Avcı Architects’in Global Ölçekli Ofis Tasarımları Sürdürülebilir ve Kolektif Bir Anlayışla Biçimleniyor…
Londra, İstanbul ve Ljubljana’daki stüdyolarında, Avrupa’dan Afrika’ya ve Ortadoğu’ya kadar çok geniş bir coğrafyada ödüllü projelere imza atan Avcı Architects, çağın gereklerine göre değişen çalışma dinamikleri ve gezegenin gereksinimleri doğrultusunda sürdürülebilir ve kolektif bir yaklaşımla, global markalar için kurumsal ofis tasarımlarına imza atıyor.
Ulusal ve uluslararası platformlardaki ödüllü projeleriyle sürdürülebilir mimarlığın Türkiye’deki öncülerinden biri olan Avcı Architects, ticari binalarda dünyanın öncü mimarlık ofislerinden biri olan Gensler ile yaptığı stratejik ortalıkla birlikte global perspektifini genişleterek çalışanların kendilerini rahat hissedebilecekleri, iyi kurgulanmış, iş birliğine dayanan, sürdürülebilir çalışma mekânları tasarlıyor.
Ofis iç mekânlarındaki tasarım anlayışını değişen çalışma alışkanlıkları, çalışanların beklentileri, teknolojik gelişmeler ve sürdürülebilirlik kriterleri çerçevesinde sürekli güncelleyen Avcı Architects tasarımlarına, 2008 Gensler Çalışma Mekânı Anketi’ne göre iş hayatında başarıyı getiren ve çalışanların yaratıcı ve yenilikçi güçlerinin ortaya çıkmasını sağlayan şirketlerin ofis tasarımlarında üzerinde durdukları dört farklı mod olan “odaklanma, iş birliği, öğrenme ve sosyalleşme” unsurlarını baz alarak yön veriyor.
Avcı Architects, ölçeğine bağlı olmaksızın ürettiği her projede en ideal çalışma ortamının gereklerini araştırarak yola çıkıyor. Ofis tasarımlarında sürdürülebilir çözümler üreten entegre bir bakış açısıyla yeni deneyimler yaratmayı hedeflediklerini dile getiren Avcı Architects kurucusu Mimar Selçuk Avcı, ofis mekânlarının şirketin yaratıcılık kaynağını oluşturan bireyler için çok önemli olduğunu bilinciyle ele aldıkları her projede, çalışma alanlarını bireylerin daha fazla zaman geçirmek isteyecekleri yerler haline dönüştürdüklerinin de altını çiziyor.
Konsept tasarımı Gensler’in liderliğinde multidisipliner bir ekiple Avcı Architects tarafından ortak bir çalışmayla yürütülen Procter&Gamble İstanbul Merkez Ofisi ile tasarım ve uygulaması için Gensler ile Avcı Architects’in ortaklaşa bir çalışma gerçekleştirdiği HP Türkiye İstanbul Ofisi, Avcı Architects’in entegre bir tasarım anlayışı ile ele alarak, kullanıcılara yaratıcı bir ortamda çalışma, hareket etme ve iletişim kurma özgürlüğü sağladığı global ofislerden bazıları. Örnek olarak gösterilebilecek Avcı Architects projelerinden bir diğeri olan Kuehne Nagel İstanbul Merkez Ofisi’nde kurumsal kimliği de göz ardı etmeden modern, rasyonel ve fonksiyonel bir mimari anlayışla bütüncül bir tasarım dili yakalanmış. Doğu-batı yönlerinde, birbirlerine alternatif olacak şekilde bulunan kat bahçelerini bütüncül tasarım yaklaşımını destekleyecek şekilde yeniden ele alan Avcı Architects, kat bahçelerinde, çalışanların gün içindeki molalarda birbirleriyle karşılaştıkları ve sosyalleşmeyi destekleyen dış mekânı hissedebilecekleri rahat bir oturma düzeni kullanmış. Aynı zamanda açık ofislerde çalışanların temiz hava dolaşımı, termal konfor, gün ışığı kullanımı ve aydınlatma değerleri gibi konfor koşulları üst düzeyde ön planda tutan mimarlar, ASHRAE standartlarının üzerinde tasarım kriterlerini esas almış.
Değişen çalışma alışkanlıklarının getirileri
Yeni nesil ofis tasarımlarında geçmişteki hiyerarşik düzenin yerini yönetim ve işleyiş açısından birbiriyle ilişkili departman ve kompleks yapıların aldığını belirten Mimar Selçuk Avcı, buna bağlı olarak da çalışma mekânlarında bireyselliğin arka planda kaldığı yeni bir tasarım biçimine dikkat çekiyor. Selçuk Avcı’ya göre, izole ortamlara geçmişe oranla daha az ihtiyaç duyulması kolektif çalışmanın önemini giderek daha da anlaşılır duruma getirirken, çalışma ortamlarında kolektif etkileşimlere fırsat tanıyan mekânlar ile bireysel sessiz çalışma mekânları arasında mutlaka bir denge oluşturulması gerekiyor.
Konsept tasarımı Gensler ile ortak çalışma sonucunda Avcı Architects’in liderliğinde multidisipliner bir ekiple gerçekleşen AIG İstanbul Merkez Binası bu yaklaşımın en iyi örneklerinden biri. Açık ofisleri bina çeperlerinde konumlandıran Avcı Architects, baskı odaları, mutfak, çay ocağı, toplantı odaları gibi yardımcı mekânları orta kısımda gruplandırarak ayırıcı mekânlar olarak değerlendirmiş ve bu sayede çalışanların mekân içinde rastlantısal karşılaşmalarına da olanak sağlamış. Avcı Architects’in özel ve sosyal kullanım alanlarını dengeli bir biçimde kurguladığı projelerden bir diğeri olan Fox International Genel Merkezi’nin plan kurgusu ele alınırken öncelikle ortak kullanım alanları ile departmanların yerleşimleri değerlendirilmiş. Ofisin enerjik yapısına uygun olarak yaratıcı ve serbest çalışma ortamına imkan verecek şekilde rekreatif ve serbest kullanıma uygun mekânlar tasarladıklarını belirten Selçuk Avcı, mekânlar arası denge sağlamak için açık ofis düzeninin hakim olduğu çalışma ortamına dinamik geometrik formlarda cam kütlelerle kapalı ofisler ve toplantı odaları tasarlamış.
Selçuk Avcı, ister bireysel, isterse kolektif bir anlayışla tasarlanmış olsun, diğer tüm yapı tipolojilerinde olduğu gibi çalışma mekânlarında da, insanoğlunun aldığından daha fazlasını doğaya geri verebilmeyi düşünce sürecine her yönden dahil etmesi gerektiğinin de altını çiziyor. Bunun INC Research İstanbul Merkez Ofisi’nde tercih edilen lokal ve doğal malzeme seçimleri ya da Kuehne Nagel İstanbul Merkez Ofisi projelerinde aydınlatmalarda seçilen enerji tasarruflu armatürler gibi genel olarak çevreye en az zararlı malzeme ve sistemlerin kullanılmasından ibaret olan bazı basit kararlarla kolayca sağlanabileceğini belirten Avcı, sürdürülebilirliğin tüm varoluş biçimlerimizin ötesinde tutulması gereken ve sonuçlarından hepimizin etkileneceği bir prensip olması gerektiğini dile getiriyor.