibaren, akademizme ve türlü şekilci yaklaşımlara, rasyonalizmin yaşam makinelerine, merkantilizmin çıkar temelli hedeflerine odaklı, uluslararasılaşmış bir modern mimarlık anlayışı kentlerimizin manzarasını çölleştirir; ruhu olmayan, yaşantısı olmayan yapılarla dünyayı doldurur ve bir kültür varlığı olarak insanı ihmal eder. Kentleri çölleştirenler kendi iç dünyalarını da çölleştirir ve kurutur. Ricardo Porro bir mimar olarak mekanlarına şiirselliğin onurunu kazandırmayı hedefler. Mimarlıktan ne anladığını ve mimari tasara nasıl yaklaştığını anlatan bu kitap geçmişin olduğu kadar günümüzün mimarlığı için de önemli bir bakış açısı, bir yöntem öneriyor.”