Ahşabı Geri Kazanmak
Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Türkeri
“…Kısacası, senden yapmanı istediğim şey: Baştan başlamak, bir mimar olduğunu unut ve bu binayı en içteki duyarlılığını kullanarak tasarla. Dışarıdan biri olmak yerine sürecin bir parçası ol…” (Balkrishna Doshi)
Yapılan araştırmalara göre dünyadaki enerji kullanımı ve ham madde tüketiminin neden olduğu çevresel sorunlar büyük bir oranda yapı yapma teşebbüslerinden kaynaklanmaktadır. Bu teşebbüslere kaynaklık eden çağdaş mimarlık anlayışı içerisinde “sürdürülebilir ve ekolojik bir yapı elde etme” düşüncesi, önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Sürdürülebilir ve ekolojik bir yapı elde etmenin en temel dayanak noktası ise çevreyi tüketmeden doğal kaynakların kullanımını sağlamaktır. İnşaat malzemelerin yeniden değerlendirilebilir ya da geri kazanılabiliyor olması hatta gerektiğinde yok edilebilir olması, sürdürülebilir ve ekolojik yapı elde etme düşüncesinin temelinde yer almaktadır. Bu düşünceye göre kullanılacak olan malzemenin sonlanmış bir ürün olmaması büyük önem kazanmaktadır.
Sürdürülebilir ve ekolojik bir yapı elde etme fikri; kaynakların korunumu, yaşam döngüsünün sürekliliği ve insan için tasarım ilkelerine yaslanmaktadır. Kaynakların ekonomik korunumu; enerji korunumu, su korunumu ve malzemenin korunumunu ilkesini kapsamaktadır. Malzemenin korunumu ilkesi ise binaların yapımında neden olunan kaynak kullanımının asgari düzeye indirgenebilmesi adına atık maddelerin ham maddeye geri dönüştürülmesi, malzemelerin yeniden kullanımı, binaların daha az malzeme ile inşa edilebilmesi gibi kaynakların etkin kullanılması ilkesi ve buna bağlı stratejileri kapsamaktadır (Ringdon and Kim 1998). Dolayısıyla kaynak koruması, madde döngüsü ilkesine göre yeniden değerlendirmeyi zorunlu hale getirmektedir.
Yaşam döngüsü, yapıyı oluşturan malzemenin ham maddelerinin temin edilmesini, bu ham maddelerin yapı inşası için kullanılabilir hale getirilmesini, bunun ardından yapının inşasını, yapı tamamlandıktan sonraki kullanım sürecini, bu süreç içerisinde geçirdiği bakım ve onarımları, kullanım ömrü sona erdiğinde yıkımını, nasıl yıkılacağını ve atıkların dönüştürülmesiyle birlikte bu atıkların yeniden değerlendirilemeyecek durumda olanlarının yok edilmesi aşamalarını kapsamaktadır (Adalberth, 1997). İnsan için tasarım ilkesi ise doğal çevrenin korunumu, arazi verileri ve kentsel tasarım ilişkisi, konfor koşulları yeterli yapı yapma koşullarını kapsamaktadır.
Sürdürülebilir tasarım için açıklanan Hannover Kriterleri arasında; atık miktarlarını yok etmek, ürünlerin ve uygulamaların bütün yaşam döngüsünü iyileştirmek ve değerlendirmek, atık içermeyen doğal sistemlerin durumunu ele almak yer almaktadır (McDonough and W., & Partners, 1992). Türkiye’de ise sürdürülebilirlik kavramının tasarım ve üretimdeki yerinin ne doygunlukta olduğu tartışma konusudur.
