GF Hakan Plastik’in 2023 yılı Hedefi: İhracat Pazarlarını Artırmak ve Katma Değerli Projelerde Büyümek
GF Hakan Plastik, iki yıllık pandemi sürecinin ardından sektör basını ile bir araya geldi. 2022 yılı değerlendirmesi ve 2023 yılına yönelik hedeflerinin aktarıldığı toplantının ardından düzenlenen kokteyl ile “Yeni Yıla Merhaba” denildi.
GF Hakan Plastik, iki yıllık pandemi sürecinin ardından sektör basını ile bir araya geldi. 2022 yılı değerlendirmesi ve 2023 yılına yönelik hedeflerinin aktarıldığı toplantının ardından düzenlenen kokteyl ile “Yeni Yıla Merhaba” denildi.
GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Bakanı Batuhan Besler’in ev sahipliğinde gerçekleşen davette Pazarlama Grup Müdürü Elif Balaban, IK Direktörü Bengü Tuna, Sürdürülebilirlik ve Kalite Grup Müdürü Baran Bilgili de bulundu.
Konuşmasına 2022 yılının genel bir değerlendirmesi ile başlayan Batuhan Besler, hem sektör hem de firma özelinde açıklamalarda bulundu.
Son 10 yılın en hızlı büyüyen sektörlerinden biri olan inşaat sektörünün, 2018 yılından beri çeyrek bazında düşüşünü sürdürdüğünü; bu düşüşün etkilerinin 2022 yılında pandemi, genel tedarik sıkıntıları, ham madde dalgalanmaları ve sadece Türkiye‘de değil dünyada yaşanan ekonomik istikrarsızlıklar gibi nedenlerle daha da yoğun hissedildiğini söyledi. Yatırımlardan yeni projelere kadar tüm süreçleri öngörülemez kılan bu şartların tüm sanayicilere sancılı günler yaşattığına değindi.
2022 yılı yönetmesi zor bir yıl oldu
Yaşanan tüm dalgalanmalar nedeniyle daha proaktif, daha fazla detay düşünerek ilerlemek zorunda kalındığını belirten Besler, “2022 yılını, yönetmesi zor bir yıl olmasına rağmen, pazara olan yakınlığımız ve müşterilerimize özel çözümlerimiz sayesinde güzel geçirdik. 2022 yılında kendimizi daha da geliştirip farklılaştıracak projelere imza attık. Her alanda iyileşme ve gelişme artık iş modelimizin rutini haline geldi“ dedi.
GF ve GF Hakan Plastik’in gündeminin en önemli maddelerinden birinin sürdürülebilirlik konusu olduğunu belirten Besler, sürdürülebilirliği 3 ana başlıkta topladıklarını ve bu doğrultuda çalışmalarını şekillendiklerini kaydetti:
“2022 yılında çalışmalarımızı üç başlık altında topladık. Ürün portföyü, İklim ve Kaynaklar, İnsan ve Refah.
Ürün Portföyü konusunda; GF Hakan Plastik’in oldukça zengin bir ürün gamı bulunuyor. GF kanalından da ürün çeşitliliğimizi güçlendiriyoruz. Bu ürünlerimizin geliştirilmesi yönünde çalışmalarımızı yürüttük. Üstyapı, altyapı ve endüstriyel alandaki ürün ve hizmet faaliyelerimizdeki iyileştirme çalışmalarıyla müşteri şikayetlerinde %75 oranında bir azalma sağladık.
ÜR-GE ekibimiz tarafından geliştirilen Aquayststem PP-RCT boru sistemimiz ve Silenta Extreme boru sistemimiz doğaya dost, karbon ayak izi düşük inovatif ürünlerimiz. Her iki ürün grubumuz da EPD belgeleri ile takip edilebilir değerlere sahipler. 2022 yılında bu ürünlerimizin aldığı ödüller bizi motive eden gelişmeler oldu. Silenta Extreme ALTIN ÇEKÜL Uluslararası Yapı Kataloğu Ödülleri”nde Yapıda Yenilikçi Ürün Yapı Kataloğu Özel Ödülü’nü aldı. Yine yıl içerisinde katıldığımız Aquatherm Tashkent 2022 Fuarı’nda “ Best Innovative HVAC Technologies Ödülü“ne layık görüldü.
