Finlandiyalı mimarlık ofisi PES-Architects tasarımıyla Çin’in Fujian eyaletinde inşa edilen kültür ve sanat merkezi, ilhamını kentin sembolü olan yasemin çiçeğinin taç yapraklarından alıyor.

Fuzhou Boğazı Kültür ve Sanat Merkezi, Helsinki ve Shangai’da ofisleri bulunan PES-Architects tarafından Çin’in Fuzhou kentinde, Mawei New Town’da hayata geçirilmiş. Fujian eyaletinin en büyük şehri, aynı zamanda da başkenti olan Fuzhou, dünyanın en hızlı büyüyen metropollerinden biri. 2013 yılında Fuzhou hükûmeti, şehrin kültürel imajını güçlendirmek ve Mawei yeni kent gelişim alanının tanıtımını yapmak amacıyla Kültür ve Sanat Merkezi için uluslararası bir davetli yarışma organize etti. PES-Architects’in yarışmayı kazanan projesi, ilhamını Fuzhou kentinin çiçeği olan yaseminden alıyor. Yapının formal dilinde ve renginde yasemin çiçeğinin taç yaprakları açıkça belli edilmiş. 1600 koltuklu opera evi, 1000 koltuklu konser salonu, çok fonksiyonlu tiyatro, sergi salonu ve sinema merkezinden oluşan 5 yapı kütlesi, kültürel bir hol ile kamusal ve ticari bir etkinlik alanı olarak kullanılan geniş çatı terasıyla bir araya getirilmiş. Yasemin Bahçeleri ve Jasmine Plaza’dan iki ayrı rampayla ulaşılan çatı terası, kompleks ile Minjang Nehri kıyısı arasında kesintisiz bir bağlantı sağlıyor. Yeraltı seviyesinde Liangcuo Nehri boyunca uzanan bir promenad, peyjaz ile iç mekânları birbirine bağlarken aynı zamanda metro istasyonu ile kültür merkezi arasında da bir bağlantı sağlıyor.

“Büyük kompleksi daha küçük ünitelere bölmek, kültür merkezine insan ölçeği kazandırdı ve ziyaretçilerin iç ve dış mekânlarda yönlerini daha kolay bulmalarını sağladı” diyen PES-Architects kurucusu Pekka Salminen, yapı kompleksini şu sözlerle tarif ediyor: “Her yapı, kendi içinde cephenin eğrisel yüzeyini takip eden yarı-kamusal, kavisli bir galeriden ibaret olan bir çekirdeğe sahip ve bu çekirdek kamusal iç mekânı, binayı çevreleyen Yasemin Bahçeleri’nin büyülü peyzajı ve kültür merkezinin hemen önündeki doğal koruma alanı olan Mahangzhou Adası’nın eşsiz manzarasıyla bütünleştiriyor.”

Çin ile dünyanın geri kalan ülkeleri arasında yüzyıllarca süren İpek Yolu deniz ticaretinin tarihsel bütünlüğü içinde önemli bir yere sahip olan seramik, projenin ana malzemesi olarak kullanılmış. PES-Architects, iki büyük oditoryumun artistik iç mekân kaplamalarında Tayvanlı seramik sanatçısı Samuel    Hsuan-yu Shih ile çalışmış ve salonların akustik ihtiyaçları nedeniyle efsanevi “Çin Beyazı” adı verilen yeni teknolojiyle üretilmiş, inovatif bir seramik malzeme kullanmış.

Opera salonu ve konser salonunun iç yüzeyleri akustik uzmanlarıyla yapılan kapsamlı çalışmalara dayanarak topoğrafik seramik panellerle kaplanmış. Bu bölümler için geliştirilmiş olan biri desenli, diğeri karo olmak üzere iki tür akustik panel de, yüksek kaliteli akustik gerektiren ve aynı zamanda tasarımın görsel dili için gerekli olan topoğrafik yüzeylere uygulanabiliyor.

700 kişilik çok amaçlı salonun iç duvarları da akustik ihtiyaçlara göre biçimlendirilen, CNC kesimli katı bambu bloklarla kaplanmış. Salonun çatısı, aydınlatma ve diğer teknik ekipmanlar için esnek bir kablo ağı ile donatılmış.