Bandırma Tasarım Parkı

Mimari Tasarım
Openact Architecture

Tasarım Ekibi
Zuhal Kol, Carlos Zarco Sanz, Jose Luis Hidalgo, Zehra Saday Aygün, Barış Can Cüce, Zeynep Küheylan, Ozan Şen, Rana Zehra İmam, Pelin Doğan

Danışman
Doç. Dr. Ozan Önder Özener, Dr. Öğr. Üyesi Gülsün Tanyeli

Proje Yeri
Bandırma, Balıkesir

İşveren
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi

Ana Yüklenici
Openact Architecture

Uygulama Projesi
Openact Architecture

Peyzaj Projesi
Öğr. Gör. Dr. Meliz Akyol, CeyPeyzaj

Uygulama Projesi
Openact Architecture

Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyon Projesi
Arzu Özsavaşçı, Selin Gener

Statik Proje
Fonksiyon Mühendislik

Mekanik Projesi
Sinerji Dinamik Proje Mühendislik

Elektrik Projesi
Pozitif Proje

Aydınlatma Tasarımı
Nergiz Arifoğlu Light Style

Maket ve 3D Görselleştirme
Openact Architecture

Lazer Ölçüm
Solvotek Mühendislik

Ödüller
2017 – Birincilik Ödülü – Bandırma Tasarım Parkı Uluslararası Kentsel Tasarım Proje Yarışması: Bandırma, Türkiye

Tamamlanma Tarihi
2019

İnşaat Alanı
49.000 m²

Yerel ve bölgesel olarak kamu erişimini teşvik eden, açık, etkileşimli, kolektif ve üretken bir odak noktası oluşturmayı hedefleyen, Openact Architecture tasarımı Bandırma Tasarım Parkı, yakın çevresi ile kurduğu fiziksel ve programatik ilişkiyle tarihi ve doğal dokuyu koruyor.

Marmara Bölgesi’nin endüstriyel ağında merkezi önem taşıyan Bandırma’da yer alacak Tasarım Parkı, alanı programatik, ekolojik ve kentsel girdiler ile yeniden tanımlayıp keşfetme imkanı sunan bir araştırma sahası olarak ele alınmış. Böylelikle, eski askeri yerleşkenin kentsel dokuya yeniden kazandırılması; bir eğitim ve rekreatif yerleşkeye dönüştürülmesi, yalnızca Bandırma ölçeğinde değil, Marmara’da da bölgesel bir çekim noktası haline gelme potansiyelini taşıyor.

Yerel ve bölgesel olarak kamu erişimini teşvik eden, açık, etkileşimli, kolektif ve üretken bir odak noktası oluşturmayı hedefleyen proje, Tasarım Parkı’nı gelecek ile ilgili planlama ve tasarımlara yönelik bir araştırma ve deney sahası olarak betimlemekte; fabrikalar şehri olan Bandırma’da araştırmacı ve öğrencilerin kentlilerin katılımı ile birlikte fikir üretip paylaşabilecekleri bir fikir fabrikası olarak öneriyor.

Bu bağlamda proje, işlevini yitirmiş ve terk edilmiş proje alanını, Bandırma ve hinterlandında bulunan Marmara Bölgesi ile ilişkilerini kuvvetlendiren, yeni ve sürdürülebilir sosyo-ekonomik dinamikler yaratarak bir eğitim yerleşkesi ve kamusal park alanı olarak yeniden işlevlendirmeyi amaçlıyor.

Enstitü programları ve deneysel araştırma sahalarının rekreasyonel işlevlerle harmanlandığı Bandırma Tasarım Parkı’nın, kuzeyinde yer alan endüstriyel limanın Kapıdağ Yarımadası’nın batısına taşınması ve gelişmekte olan ulaşım projeleri ile, kent ve bölge trafiği içinde aktif kullanılacak bir kamusal alana dönüşmesi öngörülüyor.

Ticaret ve konaklama fonksiyonlarının master planda proje alanı çeperlerinde yer aldığı parkın, doğal ve fiziki dokusu haritalanarak enstitü kapsamında kullanılacak deneysel araştırma ve eğitim sahaları, parkın kullanıcılarının günlük rekreasyon alanları ile entegre edilmiş. Bu bağlamda, ekosistem sahaları, kentsel tarım alanı, bitkisel arındırma alanları, agro-eğitim alanı, etkinlik platformu, rüzgar enerjisi tarlaları ve etkinlik çayırı gibi enstitü programları parkın elverişli ve verimli alanlarına, park sirkülasyonu ile bütünleşik bir şekilde konumlandırılmış. Spor alanları, çocuk oyun alanları, piknik alanları, bisiklet parkuru, manzara seyir terasları gibi rekreasyonel programlar ile de ilişkilendirilen bu sahaların kentliye açık olması ve katılımı teşvik etmesi amaçlanıyor.