2022 yılı içerisinde “Lead Free” projemiz üzerinde yoğun bir şekilde çalışıldı. Tüm süreçlerini tamamladığımız bu projemizle 2023 yılında PVC ürün gamımızın tümünü doğaya duyarlı olarak piyasaya sunuyor olacağız.
İklim ve Kaynaklar başlığımız altında yine başarılı çalışmalar yürüttük.
Özellikle üretimde enerji verimliliği konusuna kaynak ayırarak fark yaratmaya başladık. Üretimde yaklaşık bir buçuk yıldır kullandığımız Yeşil Enerji ile karbon salınım değerlerimizde düşüş elde ettik. 2021 yılında Yeşil Enerji Kullanımı ile Kapsam 2 CO2e emisyonlarımızda %45 azalma elde etmiştik. 2022 yılında da Çerkezköy tesisimizde kullanılan %100 Yeşil Enerji ile emisyonlarımızın giderilmesini sağlandık.
2022 yılında enerji verimliliği yönünde çalışmalarımız farklı alanlarda sürdürülen yatırımlarla da minimize edilmeye çalışıldı. Örneğin Enerji Gemba çalışmalarımız. Yalın Üretim uygulamalarımızın temellerinden biri olan Enerji Gemba yürüyüşlerimiz “Git ve yerinde tespit et” tarzında bir yaklaşıma sahiptir. Tesislerimizde bunu her birimde düzenli aralıklarla uyguluyoruz. Endüstriyel tesislerde kritik enerji tüketim noktalarından birisi kompresörler ile basınçlı hava üretimidir. Normalde kaçaklar, hatların çalışmadığı günlerde tesiste dinleme yöntemiyle tespit edilir. Biz temin ettiğimiz Sonik Endüstriyel Görüntüleme cihazı ile herhangi bir zamanda bölümlerdeki hava kaçaklarını tespit edip, kayıpların önüne geçtik. Bu çalışmamızla da yaklaşık 60k CHF’lık enerji tasarrufu sağlamış olduk.
Enerji verimliliği konusunda üretim hattında LED lamba kullanımı ile %60 tasarruf sağladık. Yine soğutulması gereken su miktarında %35 azaltmaya giderek enerji tasarrufu elde ettik.
Otomasyonda enjeksiyon makinalarında robot yatırımlarımız oldu ve halihazırda bu yatırımlarımıza devam ediyoruz. Robot projemizle çevrim süresinde iyileşme sağlıyor; aynı zamanda İSG risklerini de elimine ediyoruz.
Şanlıurfa tesisimize cam elyaf hattı yatırımı yaptık. ÜR-GE çalışmalarımız doğrultusunda hızlı prototip yapma ve fikirleri fiziki olarak gözlemlemeye olanak sağlayan 3D Printer yatırımımız gibi farklı yatırımlarla zaman, maliyet, verimlilik, güvenlik, esneklik gibi konularda avantajlar yakaladık.
İnsan ve Refah yine ana başlıklarımızdan birini oluşturuyor. Fabrikalarımızdaki iş kazalarımızda yaşanan %85 oranında azalma; insana verdiğimiz değer ve ISG çalışmalarımızın en öncelikli ve çok hassas konular olmasının bir göstergesi diyebiliriz.
Yalın Üretim felsefesini birçok alanda uyguluyoruz. Yalın Üretim departmanımızın yanı sıra ”BOB Ambasador” adını verdiğimiz gönüllü ekibimiz, tüm süreçlerdeki yalın faaliyetlerin yürütülmesine katkı sağlıyor.
GF’in 2025 Stratejisi’nde en az %15 kadın yönetici hedefimiz bulunuyor. GF Hakan Plastik olarak 2022 yılında biz bu hedefi %30 olarak tamamladık. Yine insan sağlığı ve motivasyon için 2022 yılında ”Ergoffice” projemiz devreye girdi. Tüm ofis çalışanları haftanın 3 günü 15 dakika uzman eşliğinde ofis egzersizi yapıyor. Hatta bu uygulamamız diğer GF ofisleri için de bir örnek uygulama oldu.”
