İZTEKGEB İnovasyon Merkezi

Mimari Tasarım
M artı D Mimarlık

Tasarım Ekibi
Metin Kılıç, Dürrin Süer, Merih Feza Yıldırım, Serdar Uslubaş, Utkan Emek Seçgin, Ali Can Helvacıoğlu

İşveren
İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yönetimi

Statik Proje

Cemal Coşak, Mustafa Şahin

Mekanik Proje

Kamil Olgaç

Elektrik Proje
Namık Onmuş

Tamamlanma Tarihi
2017

Toplam İnşaat Alanı
7520 m²

Fotoğraflar
Mehmet Yasa

M artı D Mimarlık tarafından tasarlanan İZTEKGEB İnovasyon Merkezi, kuluçka merkezi, tanıtım, patentleme ve teknoloji transfer ofisi, paydaşlar ofisi, nitelikli sosyal donatı alanları, teknik eğitim salonları, toplantı salonları, teknik atölye ve kiralanabilir ofisler’in yanı sıra kiralanabilir ticari alanlarıyla yenilikçi ve özgün bir kimliğe sahip. 

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Teknopark Yönetimi, girişimcilerin teknoloji odaklı inovasyon yaratmalarını sağlayacak ortamı oluşturmak üzere eğitimler verilecek, mal ve hizmetler üretilecek, üretilen teknolojinin transferini yapacak, girişimcileri ve firmaları sosyal iş ağında tutacak bir merkez oluşturmak amacıyla İnovasyon Merkezi’ni kurmuş. Yapının bulunduğu Teknopark yerleşkesindeki arsa, ana girişe yakın köşe parsel olarak özellikli bir konuma sahipmiş. Araziye ilişkin iklimsel ve topografik veriler, bölgedeki kullanıcılarla yapılmış anket sonuçları tasarım yaklaşımını yönlendiren, yapının arsadaki konumlanışını ve biçimlenişini etkileyen başat veriler olmuş. Arazi eğimi yönünde yıl boyunca kesintisiz ve kuvvetli esen hakim rüzgar ile yaz aylarında güneşin yoğun ve keskin etkisine rağmen yerleşke kullanıcılarının dış mekan kullanımına duydukları gereksinim yapılan anketlerin sonucunda bariz bir biçimde vurgulanıyormuş.

Üç kata dağıtılan programı çizgisel bir şema üzerinde kurgulayan mimarlar, 4 katlı çizgisel bloğa, köşe parselin sınırlarını takip ettirerek ve  içerisinde avlu yaratarak eğrisel bir form kazandırmışlar. Sürekliliği olan bu yapı formu, üçüncü boyutta da arazinin farklı kotlarını açık ve kapalı mekanlar dizisiyle birbirine bağlayan akışkan bir mekan kurgusu oluşturmuş. Yerleşim ve biçimlenme kararı, hem istenmeyen sert ve bunaltıcı rüzgarları engelleyerek korunaklı avlunun kullanım değerini artırmış,  hem de yapı, akışkan ve çizgisel kütle vurucu bir görsel etkiye sahip olmuş.

Binanın programı kuluçka merkezi, tanıtım, patentleme ve teknoloji transfer ofisi, paydaşlar ofisi, nitelikli sosyal donatı alanları, teknik eğitim salonları, toplantı salonları, teknik atölye ve kiralanabilir ofisler’in yanı sıra kiralanabilir ticari alanlarını  içeriyor.

Arazinin üst kotuna yaslanarak topoğrafyanın devamı olarak tasarlanan binanın çatısı, arazinin alt kotundan başlayan yaya rotasının sonlandığı, tüm alana ve deniz manzarasına açılan bir rekreasyon alanı olarak kurgulanmış. Rekreatif çatı ve yaya güzergâhı, avlu ve arazideki hafif eğimin sağladığı amfi yoluyla birbirine bağlanmış. İki kota oturan avlunun üst kotu yeşil peyzaj olarak düzenlenirken, alt kotun sert zemin dokulu, toplanma ve gösteri olanaklı bir açık dış mekan olarak kullanılacağı öngörülmüş. Açık alanın ve avlunun yaz aylarındaki gölge gereksinimi, programda yer alan Kuluçka biriminin ayrı bir kütle olarak avluda zeminden kopuk olarak konumlandırılmasıyla çözümlenmiş. 

Binanın yenilikçi ve özgün kimliği, kuluçka biriminin kütle kompozisyonunda öne çıkartılarak ikonik bir form kazanmasıyla vurgulanmaya çalışılmış. Öte taraftan, bu iddialı form ile yarışmayacak ve ona fon oluşturacak çizgisel yapının programı ise dört ayrı kota dağıtılarak, rasyonel ve yalın bir düzende kurgulanmış. Diğer yandan, çalışma ofisleri ve ortak alanların doğal ışığı en yüksek düzeyde kullanmaları amaçlanmış.  Avluyu saran bir koridor üzerine dizilmiş çalışma mekanları, hem cepheden hem de yarı şeffaf koridor cephesinden ışık alacak, ayrıca koridor cepheleri ofislerin iletişim alanları olacak şekilde düzenlenmiş. Açık alanla görsel ve işlevsel ilişki kuran koridorlar ise yalnızca dolaşım amaçlı olarak düzenlemeyip, yer yer oluşturulan nişler ile bir sosyalleşme ortamı oluşturmalarını amaçlanmış. Binanın ana giriş kotundaki atriyumda yer alan kafeteryanın avlu ile bağlantılı olacak biçimde tüm bina kullanıcıları ve ziyaretçileri için ana buluşma noktası olması hedeflenmiş. Yerleşkeye hizmet verecek sosyal tesis ve restoran ise binanın güvenliğini zedelemeyecek ve işletme kolaylığı sağlayacak biçimde konumlandırılmış. 

Bina, yapım hızı, kullanım-bakım kolaylığı ve maliyetlerinin minimize edilmesi, çağdaş mekansal kimliğini yansıtması amacıyla tüm yapısal sistemlerini yansıtacak brütalist mimari dil ve mekânsal kimlik ile tasarlandı. Bu hedef doğrultusunda, brüt beton taşıyıcı sistem de tüm kaplama katmanlarından yalıtılarak kendini sergileyecek biçimde tasarlanmış. Zemin kaplamaları için bakım ve uygulama kolaylığının yanı sıra hijyen koşullarını sağlayan renkli epoksi kullanılması önerilmiş. Ayrıca, yapının yaşam süresi boyunca geçireceği olası değişikliklere izin vermesi ve mekansal esnekliğin sağlanabilmesi için ofis mekânları hafif iç mekân bölücü duvarlarla sınırlandırılmış.