Sou Fujimoto Architects tasarımı Ishinomaki Kültür Merkezi, beşik çatı formları ve dikdörtgen paralel yüzler aracılığıyla  kırsal kamu kompleksleri hakkında düşünmek için yeni bir yol öneriyor.

Büyük Doğu Japonya Depremi ve 11 Mart 2011 tarihinde meydana gelen tsunami, Ishinomaki Kent Merkezi ve Ishinomaki Kültür Merkezi’ne zarar vererek yıkılmalarına neden olmuştu. Bu işlevleri yeniden canlandırmak ve Ishinomaki Şehri’nin toparlanmasının bir sembolü olarak insanları ve toplulukları yeniden canlandıracak karmaşık bir kültürel tesis yaratmak amacıyla 2016 yılında bir tasarım önerisi açıklandı. Program, 1254 koltuklu büyük bir salon, 300 koltuklu küçük bir salon, bir sergi alanı, halka açık bir galeri ve çeşitli insanların ziyaret edebileceği bir öğrenme alanı içeren bir bina kompleksi öngörüyordu. 

Basit bir plan konfigürasyonu, programları yaklaşık 170 metre uzunluğunda ince bir lobi boyunca doğrusal olarak düzenliyor. Doğrusal olarak düzenlenmiş program, beşik çatı formları ve dikdörtgen paralel yüzler aracılığıyla bölümlere ayrılarak kasaba benzeri bir alan yaratıyor. Uygulama stüdyoları ve atölyeler gibi vatandaşlar tarafından yoğun olarak kullanılan işlevleri lobi alanına çıkıntı yapacak şekilde yerleştirilmiş. Bu, lineer lobi daha fazla bölüme ayrılarak çeşitli ölçeklerde birbirine kenetlenen etkiler yaratıyor. 

Ev ve baca benzeri biçimler birleştirilerek 30 bin metrekarelik bina hem büyük bir tesis hem de insan ölçeğinde bir yapı haline gelmiş. Güçlü kimliğinin yanı sıra çeşitli izlenimler ve anlamlar uyandıran küçük bir kasaba gibi davranan yapı tek bir etkiyi empoze eden bir simge değil, belirsizlik üzerine inşa edilen ve çeşitli insanların kendi deneyimlerini paylaşmalarına izin verecek biçimde davranıyor. 

 Yapı alt bölümlere ayrılmış ve kümelenmiş ölçeklerden oluşan çok basit bir kompozisyona sahip olsa da kırsal kamu kompleksleri hakkında düşünmek için yeni bir yol öneriyor.