Gelişmiş ülkelerin inşaat teknolojisi incelendiğinde, sadece ahşaptan oluşan yapı üretiminin yanı sıra ham maddesi ahşap olan yapı malzemelerinin kullanımını da teşvik etmekte ve bu doğrultuda yönelim kazanmaktadır. İnşaat sektöründe ahşap malzemenin kullanımını önemseyen ülkeler, ahşabı temin ettikleri ormanlara doğal olmasının ötesinde ekonomik anlamlar yüklemekte ve ormanlarını korumakla kalmayıp genişletme çabası içerisine girmektedir. Bu önem ve yönelim, yapı malzemelerinin teminine ilişkin tarihsel süreç içerisinde yaşanan zaruri durumlardan kaynaklamıştır. 20. yüzyılın dünya savaşları ve öncesinde silah yapımında önemli bir ham madde olan çelik ihtiyacı, yapı elde etmede ahşap malzemenin yüzey örtücü olmasının yanı sıra taşıyıcı olarak da kullanımını zorunlu hale getirmiştir. Endüstri devrimi sonrasında gelişen inşaat teknikleri ile birlikte ahşap malzemenin kullanım alanı genişlemiştir.
Dünya savaşlarının ardından hızlı ve ucuz yapı sistemlerine ihtiyaç duyulması neticesinde Almanya’nın yeniden yapılandırılması ve gelişiminde ahşap malzeme büyük rol oynamıştır. Ancak ahşap malzeme kullanımına ilişkin yapı teknolojisi yeterince gelişmemiş olduğundan, kalite düşüklüğüne dayalı sorunlar ahşap kullanımını iç mekanlar ve çatı sistemleri ile sınırlı bırakmıştır (Aichholzer vd., 1999). Günümüzde ise İtalya, Almanya, İsviçre, Avusturya gibi orta Avrupa ülkelerinde boşluksuz yapısı ve ısı stoklama özelliği sayesinde yangın direnci ve yanal yük dayanımı açısından depremde daha çok üstünlük gösterebileceği düşünülen masif uygulamaları yaygınlaştırmaya yönelim hızla artmaktadır. Ahşabın hafif oluşu deprem açısından önemli bir avantaj olup aynı zamanda deprem masasında test edilebilen tek inşaat malzemesi olması değerini daha da artırmaktadır (Sandhaas, 2009).
Ülke ekonomisinde etkin ve önemli bir yer tutan inşaat sektörünün sıradanlığı ile düşünsel güzergahını sıradışılık üzerinden kurmaya çalışan mimarlık alanının çevre duyarlığına ilişkin gündemleri çelişmektedir. İnşaat sektöründe yapı elde edilirken ciddi miktarda yapısal atık oluşmakta ve bu atıklar önemli bir çevre sorunu olarak ortaya çıkmaktadır. Gittikçe artan çevre sorunlarının çözümüne ilişkin arayışlar çağdaş mimarlığın gündemine enerji, doğal kaynak korunumu ve atıkların azaltılmasını da kapsayan “sürdürülebilir ve ekolojik yapı elde etme” düşüncesi olarak konumlanmaktadır. Bu düşünce ise temin etme ve yapma aşamasında ekosistemin yaşamsal döngüsüne eklemlenmeyi kabul etmekle başlamaktadır. Bu bağlamda doğal malzeme kullanımının yaygınlaştırılması sürecinde de “ahşap” ayrı bir önem kazanmaktadır.
Ahşap Malzemenin Geri Kazanımı
Yapı üretiminde kullanılan ahşap malzemelerin, doğadan elde edildiği gibi kullanılmasının yanı sıra karakteristik özellikleri geliştirilerek üretilen yapay ahşap malzemeler olarak da kullanıldığını ifade etmek gerekmektedir. Taşıyıcı elemanlar, kaplama elemanları, doğrama elemanları ve yapının döşeme – duvar – çatı aksamında pano elemanları olarak, ahşap malzemenin yapıdaki kullanım yerlerini tariflemek mümkündür. Bununla birlikte ahşap uygulama sistemleri; ahşap yığma sistemler, ahşap karkas sistemler, ahşap panel sistemler ve tutkallı – tabakalı ahşap elemanlarla oluşan sistemler olarak sınıflandırılmaktadır.
Uygulama sistemine ve kullanım yerine bağlı olarak ahşap yapı elemanlarının üretimi aşamasında harcanan enerjinin diğer yapı elemanları ile karşılaştırıldığında daha az olması da önemli bir enerji tasarrufu sağlamaktadır. Çünkü ahşap yapı elemanlarının üretimi diğer yapı malzemelerine göre daha basittir. Bununla birlikte ahşap malzemenin kurulumunun hızlı olması, ahşap parçaların kolay bir şekilde depolanması ve nakledilebilir olması da tasarruf sağlanan diğer unsurlardır.