Proje alanında parkın farklı noktalarına yayılan deneysel araştırma sahaları ve diğer programları birleştiren; parkta hem peyzajın içinde başka bir yürüyüş yolu gibi görev yapan, hem de kapalı mekana ihtiyaç duyan enstitü programlarını parkın farklı noktalarından geçerek parka dağıtan ve ilişkilendiren halka tipolojisindeki enstitü yapısı, parkın peyzajı içinde bir mimari koridor/promenad olarak tasarlanmış.

Parktaki tarihi ve doğal dokuyu koruyarak, alan içinde geçtiği noktaya göre kimi yerde patikalaşan, ya da ağaçların arasından süzülerek geçen; kimi yerde tarihi duvarların üzerinden yükseltilerek dolaşan ya da yere oturan bir yapı olarak yakın çevresi ile kurduğu fiziksel ve programatik ilişki çerçevesinde şekillendirilmiş.

Halka tipolojisi ile yönsüz oluşu; üzerinde ve içinde akan sirkülasyonun başlangıcı ve bitişinin olmayışı, park bütününde yayılmış programlara herhangi bir hiyerarşi gözetmeden erişmeyi mümkün kılarken; yapı içinden ve üzerinden deneyimlenebilecek 360 derecelik farklı seviye ve konumlarda görüş alanı sağlayarak, parkın ve yakın çevresinin algılanışına başka bir boyut kazandırarak, parkın kullanıcılarının alanda gerçekleşen tasarım ve araştırma aktiviteleri ile ilgili farkındalıklarını arttırmayı amaçlıyor.

Derslikler, ortak çalışma alanları, amfiler, stüdyolar, atölyeler, etkinlik ve konferans salonları barındıran yapı, tescilli yapı içlerine konumlanan ek birimleri çevreleyerek, enstitü programlarının yerleşim alanlarını, tanımlı ve birbirine bağdaşık hale getirmeyi öneriyor.

Kapsamındaki açık ve kapalı eğitim mekanları ile bir yüksek öğrenim merkezi için gerekli altyapıyı sağlayacak kapasitede olan enstitü yapısı, özel ve kamusal eğitim kurumları tarafından kullanıma uygun olarak tasarlanmış.

Enstitünün yarattığı çekim odağıyla kentin rehabilitasyonuna katkıda bulunması ve bu eğitim yerleşkesinin tüm kentin çehresini, toplumsal yaşamını ve ekonomisini dönüştürecek bir alan olarak yeniden yapılandırılması hedeflenmiş.

Vaziyet planında birbirine paralel iki sıra üzerinde konumlandırılan kışla tipolojisindeki kagir 11 yapıya ek olarak alanın farklı noktalarında değişen büyüklük ve tipolojide bulunan tescilli yapıların, enstitünün araştırma ve parkın rekreatif programları ile yeniden işlevlendirilerek hem park, hem de enstitü ile entegre olması amaçlanmış. Bu yeniden işlevlendirme müdahalesinde projenin yaklaşımı, temsili bir ütopyanın değerlerini ölçüt alan fiziksel bir yenileme yerine; kentsel yaşam kalitesini arttırmayı hedefleyen toplumsal katılım modellerinin işlevsel yaklaşımını benimsiyor.

Terk edildiklerinden bu yana doğanın içlerine nüfuz ettiği, çoğu yerde yetişkin ağaçlar ile kaplı, kısmi duvar kalıntıları bulunan yapıların yeni kullanımları belirlenirken yapı kalıntıları, içlerindeki ağaçlar ve yeni işlevlerin gerektirdiği yapı özellikleri göz önünde bulundurularak, yeniden inşa etmek yerine; mevcut tarihi ve doğal dokuyu koruyan, yapıların vaziyet planındaki kurgusundan beslenen, açık ve kapalı mekan gereksinimi olan programlar, her yapının mevcut durumu değerlendirilip önerilmiş.

Bu kapsamda yapı duvar kalıntılarının gerekli restorasyon teknikleri ile sağlamlaştırılması ve korunması amaçlanmış ve içlerine yerleştirilen programlar duvarlara dokunmayan ek strüktürler halinde tasarlanmış. Kışla tipolojisinde paralel iki aks üzerinde konumlanan 11 kagir yapının işlevlendirmesi enstitünün odaları gibi değerlendirilip enstitü ile entegre edilirken; alanın çeperlerindeki yapıların, konumlarına göre parkın gereksinim duyduğu fonksiyonlar çerçevesinde kullanılmaları öngörülmüş.

Proje 2017 yılında Bandırma Tasarım Parkı Uluslararası Kentsel Tasarım Proje Yarışması’nda birincilik ödülü almış. Proje uygulamaları kapsamında çalışmalar başlamış, tescilli yapılara yönelik Rölöve ve Restitüsyon çalışmaları tamamlanmış.