Hacettepe Üniversitesi Biyoçeşitlilik Araştırma Merkezi ve Müzesi

Mimari Tasarım
Erkal Mimarlık

Tasarım Ekibi
Emre Erkal, Atakan Palaşoğlu, Demet Yüce, Nurcan Bayrakcı, Bekir Aşçıoğlu

İşveren
Hacettepe Üniversitesi

Ana Yüklenici
SMG İnşaat

Statik Projesi
Levent Aksaray Mühendislik

Mekanik Projesi
Prosel Mühendislik

Elektrik Projesi
Kemal Güravşar, Emrah Güravşar, Promete Mühendislik

Tesisat Projesi
Prosel Mühendislik

Tamamlanma Tarihi
2018

Toplam İnşaat Alanı
6.500 m²

Fotoğraflar
Orhan Kolukısa, Yerçekim Mimari Fotoğraf

Erkal Mimarlık tarafından tasarlanan Hacettepe Üniversitesi Biyoçeşitlilik Araştırma Merkezi ve Müzesi’nin mimari kurgusunda sergileme birimlerinin birleşebilirliği ve ayrı karakterlerinin vurgulanmasına olanak sağlayacak bir kompartmanlaşma aranmış.

Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde bulunan Biyoçeşitlilik Araştırma Merkezi ve Müzesi yapısı uluslararası bilim insanlarına araştırma olanakları sunarken biyoçeşitlilik üzerine örneklerin de sergileneceği hacimlere ev sahipliği yapıyor.

Beytepe Kampüsü, Ankara’nın en önemli gelişim aksı olan Eskişehir Yolu’nun hemen üzerinde kalmış olmasına karşın, kendine özgü bir ekosisteme sahip bir vadiyi de kapsıyor. Çevredeki yoğun yapılaşma ve kentsel saçaklanma baskısına rağmen bölgenin doğal zenginliğini orta ve uzun soluklu birtakım düzenlemeler ile olabildiğince korumayı amaçlayan bir dizi proje planlanma aşamasında. Biyoçeşitlilik Araştırma Merkezi ve Müzesi yapısı bu kapsamdaki en somut projelerden biri olarak kampüse ve üniversiteye değer kazandırıyor, bunun ötesinde kritik konumdaki bölgenin korunmasına hizmet ederek kentin topoğrafyasına olumlu katkılar sunuyor.

Yapı bu bağlam içinde, doğu yönüne doğru konumlanan bir yamaç üstünde yer alıyor. Kuvvetli olarak vurgulanmak istenen doğu bağlantısı ile yakın gelecekte Milli Botanik Bahçelerinin de dahil olduğu bir koruma alanları sisteminin parçası olması istenmiş, ağaçlandırma bölgeleri ile komşuluk ilişkisi aranmış. Yapının giriş platformu, doğu yönündeki bahçelere ve kent merkezine doğru bakışlar sunan bir dizi kaskadlı kademe olarak planlanmış. Farklı kotlara yerleşen kademeler, zemin katta açık ve kapalı alanların iç içe geçtiği bir dizi mekanı yeşil alanlar ile birlikte kurguluyor.

Araştırma fonksiyonları ile müze fonksiyonları aynı yapının bütünleşik parçaları olsa da zemin kattaki yarı açık kademeden karşılıklı olarak ayrı girişler verilmiş. Araştırma kısımlarında koleksiyonlar, laboratuvarlar, araştırmacı ofisleri ve yönetim ile bir kütüphane ve toplantı salonu bulunuyor. Müze kısmındaki sergileme hacimlerinde, Zooloji, Tıp Bilimleri ve Antropoloji dallarına dair biyoçeşitlilik örnekleri üst katlarda yer alıyor. Yapının topoğrafyaya doğru açılması ile zemin bağlantısı sağlanan bodrum katta ise Botanik dallarına dair örnekler bulunuyor. Botanik bölümünün ileride seralarla zenginleşmesi düşünülüyor.

Mimari kurgu, doğanın form arama tekniklerinden ilham alarak düzenlenmiş. Kurguda, sergileme birimlerinin birleşebilirliği ve ayrı karakterlerinin vurgulanmasına olanak sağlayacak bir kompartmanlaşma aranmış. Biyoçeşitlilik, farklı bilim dallarının dahil olduğu ve çeşitli boyut ve ölçeklerde pek çok örneğin bir arada sergilenmesine olanak veren bir konu. Bu sebeple tasarımda, kendi başına tematize edilebilen, ancak gerektiğinde birlikte işlevlendirilebilecek, parçalı bir hacim kurgusu planlanmış.

Müzede sergilenecek materyaller arasında bilimsel kurumlara ve bilim camiasının önderlerine ait koleksiyonlar önemli bir yer tutuyor. Böylelikle biyoçeşitlilik alanında çalışan bilimsel camianın da yapının kullanımına aktif katılımı hedefleniyor. Bu haliyle Biyoçeşitlilik Araştırma Merkezi ve Müzesi, bilime, akademiye ve bilimsel camianın yaşantısına sunduğu değerin ötesinde Ankara’daki kentsel yeşil alanların korunmasına aktif katkı yapan bir proje.