[Inter.National.Design] ve Powerhouse Company tarafından tasarlanan Çanakkale Anten Kulesi, modern teknolojinin ve çevreye duyarlı tasarımın akıllıca birleştirilmiş bir halini gözler önüne sererken önceden ekolojik anlamda ihmal edilmiş bir alanı nefes kesen manzaralara sahip kamusal bir vahaya çeviriyor.

Doğasıyla cezbeden Çanakkale Boğazı’nın panaromik manzarasına sahip bir tepeye yerleştirilen Çanakkale Anten Kulesi, yayın kulelerine dair alışılagelmiş bakış açısını yeniden kurguluyor. Görsel ve ekolojik etkiler göz önüne alınarak tasarlanan Çanakkale Anten Kulesi ziyaretçilere kamusal park, seyir alanları, ziyaretçi merkezi ve restoran gibi programlar sunuyor.

IND [Inter.National.Design] ve Powerhouse Company’nin Çanakkale Valiliği tarafından açılan Çanakkale Karasal-Sayısal Yayın Kulesi Uluslararası Ön Seçimli Mimari Proje Yarışması’nda birinciliğe değer bulunan projesi zarif, çevreye karşı duyarlı ve ekonomik olarak gerçekleştirilebilir bir çözüm önerisi sunuyor. Tasarımcılar hedeflerini, arsada var olan telekomünikasyon kulelerini tek bir yapıda toplamak ve alanı kamusal kullanıma elverişli ve burada bulunmayı keyifli hale getirecek imkanlar sunmak olarak iki başlık altında toplamış. Yarışmanın gerekliliklerine ve çevreye karşı duydukları hassasiyete dengeli bir cevap verebilmek için peyzaj tasarımcıları, telekomünikasyon ve yapı mühendisleriyle birlikte çalışan mimari ekip, oluşturulacak olan kamusal alanın kuleye olan uzaklığı radyasyon riskini engelleyecek şekilde belirlendiği için, kuleye dışarıdan eklenen ve tüm projeyi saran bir seyir platformu tasarlamayı tercih etmiş. Programların stratejik olarak dağıtılması ve yerleştirilmesi sayesinde, alanın var olan potansiyeli artırılmış.

Arsaya girişte yer alan kule ve akışkan bir dış kuşak tanımlayan seyir alanları, ziyaretçilerine büyüleyici Çanakkale Boğazı kadrajları sunuyor. Ustalıkla tasarlanan kuşak, önce giderek yükselen bir giriş koridoruna, geniş seyir terasına, yükseltilmiş bir viyadüğe ve son olarak yayın kulesinin kendisine dönüşüyor. Mimari müdahaleler yalnızca estetik kararlar olmanın ötesine geçerek iç bahçede endemik bitki türlerine ve oluşacak genç ormana yer açıyor. Park, yaban hayatını içeriye sızdırmak için düzenlenmiş peyzaj öğeleri ve etrafı saran doğal çevrenin arasındaki sınırları bilinçli olarak bulanıklaştırıyor. Teknik tasarım ve çevre bilincini harmanlayan bu dikkate değer müdahale sayesinde yayın kulesi ve çevresi kamusal bir limana dönüştürülüyor.

Yapı ikonik bir tasarım sunarken teknik anlamda kusursuzluk da ihmal edilmemiş. Yüz metre yüksekliğindeki kule, saatte 160 km hızla esen rüzgarlara karşı dayanıklı ve güvenli olacak biçimde inşa edilmiş. Çelik plaklar ve yapıya içeriden destek veren sağlamlık arttıran parçalarla yerinde inşa edilen kule, corten çelik cepheye sahip. Yapı, malzeme seçimi, rengi ve dokusuyla doğal peyzajı vurguluyor, farklı hava ve gün ışığı koşullarına göre tonlarıyla çevreye adapte oluyor.

Çanakkale Anten Kulesi, modern teknolojinin ve çevreye duyarlı tasarlamanın akıllıca birleştirilmiş bir halini gözler önüne sererken çok disiplinli bir yaklaşıma dikkat çekiyor. Önceden darmadağın halde ve ekolojik anlamda ihmal edilmiş bir alanı, nefes kesen manzaralara sahip kamusal bir vahaya çeviren yapı, form ve işlevi harmanlama sanatına kıymetli bir örnek teşkil ediyor.