Joao Costa Nóbrega tarafından mühim bir çağdaş sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapma ihtiyacı ile tasarlanan Portekiz’deki Galeria Lourdes sanat eserlerinin sergilenmesine uygun eşsiz bir ortam yaratıyor.

Tarımsal bir geleneğe sahip olan Quinta; üzerinde bazı çalışmalar yapılmış bir ev, 17. yüzyıldan kalma bir şapel, küçük bir sığır kulübesi, Quinta’nın kendi şarabını üretmek için bir mahzen ve bir şarap deposu içeren sanatsal bir konuta dönüştürülmüş bir depo içeriyor.

Belirgin eğim, kafeslere dikilmiş asmaların varlığını ortaya çıkarıyor ve okyanusun panoramik görüntüsünü vurguluyor. Camara de Lobos’un yüksek alanlarındaki insancıllaştırılmış peyzajının korunması ve Quinta’ya sürdürülebilir bir enerji sağlaması için teknik çözümlerin entegrasyonu, inşa edilen galerinin uygulanmasındaki ilk adımlarını belirlemiş.

Üzüm bağının varlığı, hem peyzaj açısından hem de tarımsal açıdan, korunması zorunlu olan Quinta’nın manzarasında hakimlik kuruyor. Böylece, arazideki bir kesikten kaynaklanan, orijinal boyutlarına geri dönen binayı kamufle eden ve kafeslerle yönlendirilen asmalar tarafından tekrar sarılmaya müsait kılan bir hacim ortaya çıkıyor.

Brüt beton cephenin yüzeyleri peyzajın dokularıyla iç içe geçtikçe ve zamanla çevresel aşınmalarla bağlamın bir parçası haline geldiğinde çevreyle kurulan ilişki olgunluğa erişecek. Şu anda tek renk ve yeni görünen cephede güneş ışığının yüzeylerde bırakacağı farklı izler zamanın okunmasına olanak tanıyacak.

Kullanılmadığı zamanlarda tamamen kapalı olan bir dış ön oda bulunuyor. Buradan geçerek, tepedeki ışığın üç çatı penceresinden beklenmedik bir şekilde içeri girdiği bir “sığınağa” giriliyor. Burada, sanat eserlerinin uygun şekilde korunması için ayarlanmış tavan ve zemin radyant sistemlerinin çalışması için gerekli olan çok sayıda fotovoltaik panel bulunuyor.

Yapay aydınlatma elemanları, tavandan ve verandadan gelen ışığı tamamlayacak şekilde tasarlanmış. Bu yapay ışıklar, verandada bulunan heykel ve gölün üzerine yansıyan ışıkla dengede olacak şekilde ayarlanmış ve ışığın efektif kullanımı amaçlanmış.

Teknik bölümün bitişiğindeki bu alan, açıkta kalan beton üzerinde istenen patineyi elde etmeye başlıyor ve mekanın etrafına yanal olarak düşen ışığın ürettiği yansımaları zenginleştiriyor. Sergi alanı sadece tuvaletler ve toplam 5.880 m²’lik bir araziye yerleştirilmiş 204 m²’lik bir iç depolama alanı ile tamamlanıyor.