Çok çeşitli alanlarda kullanılan ağaç malzeme çevreye zarar vermeyen, yenilenebilir tek doğal ham maddedir (Bozkurt, 1986). Ön üretim ve doğal yenilenebilir yapı malzemelerinden bahsedilince ilk akla gelen ve en yaygın kullanılan malzemelerden biri ahşaptır. Doğadan temin edilen ahşap büyük işlemlerden geçirilmeden kullanılması mümkün, yenilenebilir ve fazla atık oluşturmadan üretilebilir doğal bir yapı malzemesidir, sağlığa zararlı madde içermez, üretiminde kullanılan fosil enerji miktarı düşüktür, bünyesinde CO2 depolar. Bununla birlikte ısı ve ses yalıtımı konusunda oldukça elverişlidir ve tutuşabilir bir madde olmasına karşın yangın davranışı uygundur. Ham maddesi ahşap olan yapı elemanları ömürleri bitince yeniden kullanılabilir, biyolojik yolla yok edilebilir, enerji veya ham madde olarak değerlendirilebilirler. Ahşap yapıların üretimi hızlıdır, hafif olan parçalar kolayca depolanabilir, nakledilebilir (Somer, 2010)
Yeniden kullanılabilen doğal bir malzeme olan ahşap; eklemlenebilir, işlenebilir olması nedeniyle daha önce hangi amaç için kullanılmış olursa olsun yapı elde etmek amacıyla yeniden devşirilip kullanılabilme potansiyelini taşımaktadır. Atık bir ahşap malzemenin geri kazanılarak sürdürülebilir ve ekolojik bir yapı elde etmede kullanılabilmesi için bir işlemden geçmesi gerekmemektedir. Geri kazanılmak istenilen ahşap parçalar başka bir yapma biçimiyle bir araya getirilerek de strüktürel ve mekansal ortamda değerlendirilebilir. Bu bağlamda geri kazanılmış ahşap malzemenin yapının neresinde ve hangi amaçla kullanılacağı önem kazanmaktadır.
Geri Kazanılmış Ahşap Kullanılarak Yapılan Uygulamalar
Çalışma kapsamında birbirinden farklı bağlam, program ve büyüklerde sürdürülebilir ve ekolojik yapı elde etmek için ortak hedef olarak yapı elde etme sürecinin en başında sürdürülebilirliği “malzeme korunumu” üzerinden kurgulayan DMSB Soğuk Hava Deposu Ek Ofis Binası (2019), Karamürsel Belediyesi Balık Adası Sosyal Tesisleri (2018) ve Satuti Konukevi (2016) yapıları ve süreçleri paylaşılmaktadır. Geri kazanılmış ahşap malzemenin bu yapılardaki değerlendirilmesini içeren tasarım kararlarındaki, strüktürel ve mekansal kurgudaki yeri ve uygulanma biçimi irdelenmektedir. İrdeleme öncesinde yapıların mimari açıklamasını yapmak, malzeme kullanımını açıklamaya yardımcı olacaktır. Bununla birlikte uygulama sonrası bu malzemelerin performansı ve malzemenin bir yapı elemanı olarak varlığını devam ettirebilmesi için süreç içerisinde gerek duyduğu müdahaleler ortaya konmaktadır.
DMSB Soğuk Hava Deposu Ek Ofis Binası
Altınova ilçesi, meyve üretiminin ve depolanmasının Marmara Bölgesi’ndeki merkezlerinden biri konumundadır. Özellikle kivi meyvesi bahçelerden toplandıktan sonra ahşap paletler üzerinde istiflenerek soğuk hava depolarında muhafaza edilir. Soğuk hava deposunun ek ofis yapısı (1) olarak kullanılacak bir yapının imge üretimi, tesisin kimliğini yansıtması açısından tasarımın temel dayanak noktasıdır.
