Empera İdari Bina

Mimari ve İç Mimari Tasarım

Yerce Mimarlık & ZAAS

Tasarım Ekibi

Nail Egemen Yerce,

Ayça Taylan,

Zeynep Şankaynağı,

Barış Çağlar,

Melike Kavalalı,

Gökçe Demiral

Proje Yeri

Gaziantep

İşveren

Empera

Ana Yüklenici

2D Yaşar Yapı

İnşaat Tarihi

2017 – 2018

Aydınlatma Tasarımı

LAB1 Lighting Design

Faruk Uyan

İnşaat Alanı

2500 m2

Cephe

Röben Tuğla

Hareketli Mobilyalar

NURUS

Cam Seperasyon

Rota Wall

Vitrifiye

Vitra

Seramik

Kütahya Seramik

Zemin

Ardex-Pandomo

Fotoğraflar

Yerce Art Photography

Emin Emrah Yerce, Ayça Taylan

Yerce Mimarlık & ZAAS tasarımı Empera İdari Bina bulunduğu alandan aldığı referansların çağdaş bir mimari yorumu olarak bölgenin çehresine yeni bir soluk getiriyor.

Makine halısı sektörünün lider markalarından Empera’nın genel müdürlük binasının tasarımını kapsayan proje, Gaziantep 4. Organize Sanayi Bölgesi’nde, firmanın üretim tesislerinin bulunduğu arsa üzerinde gerçekleştirildi. Kısıtlı mimari referansa sahip bölgede tasarlanacak idari yapının bir nirengi noktası olması ve markanın güçlü kimliğini temsil etmesi istendi. Bununla birlikte iklim, çevredeki doğal bitki örtüsü, gün ışığının etkin kullanımı ve istenen karma işlevli yapısı projeyi yönlendiren veriler oldu.

İç kurgu, zemin katta karşılama bölümü, tasarım ve operasyon ofisleri etrafında şekillenirken, birinci kat yönetim birimlerine, ikinci kat ise markanın ürünlerinin sergilendiği showroom’a ayrıldı. Üçüncü kat yemekhane, lounge, toplantı odası ve terası içeren sosyal alanlar olarak ele alındı. Bu katta ayrıca, cephenin geri çekilmesi ile, manzaraya hâkim, gökyüzüne açılan, yarı açık bir teras tasarlandı. Binanın genelinde, tüm hacimlerin gün ışığı ve manzaradan en verimli şekilde yararlanması amaçlandı. Farklı birimler arasında istenen ayrışma mümkün olduğunca geçirgen biçimde çözümlenirken, yerine özel tasarlanan mobilyalarla iç mekânda süreklilik ve ferahlık algısı yaratıldı.

Ağırlıkla doğal bir malzeme olan tuğlanın kullanıldığı projede bölgedeki kırmızı topraktan ilham alındı. Tasarımın bir parçası olarak cepheye farklı türlerdeki bitkiler eklendi. Böylelikle, toprak-bozkır esaslı peyzajın yeniden ele alınmış bir ifadesi şeklinde yükselen yapı, dingin doğal çevrenin içinde rengi ve canlı dokusuyla ön plana çıkarıldı. Pencerelerin önünde hayat bulan yeşil ara yüz, karasal iklimin hâkim olduğu coğrafyadaki çetin manzaraya açılan iç mekânlardaki konfor duygusunun artırılmasına, kullanıcıların doğal yaşama temas etmesine olanak sundu. Girişinin geniş, davetkâr bir saçakla vurgulandığı yapı, bulunduğu alandan aldığı referansların çağdaş bir mimari yorumu olarak bölgenin çehresine yeni bir soluk getiriyor.