Anna Laudel Yeni Galerisini “Housewarming” Sergisiyle Düsseldorf’ta Açtı…
Eser: Tuğçe Diri
Yerli ve yabancı genç sanatçıları desteklemeyi amaçlayan ve 2016’dan beri Karaköy, İstanbul’daki mekânında sergilere ve etkinliklere ev sahipliği yapan Anna Laudel, Düsseldorf’taki yeni galerisinin açılışını Housewarming isimli karma bir sergiyle yaptı.
Anna Laudel, Düsseldorf’taki yeni galerisinin açılışını 16 Mayıs Perşembe günü “Housewarming” adlı sergiyle yaptı. 29 Haziran’a kadar görülebilecek sergideki sanatçılar arasında Belkıs Balpınar, Ruth Biller, Flóra Borsi, Ramazan Can, Tuğçe Diri, Bilal Hakan Karakaya, Ekin Su Koç, Serkan Küçüközcü, Ardan Özmenoğlu, Gazi Sansoy, Daniele Sigalot, Brigitte Spiegeler ve Sarp Kerem Yavuz yer alıyor.
Anna Laudel’in yeni mekânı, 1960’lardan bu yana sanatçılar ve entelektüellerin bir araya geldiği Mühlenstrasse 1′ de yer alıyor. Galeri binası, Joseph Beuys, Carl Barth, Blinky Palermo, Alex Vömel, Alfred Schmela, Gabriele Henkel ve Wim Wenders gibi ünlü isimler dahil olmak üzere kültür-sanat dünyasının önemli isimleri için bir buluşma noktasıydı. Yeni galeri, özgün tasarımıyla dikkat çeken tarihi binasında dört kata yayılan sergileme alanıyla farklı disiplinlerden sergilere ve etkinlik programlarına ev sahipliği yapacak. Anna Laudel tarafından kurulan galerinin İstanbul’daki mekânı Karaköy Bankalar Caddesi’nde tarihi bir binada yer alıyor. Önde gelen dinamik güncel sanat merkezlerinden biri haline gelerek genç sanatçıları desteklediği sergi programlarıyla dikkat çeken Anna Laudel, Düsseldorf’taki yeni mekânıyla uluslararası alanda genişlemeyi hedefliyor. Housewarming sergisinde yer alan farklı sanatsal ve kültürel geçmişlere sahip sanatçılar, galerinin genç sanatçıları uluslararası platformlarda temsil etme ve disiplinler arası sergilere ev sahipliği yapma misyonunu destekliyor.
Sanatçılar Hakkında
Belkıs Balpınar
Belkıs Balpınar, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Tekstil Bölümü’nden mezun olduktan sonra, Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin Halı Bölümü’nde küratör ve İstanbul Vakıflar Halı ve Kilim Müzesi’nde kurucu müdür olarak çalışmıştır. 1986’dan bu yana geleneksel kilim dokusunu kullanarak “art kilim” denilen sanat dalına öncülük eden sanatçının, tasarımlarında evrendeki farklı uzamsal düzlemlerden ve mikrokozmostan esinlendiği bilinmektedir. Araştırmacı ve yazar olarak kilim ve halılar hakkında kitap ve makaleler yazan sanatçı, ayrıca yurt içi ve yurt dışında bu konuda konferanslar vermektedir. Washington D.C.’ de bulunan World Bank Binası ve Suudi Arabistan Zahran’da bulunan Aramco Center’a giriş duvarları için art kilim parçaları tasarlayan Balpınar, İstanbul, Ankara, New York, Princeton, Washington D.C., Stockholm, Caracas, Milano, Tokyo, Lublijanai, Moskova ve Bahreyn’de sergiler düzenlemiştir. Aynı zamanda grup sergilerine de katılan sanatçının bazı parçaları New York’ta bulunan Modernist Sergisi’nde ve Art Basel Miami’de Galleria Nilufar (İtalya) tarafından düzenlenen sergide gösterilmiştir.