Bu bağlamda, soğuk hava deposunun gündelik kullanımında önemli aparatlar olan kullanılmış ahşap paletler, zımparalanıp temizlenerek sürme esaslı koruyucu bir yağ tabakasıyla güçlendirilmiş ve geri dönüştürülmüş bir malzeme olarak yeniden değerlendirilmiştir. Çelik konstrüksiyona eklemlenen ahşap paletler sadece yüzey örtücü olarak değil aynı zamanda güneş kırıcı olarak da işlevlendirilmiştir. Soğuk hava deposu kullanıcılarını naif bir ahşap görünüm ile karşılamakta ve tesise özgü bir imge bu cephe ile sağlanmaktadır. Dış yüzeyde sağlanan süreklilik iç mekanda da devam etmekte, planimetrik kurgu bu sürekliliğe göre şekillenmektedir (Resim 1, 2, 3).
Karamürsel Belediyesi Balık Adası Sosyal Tesisleri
Marmara Depremi’nin (1999) yıkıcı etkilerine maruz kalmasıyla birlikte Karamürsel sahil şeridinin devamlılığında beliren Balık Adası, balıkçıların yanaşma aralığı, balık satış büfelerinin, bir çay bahçesi ve ilçenin en büyük bayrak direğinin bulunduğu bir alan olarak kentin gündelik hayatında fakat kıyıdan kopuk bir kara parçası olarak yer almaktadır. Bu bağlamda adanın mekansal kurgusu, kentsel mekan kalitesini artırmak ve bu kara parçasını kıyı sürekliliğinin devamında kente kazandırmak amacıyla yeniden tasarlanmıştır (Resim 4).
Tasarım (2), “yer”e ait iki niteliğe tutunma ve bu nitelikleri strüktürel ve mekansal olarak var edebilme üzerinden geliştirilmiştir. Birinci nitelik, proje alanının Samanlı Dağları ile İzmit Körfezi ara kesitinde bir konuma sahip olmasıdır. İkinci nitelik ise İzmit Körfezi’nin temas ettiği diğer yerleşmelerden farklı olarak Karamürsel sahil yaşantısı sonucu belirginleşen sosyolojidir. Birinci niteliğe bağlı olarak proje alanının bulunduğu coğrafi konum, mimari tasarım bağlamında çözümlenmesi gereken bir “büyüklük” sorunsalını işaret ederken diğer nitelik, önerilecek olan bu büyüklüğün program ile kıyı yaşantısı bağını kurabilme zorunluluğudur. Yapının lineer bir kütle olarak şekillenmesi, hem yapı düzenini kurmakta hem de mevcut yapılı çevrenin aksine yapıyı coğrafi büyüklüklere bağlamaktadır (Resim 5).
Çelik konstrüksiyon olarak strüktüre edilen ana kütlenin kente bakan yüzeyi ve çatısı bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Bu yüzeyler “artık ahşap inşaat kalıplarının” yeniden değerlendirilmesiyle tanımlanmıştır. Farklı boyutlardaki bu ahşap parçalar, temizlenip yat verniği ile koruma altına alınarak monte edilmiştir. Ahşapların montajı her parçanın izin verdiği birleşimler üzerinden kompoze edilmiştir (Resim 6).
Satuti Konukevi
Batum göçmeni bir aile, Gürcü kültürünü yaşatma ve bu kültürü Gürcülerin yoğun olarak yaşadığı Bahçecik’te paylaşma amacıyla, Gürcüce’de “zarafet” anlamına gelen “Satuti” adını verecekleri bir konukevi (3) inşa etmeyi hedeflemiştir. Bölgede yaşayan Gürcü kültürü, işverenin, taş ve ahşap ustalarının Gürcü kökenli olması, biçim ve malzeme seçimiyle estetik yaklaşımda belirleyici bir etki oluşturmuştur. Hem mekansal kurgunun hem de strüktürel oluşumun tüm aşamalarında, yerel mimariden devşirme arzusu etkili olmuştur. Malzemelerin çoğunun yerel kaynaklardan, düşük enerji ile doğadan ve geri dönüştürülmüş malzemelerden sağlanması fikri de yapının güçlü bir yerellik vurgusunu ve bu vurgu üzerinden tartışma kaynağı olma potansiyelini taşımaktadır (Resim 7, Resim 8).