Kente Çevresel Yaklaşımlar: “Bendine Sığmayan İstanbul”
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve Pera Müzesi tarafından, Heinrich Böll Stiftung Türkiye iş birliğinde düzenlenen Istanbul Unbound (Bendine Sığmayan İstanbul) konferansı, balıklarından köpeklerine, su kaynaklarından kanalizasyon sistemine, metruk yapılarından mega inşaat projelerine İstanbul’u canlı ve cansız tüm varlıklarıyla birlikte ele alıyor.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren İstanbul Araştırmaları Enstitüsü ve Pera Müzesi, İstanbul’u ele alan uluslararası bir konferansa imza atıyor. Heinrich Böll Stiftung Türkiye iş birliğinde düzenlenen Istanbul Unbound: Environmental Approaches to the City (Bendine Sığmayan İstanbul: Kente Çevresel Yaklaşımlar) başlıklı konferansta, şehir ve sakinleri arasındaki çetrefilli ilişki, insan doğasının şehirle olan çekişmesi, kır/kent ayrımı ve şehrin başkalaşımı gibi konular masaya yatırılacak. Tarih, mimarlık, siyaset bilimi, sosyoloji, eleştirel sanat gibi farklı alanlardan akademisyen ve sanatçıların bir araya geleceği etkinlik, 8–11 Nisan tarihlerinde çevrimiçi ortamda ücretsiz gerçekleşecek.
Istanbul Unbound (Bendine Sığmayan İstanbul) konferansı, salgın hastalıklardan iklim değişikliğine, insan-hayvan ilişkilerinden kentsel ekosistemde suyun önemine, İstanbul’un farklı dönemlerine ait çok çeşitli konuları gündeme taşıyacak. Dört gün boyunca sürecek ve 80’i aşkın yerli ve yabancı konuşmacıyı konuk edecek olan konferans, küreselleşme ve insan-çevre ilişkisiyle ilgili önemli çalışmalara imza atan Kaliforniya Üniversitesi Santa Cruz antropoloji profesörü Anna Lowenhaupt Tsing’in açılış konuşmasıyla başlayacak, Harvard Üniversitesi Tarih Bölümü, Vehbi Koç Türkiye Çalışmaları Kürsüsü Profesörü Cemal Kafadar’ın konuşması ile sona erecek.
Konferans kapsamında birbuçuk iş birliğiyle sanatçı, akademisyen ve araştırmacıların video üretimlerinden oluşan 29,9 km programı ve Pera Film iş birliğiyle Natura Urbana: Berlin’in Boş Arazileri adlı belgesel izleyiciyle buluşacak. Kent tarihinin, savaş, jeopolitik bölünme ve mekansal dönüşüm paralelinde sunulduğu filmde, savaş sonrası Berlin, kentsel peyzaj ve değişen bitki örtüsü üzerinden anlatılıyor. Gösterimin ardından, filmin yönetmenliğini üstlenen Cambridge Üniversitesi coğrafya profesörü Matthew Gandy ile özel bir soru-cevap seansı gerçekleştirilecek.
Istanbul Unbound: Environmental Approaches to the City (Bendine Sığmayan İstanbul: Kente Çevresel Yaklaşımlar) konferansı, Heinrich Böll Stiftung Türkiye iş birliğinde, birbuçuk: Ekoloji ve Sanat Çalışmaları, IstanbuLab ve Occupy Climate Change! ortaklığıyla gerçekleştiriliyor. Avrupa Çevre Tarihi Derneği ve Türkiye Çevre Tarihi Ağı tarafından desteklenen konferans ayrıca, Amerika Çevre Tarihi Derneği’nin Çevre Tarihi Haftası (Environmental History Week, #EHW2021) kapsamında ön plana çıkarttığı etkinlikler arasında yer alıyor.
Çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek etkinlik ücretsizdir. Konferansa kayıt olmak için tıklayınız.