Sanatçının işlerinin yer aldığı özel koleksiyonlar arasında; Miuccia Prada, Milano; World Bank, Washington D.C.; Bernard Chappard, New York, Caracas; Lary Sanitzky, Los Angeles; Economy Bank, Istanbul; Nilufar Gallery, Milano; Marmara Manhattan Hotel, New York; Ignazio Vok, Padova; Al Gore, Nashville bulunmaktadır. Belkıs Balpınar, 2006 yılından beri Bodrum’da yaşamakta ve çalışmaktadır.
Eser: Belkıs Balpınar
Ruth Biller
1959 yılında Singen, Almanya’da doğan Ruth Biller, 1981 yılında Abitur Lisesi’nden mezun olduktan sonra eğitimini 1983-1989 yılları arasında Stuttgart Devlet Görsel Sanatlar Akademisi’nde sürdürmüştür. Yüksek lisans eğitimini de Görsel Sanatlar alanında tamamlayan sanatçı, Almanya’da yaşamakta ve çalışmaktadır. Biller, resimlerinde insan vücudunu, doğayı, zengin renkleri kullanır ve mekân olgusu üzerinde durur. Sanatçı, Türkiye, Almanya, İtalya gibi ülkelerde farklı kişisel ve karma sergilere katılmıştır.
Flóra Borsi
Budapeşte’de bulunan Moholy-Nagy Sanat ve tasarım Üniversitesi’nden mezun olan 1993 doğumlu Macar fotoğrafçı Flóra Borsi eserlerinde fiziksel imkânsız olanları gerçekleştirir. Flóra Borsi Macaristan’da yaşamaktadır ve 2007’den beri fotoğrafçılığı sürdürmekte olup, duygu, hayal ve mutluluğun birleşimini bir arada izleyiciye sunmaktadır. “Genellikle çalışmalarımda kendimi kullanırım. Kavramlar, biçimler, fotoğrafları olduğundan bambaşka görünümlere çevirmek gibi konuları fotoğraflarımda işlemekteyim. Portre eserlerimle ise bir bağ kurmaya çalışırım. Kendimi manken olarak kullanma nedenim ise hayallerimi ve fikirlerimi daha kolay yansıtabilmemdir. Kendi tarzımdan bahsetmedim, çünkü henüz tam olarak ortaya çıktığını düşünmüyorum ve hala gelişmekte olan bir şekillendirme devam etmektedir.”
Sanatçının uluslararası ilgi gören çalışmaları birçok koleksiyonda yer almaktadır. Çalışmalarına Macaristan’da devam etmektedir.
Ramazan Can
1988 yılında Manisa’da doğan Ramazan Can, 2011 yılında Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü’nden mezun olmuştur. 2015 yılında Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Ana Sanat Dalı’nı yüksek lisans derecesi ile tamamlayan sanatçı, şu anda Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Resim Ana Sanat Dalı Sanatta Yeterlilik programına devam etmektedir. Aynı zamanda Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde Araştırma Görevlisi olarak çalışmaktadır. Ramazan Can, Türkiye’de çok sayıda kişisel ve karma sergilerde yer almıştır ve çalışmalarına Ankara’daki atölyesinde devam etmektedir.
Eser: Ramazan Can
Tuğçe Diri
1984 yılında Eskişehir’de doğan Tuğçe Diri, 2010 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Uygulamalı Litografi Atölyesi ve Resim Bölümü’nden mezun olmuştur. İlk kişisel sergisi, “Döngü” temasıyla 2016 yılında Anna Laudel Contemporary’de gerçekleşen sanatçının işleri, aralarında Akademililer Sanat Merkezi, Contemporary Istanbul, Artist 2010, Galeri Selvin olmak üzere birçok galeri ve fuarda sergilenmiştir. Sanatçı, İstanbul’da yaşamakta ve çalışmaktadır.
Bilal Hakan Karakaya
1979 yılında Ankara’da doğan sanatçı, 2004 yılında Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim İş Öğretmenliği Bölümünden mezun olmuştur. İlk kişisel sergisini 2014 yılında Anna Laudel Galeri ile gerçekleştiren Karakaya, birçok karma sergilere ve uluslararası sempozyumlara katılmıştır. İstanbul’ da bulunan atölyesinde çalışmalarına devam etmektedir.