Gürcistan’da sökülüp Türkiye’ye getirilen eski bir ahşap evin parçaları yeniden değerlendirilerek birinci katta ve çatı katının dış çeperlerinde kullanılmıştır. Bu malzemenin yetmemesi üzerine eski telefon direkleri de bu doğrultuda değerlendirilmiştir. Bölgeye yakın bir demiryolu güzergahından çıkarılmış olan eskimiş demiryolu traversleri, ahşap atölyesinde yeniden işlenerek pencerelerin dış pervazlarında, sundurmalarda ve peyzajda kullanılmıştır. Yapıdaki tüm korkuluklar o coğrafyada yetişen kumar ağaçlarının dallarından üretilmiştir (Resim 9).
Çalışma kapsamında incelenen geri kazanılmış ahşap malzeme kullanarak sürdürülebilir ve ekolojik yapı elde etme hedefiyle üretilmiş bu yapıların ortak ve ayrışan tasarım kararlarının olduğu saptanmıştır ve bunlar aşağıdaki başlıklarda açıklanmıştır.
Ahşap Malzeme Temini
DMSB Soğuk Hava Deposu Ek Ofis Binası’nda kullanılan kağıtçı paletleri, firmanın gündelik hayatında kullandığı malzemelerdir. Sanayi tesislerinde sarf malzeme olarak görülen bu malzemelerin üretiminde ekonomik açıdan uygun olması nedeniyle ahşap cinsi olarak dayanımı düşük olan “kavak ağacı” ya da çabuk deforme olabilen “çam ağacı” tercih edilmektedir. Bu açıdan ahşap paletlerin yapı elemanı olarak geri kazanılması için malzemenin en azından kırık ya da parçalanmış olmaması gerekmektedir. Firmanın gündelik hayatında yeniden kullanmak üzere depolamış olduğu olabildiğince sağlam olan paletler ile birlikte, ikinci el ahşap palet satan yerlerden malzeme temini sağlanmıştır.
Karamürsel Balık Adası Sosyal Tesisleri’nde kullanılan ahşap inşaat kalıpları, bölgedeki taşeron inşaat firmalarının ıskarta olarak tuttuğu depolardan temin edilmiştir. Yapının deniz kenarında olması nedeniyle yüksek oranda nem ve tuzlu suya maruz kalması kaçınılmazdır. Malzemenin dış ortam etkilerine dayanıklı olmasının gerekliliği, malzeme temininde gözetilmesi gereken önemli bir husus olmuştur. Bu nedenle dayanımı yüksek olan “kestane ağacından” üretilmiş inşaat kalıpları tercih edilmiştir.
Satuti Konukevi inşasında sökülmüş bir evin ahşapları kullanılmıştır. Bu malzeme yetmediğinde aynı şekilde emprenye edilmiş olan ahşap telefon direkleri ile tamamlanmıştır. Bu malzemenin temini için önemli olan malzeme üzerindeki metal donatı oranıdır. Malzemenin önceki kullanımı sonucunda bünyesinde kalan bu metal parçalar malzeme sarfiyatını artırmaktadır. Bu yüzden bu donatılardan arındırılmış telefon direkleri tercih edilmiştir. Konukevi inşasında geri kazanılan bir diğer malzeme olarak ahşap demiryolu traversleri tercih edilmiştir. Malzemeye yönelik özellikle peyzaj tasarımında kullanılmak üzere bir ikinci el piyasası oluşmuştur. Bu yüzden yapı bünyesinde kullanılacak malzemenin peyzajda kullanılacak olanlardan daha temiz olmasına dikkat edilmiştir.
Uygulama Sistemi
DMSB Soğuk Hava Deposu Ek Ofis Binası için temin edilen ahşap paletler ince bir zımpara işleminden geçirilmiş, ardından koruma cilası yapılmıştır. Malzeme çelik konstrüksiyon üzerine monte edilmiştir.
Karamürsel Balık Adası Sosyal Tesisleri’nde kullanılan ahşap inşaat kalıpları yıkanarak temizlenmiş – kurutulmuş ve yat verniği ile koruma altına alınmıştır. Bu malzemenin montajı çatı katmanında oluşturulan ahşap strüktür üzerine yapılmıştır.
