Renklerin taşıdıkları anlamlar ve hissettirdikleri zaman içerisinde ve kültürden kültüre farklılık göstererek evriliyor. Mavi renk geçmişte feminenlikle ilişkilendirilirken günümüzde daha çok maskülen bir renk olarak algılanıyor. Kırmızı ise Uzakdoğu’da bereketi simgelerken, batı kültürlerinde daha çok tutkuyu sembolize ediyor. Bir yandan da en koyu siyah veya en açık beyaz rengi üretebilmek için araştırmalar devam ediyor. Teknoloji markaları ise renk körlerinin göremedikleri renkleri “normal” olarak göstermeyi amaçlayan çalışmalar yürütüyorlar. Dil kullanımında da renkle ilişkilendirilen durumlar sıklıkla karşımıza çıkıyor. Hayata renk katmak tabirinde olduğu gibi renk üzerimizde pozitif duygular uyandırarak bizi hayattan zevk almaya yönlendirebiliyor.

Colors In-Between renk kullanımı ile güçlü ifadeye sahip iki sanatçının işlerinden bir seçkiyi sunuyor. Ebru Döşekçi, heykel üzerinden renkleri kullanarak organik formlar ile hikayeler anlatıyor. Parlak ve mat yüzeyleri güçlü renklerle vurgulayan ve kendi mekanını yaratan çalışmaları; yalın bir estetik ile yoğun duygular uyandırıyor. Suat Akdemir ise bazen renklerin birbirlerini bütünleyip hikayeler anlattıkları kompozisyonlar üzerine çalışırken bazen de bir rengin farklı tonları ile katmalar oluşturarak derin bir anlatım sunuyor. Geometri, renk blokları, katmanlılık ve boyut sanatçının işlerinde sıklıkla sorguladığı ve yeniden yorumladığı alanlar.

Colors In-Between, iki sanatçının, her bir hareketin farklı bir boyut kazanmasıyla mekansal ve duygusal deneyimi zenginleştiren ve bu ahengin sürekliliğini yansıtan çalışmalarını bir araya getiriyor. Sergi; rengin mimarisi üzerinden iletişim kurarak iki sanatçının çalışmaları arasındaki akışkan diyalogları yansıtıyor.

Sergi, 1 Haziran – 31 Ağustos tarihleri arasında In-Between Design Space, Tomtom Kaptan Sokak 10A Beyoğlu adresinde açık olacak.