Ekin Su Koç
1986 yılında İstanbul’da doğan Ekin Su Koç, lisans eğitimine Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde başladıktan sonra 2007-2008 döneminde Erasmus Programı ile İspanya-Sevilla Üniversitesi’ne devam etmiştir. 2010 yılında mezun olan sanatçı, 2015 yılında ise Işık Üniversitesi, Resim Anasanat Dalı’nda tezli yüksek lisans programını tamamlamıştır. 2014 yılında TJK Resim Yarışması birincilik ödülünü alan Koç, 2013 yılından beri, aralarında Anna Laudel Contemporary, Almanya’daki Tiny Griffon Gallery, The Marmara Pera, Contemporary Istanbul, Kare Sanat Galerisi, Cube Gallery-Londra’nın da olduğu pek çok galeri sergisine ve fuara kişisel veya karma sergilerle katılmıştır. Eserleri özel koleksiyonlarda yer alan sanatçı, çalışmalarına Berlin’deki atölyesinde devam etmektedir.
Serkan Küçüközcü
1980 yılında Eskişehir’de doğan Serkan Küçüközcü, 2005 yılında başladığı Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde, eğitimini Baskı Sanatları alanında tamamlamıştır. Yurt içi ve yurt dışında pek çok karma sergi ve çalıştaya katılan sanatçı, 2013 yılında Galeri Linart’ta ve 2014 yılında Aysel Gözübüyük Sanat Galerisi’nde olmak üzere iki kişisel sergi gerçekleştirmiştir. Küçüközcü resimlerinde, günlük hayatımızda alışık olduğumuz nesneleri, doğal ortamlarından çıkararak şaşırtıcı ve düşsel bir ortamda sunmaktadır.
Ardan Özmenoğlu
1979 yılında Ankara’da doğan Ardan Özmenoğlu, lisans ve lisansüstü eğitimini Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi’nde tamamladı. Eserleri esas olarak, özgün baskı tekniklerini farklı materyal yüzeylerinde kullanarak oluşturduğu mekana özgü enstalasyonlar, resimler ve bu teknikle buluşturduğu transparan cam heykeller oluşturmaktadır. Berkeley Kala Art Enstitüsü, Berlin; Ateliergemeinschaft Milchhof e.V. ’de, Belçika; Frans Masereel Sanat Merkezi’nde, Kulturkontakt Austria, Viyana’da ve Glasstress Murano, Venedik’te davetli sanatçı olarak çalıştı.
Özmenoğlu eserlerinde Türk ve küresel popüler kültüre ait ifade ve imgeleri altüst edişi ile tanınıyor. Özellikle Post-it notlar, neon ve cam kullanarak ürettiği eserlerinde, malzemenin beraberinde getirdiği anlam yükü ile beraber; kültürel tarih ve gündelik hayatın üst üste bindiği özel bir dil geliştiriyor.
Özmenoğlu, iletişim ve teknoloji hızıyla tanımlanan çağımızda, anlam ve referans bolluğunun kaygan zemininde, işaretler ve imgeler arasından yaptığı slalom ile Türkiye güncel sanatında benzersiz bir çizgi tutturuyor. Sanat eserleri dünya çapında gösterilen sanatçı İstanbul Yeniköy’de anneannesinden kalan stüdyosunda yaşamını ve üretimini sürdürmektedir.