Satuti Konukevi inşasında kullanılan ahşap telefon direkleri metal parçalardan arındırılıp temizlendikten sonra, kullanım yerine göre biçimlendirilmiş ve montajı yapılmıştır. Ahşap demiryolu traversleri de bünyesinde demir yolundan kalma metal çivileri barındırabilmektedir. Bu çiviler dayanımı çok yüksek olan bu malzemenin içerisinde kesim sırasında karşılaşma ihtimalini doğurabilmektedir. Bu yüzden bu malzemeyi atölyede düzeltmek zor ve tehlikelidir. İşlem, malzeme sarfiyatını da beraberinde getirebilmektedir. Bu riskler gözetilerek malzeme planyadan (düzeltme-kesim) geçirilip düzeltilmiş ve vernik işleminin ardından kullanım yerine göre monte edilmiştir.
Kullanım Yeri
DMSB Soğuk Hava Deposu Ek Ofis Binası’nda kullanılan ahşap paletler yapının imgesel yüzünü oluşturmakla birlikte, güneş kırıcı olarak iç mekana yönelik etkiler oluşturmaktadır.
Karamürsel Balık Adası Sosyal Tesisleri’nde kullanılan ahşap inşaat kalıpları, yüzey örtücü olarak yapının duvar ve çatı aksamında kullanılmıştır.
Satuti Konukevi’nde kullanılan ahşap telefon direkleri, cephede yüzey örtücü olarak kullanılmaktadır. Ahşap demiryolu traversleri ise dış pencere pervazlarında, güneş kırıcılarda ve peyzajda değerlendirilmiştir.
Değerlendirme ve Sonuç
DMSB Soğuk Hava Deposu Ek Ofis Binası’ndaki gözlemler malzemenin en fazla iki yıl ara ile bakımının yapılmasının gerekli olduğunu göstermektedir. Bunlarla birlikte ahşap paletler güneş ve yağmur gibi dış etkenlere maruz kaldıkça malzemenin çalışmasına bağlı olarak deformasyona uğrayabilmektedir. Paletlerin, koruma cilası kaplanarak tüm köşelerinden monte edilmesine dikkat edilmelidir. Karamürsel Balık Adası Sosyal Tesisleri’nde kullanılan ahşap inşaat kalıplarının arasında gözden kaçan “kestane” cinsi dışındaki parçalar, dış etkenlere bağlı olarak deforme olmakta ve oluşturulan bünye içerisinde bozulmalara neden olabilmektedir. Bu bozulmalar estetik olarak tasarımcılar için güzel olana işaret etse de kullanıcılar ve iş verenler için sorun olabilmektedir. Satuti Konukevi’nde, ahşap telefon direklerinin dış cephede kullanılması ısı yalıtımında olumlu etkiler göstermiştir. Fakat inşaat aşamasında metal donatılardan arındırılmış olanları tercih edilmediğinde malzeme sarfiyatının arttığı gözlemlenmiştir. Yine bu yapıda kullanılmış olan ve genellikle “maun” cinsi ağaçlardan üretilen ahşap demir yolu traverslerinin ikinci el piyasasında, nispeten dayanımı daha düşük olan “çam” ağacının türevlerine rastlanabilmektedir. Bundan kaynaklı olarak peyzajda çıplak halde kullanıldığında, özellikle yaya sirkülasyonunun yoğun olduğu aralıklarda kısa sürede yıpranmaların olduğu görülmüştür.
Geri kazanılmış ahşap malzemenin sürdürülebilir ve ekolojik bir yapı elde etme hedefiyle kullanılması, her şeyden önce ekonomiktir. Temin edilen malzemenin ekonomik maliyeti işçilik de dahil olmak üzere uygundur. Geri kazanarak ahşap kullanma fikrini, işverene benimsetmek ve bu uygulamayı yapacak olanları uygulama kolaylığı ve sağlamlığı açısından ikna etmek gerekmektedir. Ahşap malzemenin bu yöntemle kullanılması konstrüksiyon açısından çeşitlilik sunmaktadır. Konfigürasyon ve program ilişkileri açısından çeşitlilik içermektedir. Bu süreç bir döngüye ve sürece temas etmeyi, sürdürülebilir olana daha da yaklaşmayı sağlamaktadır.
