TSPC & Konkrét Stúdió tarafından, mekanların arasındaki geçişlere ve ışığın önemine vurgu yapılarak tasarlanan Mindszentyneum Ziyaretçi Merkezi, Macaristan’ın Zalaegerszeg şehrinde yer alıyor.

Mindszentyneum’u planlarken en başından beri amaç, kentin ataları tarafından onlara bırakılan kentsel gelişime yönelik sosyal açıdan duyarlı yaklaşımı sürdüren, açık, kapsayıcı bir yapı tasarlamakmış. Katı bir örtü gibi görünen cephenin ardında, yatay ve dikey açık alanlar ziyaretçiyi karşılayarak birbirinden kopuk mahallelerin, bina parçalarının ve işlevlerin arasındaki bağlantıyı oluşturuyor. Projede dış ve iç mekanları görsel olarak birbirine bağlamak mimarlar için son derece önemliymiş. Binanın içine çekilmiş ön avlu ziyaretçiyi bir geçişe hazırlıyor ve caddenin trafiği ile sakin iç mekan arasında bir ara mekan oluşturuyor. Aynı zamanda kafenin terası toplum yaşamının korunan bir sahnesi olarak karşılık buluyor. Ortaya dikilen süs ağacı başpiskoposu ve onun hayat yolunu sembolize ediyor.
Örtünün altında, doğal ahşap döşeme ile çözülen ve sade hale getirilen temiz, püriten bir iç mekan yaratılmış. Küçük yüzeylerdeki kirli beyaz ve doğal renkler, binanın ismine atıfta bulunan kızıl unsurlarla renklendirilmiş.

Işık, binanın belirleyici unsuru olarak öne çıkıyor. Doğal ışık tüm mekanlara nüfuz ederken sergilerde özel olarak tasarlanmış özel aydınlatma efektleri dramatik anları vurguluyor. Lobide, Estergom Başpiskoposu Mindszenty’nin önemli fikirlerinden biri tavana ışıkla yazılmış.
Trafiği de düzenleyen yüksek iç atriyum, binanın merkezi unsuru olarak önce çıkıyor; ön avluyla bağlantı kuruyor ve görsel olarak mükemmel bir bütünlük oluşturuyor; çeşitli işlevleri dış ve iç mekanlarda organize ediyor.
Zemin kattaki açık alan, lobi, kafe, yerel ürünler de satan müze dükkanı, etkinlik merkezi ve ayrı bir girişi olan kilise topluluk alanı gibi topluluk faaliyetlerini teşvik eden işlevlere ev sahipliği yapıyor. Birinci ve ikinci katlarda iki sergi alanı ve ilgili müze eğitim alanları yer alırken, en üst katta geçici bir sergi ve etkinlik alanının yanı sıra geniş bir çatı terası bulunuyor.

Binanın yalın ve köşeli şekilleri, iç mekan deneyimini görsel, dokunsal ve akustik olarak tanımlayan yüzeylerin yerleştirildiği yuvalar haline geliyor. Bunlar bazı yerlerde basit, sonsuz yüzeyler, diğer yerlerde ise karmaşık, benzersiz, asilce işlenmiş yüzeyler oluşturuyor. Bu yüzeyler aynı zamanda yumuşaklıkları ya da sertlikleriyle de çevrelerini tanımlıyorlar.

Mindszentyneum’da çağdaş sergilere ev sahipliği yapmak için, klasik oda düzenlemesinin aksine, verilen temaya ve istenen etkiye uyum sağlayabilen, serbestçe değişebilen alanlar kurgulanmış. Kalıcı sergilerin temelde beyaz kutu ve siyah kutu tipi mekanları, çok az doğal ışıkla çalışıyor; bu mekanlarda sadece sembolik önemi olan yerlerde ışığın içeri girmesine izin veriyor.