Gazi Sansoy
1968 yılında İstanbul’da doğan Gazi Sansoy, 1993 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Grafik bölümünden mezun oldu. 1996 yılında Mustafa Aslıer danışmanlığında yüksek lisansını bitirdi. 2007-2015 yılları arasında Ütopya Platform Sanat Galerisini kurdu ve yönetti. Sanatçının çalışmalarında, çoğunlukla figüratif imge üzerine kurulu bir resim dilini ve internetten seçip, indirdiği dijital imgeleri kendine özgü ressamca müdahaleler ile dönüştüren ve gelenek ile uzlaşmayı amaçlayan “pentür” arayışını adım adım geliştirdiği görülür. Sansoy’un son dönem yapıtlarının oluşumunda, uzun yıllardır ayrıntılı olarak incelediği, Lale Devri’nin ünlü ressamı Levni’nin minyatürlerinin etkisi büyüktür. Sanatçının, Levni’nin minyatürlerinden yola çıktığı kompozisyonlarında üç önemli ana figür grubu hemen farkedilir: Yapıtların ana kurgusunu belirleyen Levni imgeleri; daha önceki yıllarda kullandığı Batı resim geleneğinin ünlü ressamlarının figürleri ve çeşitli güncel imge stoklayan internet sitelerinden elde edilen, erotik ve dişil güncel magazin imgeleri. Sansoy’un az sayıda ürettiği büyük boyutlu figürlerle kurguladığı yapıtlarının yüzlerce küçük figür ile organize edilmiş olması dikkat çeker. Bu çalışmalarında sanatçı, Levni figürleri ile, Rembrandt gibi ressamların figürlerini aynı ölçekte yan yana getirerek devrinin iki rakip medeniyetini hem sanat tarihi açısından hem de sosyokültürel açıdan karşılaştırır.
Sanatçının son üç seneyi kapsayan dönemdeki işleri ise aile tarihine gönderme yapar. Sansoy’un, Osmanlı’nın son dönemlerinde siyasi hiciv niteliğindeki yazılarıyla dikkat çeken dedesi Müderris Ziya Bey’in hayatının ve çalışmalarının, sanatçının yakın zamanda ürettiği çalışmalarında temel esin kaynağı olduğu görülür.
Sansoy, Türkiye ve yurt dışında çok sayıda kişisel ve karma sergilere katılmıştır ve çalışmalarına halen Kızıltoprak’taki atölyesinde devam etmektedir.
Daniele Sigalot
Daniele Sigalot, 1976 yılında Roma’da doğdu. Yedi yıl boyunca reklamcılık alanında İtalya, İspanya ve Büyük Britanya’daki çeşitli kurumlarda çalıştı. Zamanının tamamını 2005’te Fabio La Fauci ile birlikte kurduğu Blue & Joy isimli projeye ayırmak için 2007 yılında Saatchi & Saatchi London’dan ayrıldı. 2013 yılına kadar dört elden üretime devam eden bu projenin adı, Sigalot / La Fauci ikilisinin yıllarca projenin adıyla anılmasına neden olmuştur. 2014 yılı sonunda bu ikili ortaklığını sona erdirdi ve Daniele Sigalot artık enstalasyonlara odaklanan çalışmalarıyla kişisel kariyerine devam etmektedir.
Araştırmalarının merkezini, kullanılan malzemelerin algılanışı ile gerçek doğası arasındaki belirsizliğin etrafında döndürerek, tüm üretiminin özünü zıtlık haline getiriyor. Onun en tanınmış eserleri kağıt algısı yaratan ama aslında metalden yapılmış olan uçak enstalasyonları. Daniele Sigalot, bu uçak çalışmalarıyla ile birlikte, gezegenin dört bir köşesinde otuzdan fazla şehre ulaştı. Sigalot, Napoli’de La Pizzeria ismini verdiği stüdyosunda çalışmalarına devam etmektedir.