Son söz olarak; bir maddenin varlığının en ideal derecelerde devam ettirilmesi veya bir kısmının ya da tamamının geri kazanılması olarak tanımlanan “sürdürülebilirlik” ile insanlarla diğer canlıların çevreleri ve birbirleriyle diyaloglarını inceleyen bir bilim dalı olan “ekoloji” kavramlarını birlikte değerlendirerek “sürdürülebilir ve ekolojik yapı elde etmek”, bir döngüye ve sürece işaret etmektedir. Terminolojik tanımları ve genel ilkeleri olan sürdürülebilir ve ekolojik yapı elde etme fikri, bu ilkelere ilişkin detaylı bilgi veya bir yöntem sunmamaktadır. Ancak yapı elde etme sürecinin en başında sürdürülebilirliği malzeme korunumu üzerinden kurgulamak, mimari tasarımın bütünlüğüne ilişkin yeni deneyimler kazandırmaktadır.
Notlar
1. DMSB Soğuk Hava Deposu Ek Ofis Binası, Yer: Yalova – Altınova, İnşaat Tamamlanma Tarihi: 2019, Mimari Tasarım ve Uygulama Projesi: İbrahim Türkeri, Gönül Karademir Türkeri, Ahşap İşçiliği: Mahmut Aydın.
2. Karamürsel Belediyesi Balık Adası Sosyal Tesisleri, Yer: Kocaeli – Karamürsel, İnşaat Tamamlanma Tarihi: 2018, Mimari Tasarım ve Uygulama Projesi: İbrahim Türkeri, Gönül Karademir Türkeri, Yüklenici ve Ahşap İşçiliği: Mehmet Muhlis Hasar.
3. Satuti Konukevi, Yer: Kocaeli – Bahçecik, İnşaat Tamamlanma Tarihi: 2016, Mimari Tasarım: İbrahim Türkeri, Uygulama Projesi: Ersoy Gönülaçar, Taş ve Ahşap İşçiliği: Leri Kandelakishvili, Alik Iaganashvili, Gocha Nakashidze, Davit Imnadze, Guram Avaliani, Guram Chxartishvili, Mehmet Yiğit.
4. Çalışmada yer alan tüm resimler ve çizimler yazara aittir.
Kaynaklar
- Adalberth, K., 1997, “Energy use during life cycle of building: a method”, Building and Environment, Vol. 32, no:4, pp 317-320.
- Aichholzer vd., 1999, Mehrgeschossiger Wohnbau In Österreich -Rahmenbauweise, proholz Austria, Viyana, ss.A3-A9, C5/2-C5/5.
- Swaranjali, P., 2018, Architectural Storytelling: The Subjunctive Mode of Architectural Conceptualization and Experience in the Works of Balkrishna Doshi, Architecture And Culture, pp 289-306.
- Bozkurt, A.Y., 1986, Ağaç teknolojisi. İstanbul Üniversitesi, Taş Matbaası, 220.
- McDonough, W.,& Partners, W. 1992, The Hannover Principles: Design For Sustainability (pp.59). Charlottesville, VA: William McDonough&Partners.
- Pallavi Swaranjali, Architectural Storytelling: The Subjunctive Mode of Architectural Conceptualization and Experience in the Works of Balkrishna Doshi, 2018
- Ringdon, B. , Kim J. J. 1998, ” Sustainable Architecture Module: Introduction to Sustainable Design ” National Pollution Prevention Center for Higher Education, Michigan.
- Sandhaas, C., 2009, “Waspassiert mit meinemHaus, wenndie Erdebebt?”, Zuschnitt-Holzstapelthoch, proHolzAustria Yayını, Dornbirn, ss.21-23.
- Somer, M. E., 2010, Sürdürülebilir Ve Ekolojik Yapı Elde Etmede Ahşap Kullanımı, Mimarlık Dergisi, Sayı: 354.