1627 Evi

Mimari Tasarım
HARQUITECTES

Proje Yeri
Girona, İspanya

Tamamlanma Tarihi
2023

Toplam İnşaat Alanı
866 m²

Fotoğraflar
Adrià Goula

Harquitectes imzalı 1627 Evi’nde, çağdaş konut özelliklerinden taviz vermeden bölgenin mimari mirası olan çiftlik evi tipolojisi ve yerel tasarım değerleri sürdürülüyor.

1627 Evi, sadece payandalı iki cephesi ve taş tonozlu birkaç mekanı korunmuş olan eski çiftlik evi Mas Geli’nin kalıntıları üzerinde yükseltilmiş. Öneride, çağdaş mimari tasarım özelliklerinden taviz vermeden yerel mimari değerler yeniden yorumlanmış. Projede, yeni çiftlik evinin Baix Empordà’nın istisnai peyzajına entegre edilmesini amaçlandığı için bağlamla uyumlu bir tasarım tercih edilmiş. Tarım alanlarının bir devamı olarak uzak ama sürekli varlığıyla yadigar olan çiftlik evleri peyzajda mükemmel bir şekilde konumlandırılmış.

Orijinal çiftlik evinin morfolojisi, hem yapısal tipolojiyi hem de yeni evin mekansal organizasyonunu belirliyor. Yeni evde; taşıyıcı duvarlar, çok kalın Kiklopik beton ve yapısal tonozlar, önceden var olan taş veya yeni beton ile yapılandırılmış ardışık odalardan oluşan ortogonal bir ızgara benimsemiş. İçeriden görülebilen ahşap strüktürle desteklenen yeni çatı kiremitten yapılmış.

Güney ekseninde devam eden çatı eğimi, binanın orijinal yüksekliğini koruyarak basit bir hacim çiziyor. Kuzeyde ve doğuda neredeyse hiç bozulmadan kalan iki taş cephe, malzeme ve kompozisyon değerlerine saygı gösterilerek sağlamlaştırılmış, rehabilite edilmiş ve yeni açıklıklar eklenmiş. Birinci kattaki galeride yer alan Medes Adaları manzaralı pencereler özellikle dikkat çekiyor. Güneyde ve batıda, orijinal kalıntılar daha azmış ve hacim, orijinal çiftlik evinin kalıntılarından gelen taşları içeren yeni kiklopik betonarme duvarlarla tamamlanmış.
İç mekanda mutfak, en sembolik ve karakteristik alan olarak öne çıkıyor. 100 metrekarelik geniş oda güneybatı ucunda yer alıyor. Çift kat yüksekliğindeki bu alan batıda üzüm bağına doğru bakarken güneyde bahçeye ve gölete açılıyor. Günlük aile etkinliklerine ev sahipliği yapmanın yanında çok amaçlı bir alan olarak kurgulanan bu mekan, büyük aile yemekleri, araziden üretilen özel şarap tadım etkinlikleri gibi gastronomik etkinliklere ev sahipliği yapabilecek kapasiteyi barındırıyor. L şekline bir sundurma, mutfağa bitişik olacak şekilde evin içine dahil edilmiş. Sundurma, çiftlik hayatına dönüşü, yakındaki araziye adım atarak ve uzaktaki arazi ile optik ilişki kurarak belirginleştiriyor. Batıda da evi Pals’ın fon oluşturduğu üzüm bağlarına bağlıyor. Güneyde ise kontrollü gün ışığı alımı sağlarken mutfağı ve faaliyetlerini aydınlık bahçeye ve havuza doğru genişletiyor. Mutfakta kesişen iki mekansal dizilim, projenin tüm değerlerini sentezliyor. Güneyden kuzeye doğru olan ilk dizi; gölet, güneşli bahçe, sundurma, mutfak, iki oda, payandalar arasındaki yeni açıklık ve son olarak ağaçların, asmaların ve sulak alanların arkasında Montgrí’den geçiyor. İkinci dizi, doğudan batıya, Medleri ve Akdeniz’i geride bırakarak ve orijinal çiftlik evinin ana cephesine, eski giriş kapısına, salona, mutfağa, verandaya ve olağanüstü gün batımına bakarak başlıyor. Beton duvarlar, 25 cm’lik katmanlar halinde dökülmüş ve arlit ile hafifletilmiş. Bu da duvarlara yalıtım kapasitesi sağlıyor. Duvarlar eve sadece yapısal ve estetik özellikler kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda termal şartları da etkiliyor. Minimize edilmiş açıklıklar ve birkaç deliğin önündeki baskın kütlesellikle birlikte, mimari bir miras olan çiftlik evleri, neredeyse kendi kendine yeten bir iklim aracı olarak yapılandırılmış. Bu pasif termal davranış, radyan zemin sistemi ve yaz aylarında birinci katın çatısı altındaki en sıcak odalarda kullanılen sıhhi tesisat döşemesinden geçerken soğutulan hava katkısı ile tamamlanıyor.