Brigitte Spiegeler
Brigitte Spiegeler, başta fotoğraf ve resim olmak üzere farklı disiplinlerde çalışan Hollandalı bir görsel sanatçıdır. Hukuk diplomasını aldıktan sonra, The Hague-Royal Sanat Akademisi’nde eğitimine devam etmiş ve Güzel Sanatlar bölümünden mezun olmuştur. Spiegeler daha çok sadece beynimizde işleyen hayali bir zaman olgusu üzerine çalışır: kendi deyimiyle, zamansız bir zaman. Bu zaman kavramında bazı anılar ve detaylar zaman zaman ortaya çıkıp kaybolur, hafıza her zaman şimdi buradadır, ama aynı zamanda sonsuz bir uzaklıkta ve elle tutulamazdır (hafıza, zamanın içinde kayıp haldedir). Mayıs 2012’de, sanatçı Anna Laudel Galeri’deki kişisel sergisi “Bizans Mavisi” ile izleyiciyle buluşmuştur. Bu sergide, iğne delikli kamerasıyla çektiği mekan fotoğraflarının bazı parçalarını daha sonra ham mavi pigmentle renklendirmiştir. Sergideki fotoğraflar İstanbul’da çekilmiş olup şehrin tarihini, geleneklerini, dokusunu ve efsanelerini yansıtan mekanları temel almıştır. Spiegeler, Anna Laudel Galeri’nin 2013 yılında 8. Contemporary İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı’nda temsil ettiği iki sanatçıdan biri olmuş ve bu fuara güncel eserlerinin yanı sıra “Bizans Mavisi (2012)” sergisinde öne çıkan eserleri ile katılmıştır.
Brigitte Spiegeler halen Hollanda ve Türkiye arasında çalışmakta olup, kişisel sergisi “Mekanların İzinde”yi 2015 yılında Anna Laudel Galeri’de izleyiciyle buluşturmuştur. Brigitte Spiegeler’in 2017 yılında Venedik Bienali’nde yer alan çalışması, sadece aklımızda var olan hayali bir zamanla ilgilidir: zamansız, içsel bir zaman. Bir bellek gibi: belirsiz, yeniden ortaya çıkan ayrıntılarla (bellek şimdiki zamanda kazınmıştır, ancak aynı zamanda son derece uzak ve fark edilmez (anılar geçmişe aittir). Mavi renk zamanla farklı bir ilişki verir: bu bir modern zaman, soyut formlarla, sabit bir geçmişe bindirilmiş haliyle, zaten var olanın bir tamamlayıcısı. (“Bizans Mavisi” yayınında Philip Peters tarafından alıntılanmıştır.) Sanatçının eserleri, çeşitli uluslararası özel ve şirket koleksiyonlarında yer almaktadır.
Sarp Kerem Yavuz
1991 yılında Paris’te doğan ve İstanbul’da büyüyen Sarp Kerem Yavuz, fotoğraf, ışık projeksiyonu ve video ile çalışan görsel sanatçıdır. Lisans eğitimini 2013 yılında onur derecesi ile Oberlin Koleji’nde Stüdyo Sanatı’nda tamamlayan Yavuz, yüksek lisansını ise 2015 yılında, Şikago Sanat Enstitüsü’nde yine aynı programda tamamlamıştır. Sanatçı, işlerinde toplumsal cinsiyet, siyaset, din ve şiddetin çeşitli yönlerini araştırıyor. Leica Camera tarafından verilen “Palm Springs Photo Festival Emerging Photographer Award 2016”, Şikago Sanat Enstitüsü’nün “New Artists Society Award 2013” ve Leah Freed’in anısına verilen “Leah Freed Memorial Prize 2013” dahil olmak üzere çeşitli uluslararası ödüllere sahiptir. Sarp Kerem Yavuz, 2013 yılında, İstanbul Modern’in kalıcı koleksiyonunda yer alan ve sergilenen en genç sanatçı olmuştur. Sanatçının işleri, Imago Mundi’nin bir parçası olarak The Luciano Benetton Koleksiyonu’nda; Güney Kore’de CICA Müzesi’nin kalıcı koleksiyonunda; ABD, Florida’da Norton Müzesi’nde; Ohio’da Allen Memorial Sanat Müzesi’nde, Berlin’deki Polaroid Originals (önceden Impossible Project) Koleksiyonu’nda ve ayrıca İstanbul ve New York’ta Soho House Koleksiyonu’nda yer almaktadır. Ayrıca bugüne kadar, Kopenhag, Sidney, Şangay, New York, Şikago ve İstanbul’da 30’un üzerinde sergide yer almıştır. Sarp Kerem Yavuz, New York ve İstanbul arasında yaşamakta ve çalışmaktadır.