İyileştirici Dağ
Künye
Mimari Tasarım
Studio Duyang
Proje Yeri
Hunan, Çin Halk Cumhuriyeti
Tamamlanma Tarihi
2023
Toplam İnşaat Alanı
220 m²
Fotoğraflar
Studio Duyang
Çin’in Jushan Adası’nda, sazlarla kaplı bir peyzajın üzerinde çelik kolonlar tarafından taşınan, Studio Duyang tasarımı “İyileştirici Dağ”, havada yüzüyor hissi verirken doğa ve insan yapımı olan unsurlar arasında huzur verici bir denge yaratıyor.
Junshan Adası, Çin’in Dongting Gölü’nde küçük bir ada. Her yıl, kurak dönemlerde adanın kuzeyindeki gelgit, kıyıdaki düzlüğü sazlıklarla kaplıyor ve binlerce metre ötedeki göl kıyısına kadar uzanarak devasa bir sazlık bataklığı oluşturuyor. Yerel organizatör, bu sazlık bataklığının tarlalarında, sanatçıları eserler yaratmaya davet etmiş.
Buraya ilk gelindiğinde sabah sisi henüz dağılmamış ve sazlıkların silüeti bulanıklık ve berraklık arasında gidip geliyormuş. Nemli ağaçların arkasından sızan güneş ışığı, tıpkı yüz milyonlarca yıldır yaptığı gibi, bu sazlık alana bir atmosfer katmanı eklemek için, sürekli farklı yönlerini sergiliyormuş.
Sazlıkların arasında yürümek, dalgalanan bir denizin altında yüzmek gibiymiş. İki insan boyu yüksekliğinde olan sazlıklar görüşü engelliyor, güneş ışığı her yönden nüfuz ediyormuş. Sıcaklık arttıkça ve bu tür yürüyüşler aşırı zorlaştıkça, arzuların ve fiziksel ihtiyaçların farkına varılıyormuş. Mimar, burada ne aradığını sorgulamış. Belki bir sabit nokta, belki de kalabileceği bir barınak… Bu sorgulamanın sonucunda tasarımcının zihninde bir dağ imgesi oluşmuş ve burada bakılıp seyredilebilecek devasa bir varlık inşa etmek istemiş. Bu kadar büyük bir kütle, burada yaşayan canlılara sürekli olarak fayda sağlayabilirmiş.
Mekansal bir kavram olarak “dağ”, geleneksel Çin mimarisindeki çatı unsuruyla şiirsel bir bağlantı kuruyor. Tasarımcının fikri “gölgeleme” eyleminden yola çıkarak geometrik bir prototipe ulaşmış.
“Dağ”, birbirine göre simetrisi alınmış, düz birimlerden oluşturulmuş iki eğrisel yüzeyin birleşiminden oluşuyor ve tek yüzeyin bir kenarı 14 metre uzunluğunda.
Orijinal tasarımda yüzeyi kare deliklerle kaplı olan dağın içinde dört adet kare platform asılı duruyormuş. “Kare”, ölçmek, ekmek ve inşa etmek gibi insan davranışlarından türetilen benzersiz bir sembol. Burada kare şeklindeki eserler, vahşi doğada huzurlu bir denge yaratmak için doğadaki canlılarla iç içe geçmiş.
Yapının havada yüzüyor algısını son noktaya taşımak için tek bir yüzeyin destek noktası üçe indirilmiş: Yüzeyin her iki ucundaki diyagonal kolonlar ve beş adet çelik tüpten oluşturulmuş bir çapraz kolon. Yatay çelik borular zeminin altına gömülmüş ve destek kolonlarıyla kaynak ile birleştirilmiş. Bu sayede yapının stabilitesi artırılmış ve çökmesi engellenmiş.
Kamış hasır, enstalasyonun ana malzemesi olarak kullanılıyor. Ham ve vahşi doğa, çelik iskeletin endüstriyel hissini ve hassasiyetini örtüyor. Kamış hasır, kendi morfolojisini ve yapısını tamamen koruyan botanik bir simge görevi görüyor. Kamış yaprakları ve kamış çiçekleri makine tarafından bir yüzey şekline getirilerek hafif bitkiler yüksek yoğunluklu ve yüksek kaliteli bir maddeye dönüştürülmüş. Studio Duyang, yeni bir malzeme ile yola çıktıkları bu tasarım sürecini tarif etmek için “Hiçbir malzeme mükemmel değil ve süreçteki tek kesinlik belirsizliktir.” ifadelerini kullanıyor.
Yerel heykel fabrikasından gelen ekip, çelik yapıların inşasından sorumluyken kamış tarlasındaki işçiler de kamışların toplanması, dokunması ve döşenmesinden sorumlu olmuş. “Dağ”ın tamamlanması on beş gün sürmüş.
Alanın ortasında duran büyük kavisli yapı, yüzeyleri arasındaki boşluklar; rüzgar, yağmur, ışık ve bölgedeki tüm canlılar için birer portal görevi görüyor. “Dağın” dışı açık ve aydınlık, insanların oturmasına, uzanmasına ve manzaraya bakmasına izin veriyor. İç kısım ise sessiz, iyi bir sığınak hissine sahip; meditasyon ve yalnızlık için uygun bir mekan sunuyor.