Yer ve Genius Loci Kavramları Bağlamında Mimarın Tasarımdaki Rolü: Yahşibey, İzmir
Ayşe Ezel Caferoğlu, Y. Mimar
Gebze Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi
Sedef Özçelik, Dr. Öğr. Üyesi
Gebze Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi
Kırsal yerleşimler, iklime ve çevre koşullarına uyumlu koşullar sağlayan doğaya duyarlı yapılı ortamlardır. Yerel halkın inançları, ekonomik yapısı ve sosyo-kültürel değerleriyle yapılandırılmışlardır. Ayrıca yere özgü verileriyle doğal ve sosyal çevreye ilişkin bir karakter içerirler. Dolayısıyla, bu yerleşimler yerel mimari kimliklere sahiptir. Ancak değişen çağdaş yapı pratiği, yerel mimari üretimi de dönüştürmüştür. Yapılı çevre artık yere atıfta bulunmaz ve hatta ona karşı duyarsız bir tavır takınır (Harvey, 1991; Bandini, 2012). Mimarlık rasyonel ve standart eğilimlerle uygulanırken günlük yaşam pratikleriyle entegre olamaz. Çoğunlukla deneyimden yoksun ve yerden bağımsızdır. Bu durum ise insanların yerle ilişkilerini kopararak onları yerellikten uzaklaştırır.
Mimarlıkta yer meselesi “genius loci” üzerinden tanımlanabilir. Kavram, yerin somut ve soyut tüm anlamlarını ifade etmektedir. Doğal olarak var olan ancak; deneyimle ortaya çıkan bu kavram, mimari tasarım çerçevesinde yer ve mekan arasındaki ilişkiyi yineler. İnsan-mekan-doğa arasında bağlar oluştururken duyarlı ve özgün bir mimari yaklaşımı benimser. Nevzat Sayın tarafından tasarlanmış Yahşibey Köyü konut tasarım örnekleri bu bakımdan irdelenmektedir. Yerin anlamı ve önemi çağdaş perspektiften ele alınmalıdır. Ayrıca kırsal yerleşimlerin yere duyarlı çok katmanlı özellikleri eleştirel bir perspektif gerektirmektedir.
Yer Kavramı
Moderniteyle birlikte değişen toplumsal pratik, yer algısında bir kaymaya yol açmıştır. Hatta insan yaşamının doğal bir uzantısı olan yer, artık evrensel bir standarttır. Modernleşmeden önce yer/zaman ve mekan/beden girift bir bir aradalık oluşturmuştur. Pallasmaa (1994) söz konusu zaman-mekan sıkışmasını ve deneyimin düzlüğünü, bu iki boyutun kaynaşmasına neden olan “zamanın mekansallaşması” ve “mekanın zamansallaşması” üzerinden tanımlar. Modernleşmeyle yer kavramı göz ardı edilir (Tuan, 1974; Steele, 1981; Rossi, 1982). Mimarlık, artık yere özgü herhangi bir referans vermeyerek bağlamından uzaklaşır ve tasarımlar aynılaşır; homojen, tekdüze hale gelir (Lefebvre, 1974; Harvey, 1996). Bu durum bu alanda sorgulama ve söylemler için yeni bir zemin hazırlamıştır (Augé, 1995).
Genius Loci Kavramı
Etimolojik bakımdan, Latince “genius” (koruyucu ruh) ve loci (yer) kelimelerinin birleşmesiyle oluşur. “Genius loci” (yerin ruhu) kavramı, bir yerin koruyucusuna, koruyucu ruhuna işaret eder. Kavram, yerin anlamlarını derinleştirmek için bir başlangıç noktası olabilir çünkü yaratılıştan önce gelen belirli bir yerde yaşayan kalıcı bir manevi varlık veya enerjidir (Howett, 1993). Antik Roma Dönemi’ne ait bu önerme, her varlığın kendine özgü bir derinliğinin olduğunu ve bu derinliğin imgelenebilirliğini savunur. Koruyucu ruh yaşamları boyunca insanlara ve yerlere eşlik eder, hayat verir ve hatta karakterlerini belirler (Norberg-Schulz, 1976). Çağdaş perspektifte kavram, koruyucu ilahi bir ruhtan ziyade bir yerin ayırt edici atmosferine atıftır (Conrads ve Bullock, 1976). Norberg-Schulz, kavramı Heidegger’in (1971) felsefesinden etkilenerek teorik bir çerçevede kurar. Hatta bu olgunun (1) anlam, (2) kimlik ve (3) tarih olmak üzere üç bileşenini; “mekan” ve “karakter” bağlamında analiz eder. Mekan kavramı, yerin unsurlarının üç boyutlu organizasyonu anlamına gelirken; karakter kavramı yerin en kapsamlı niteliği olan atmosfer ile tanımlanır (Şekil 1).
Çalışma, yerel dokuda tasarım kriterlerini “genius loci” kavramı ile çağdaş bir bağlamla eleştirmeyi amaçlamaktadır. Dolayısıyla; yere ait değerlerle çağdaş kırsal tasarım için etkili olan kriterleri belirlemeye, yapılı çevredeki yeri ve genius loci kavramaya ve mimarın rolüne odaklanmaktadır. Yahşibey’de Nevzat Sayın tarafından tasarlanan 7 konut bu çerçevede ele alınmıştır. Bu çalışma yerel mimaride 3 temel parametre ortaya koyar: Çevre ve yerle ilişkiler, kütle ve mekanla ilişkiler ve yerle tasarım ilişkileri ve süreçleri (Şekil 2).
Yerin anlamı doğal olan üzerinden yansıtılmalıdır. Güneş, rüzgar, manzara gibi doğaya özgü veriler doğala işarettir. Jeolojik yapının biçim, malzeme ve iç mekandaki yansıması yerin ruhunu aktarır. Dolayısıyla yerin çevresiyle ilişkisi ekolojik, jeolojik, tarihsel ve sosyo-kültürel değerler bağlamında incelenir. Norberg-Schulz (1980), yerin ruhunu yansıtmak için varoluşsal, zihinsel, algısal ve soyut verilerin yapılı çevre verileri bağlamında ele alınması gerektiğini söyler. Ritmik, dokunsal ve algısal uyum ise kütle kurgusu bağlamındadır. Ayrıca, yerin karakteri “zamanın bir fonksiyonu”dur (Norberg-Schulz, 1971). Kütle ve mekanla ilişkiler; kütlesel kurgu, yerel mimarlık kurgusuna adaptasyon, yerin özgünlüğü zamanla işlevsel adaptasyon ve iç-dış ilişkisidir. Yerin bütünlüğü fiziksel, sosyal, psikolojik ve zaman bileşenleri ile tanımlanır. Yerelin verileriyle bütünsel bir entegrasyon yerel mimari karaktere uyum, yerle dinamik denge, inşaat çalışmalarını optimize etme, yapım kültürlerini aktarma ve mimarın tavrı ile sağlanabilir.
Yöntem
Çalışma nitel yorumlamacı yaklaşımla üretilmiştir. Alan gözlemlenmiş ve ilk bakış açısından veri sağlanmıştır (Merriam, 1988). Yaklaşım Heidegger’in geleneğinin sosyal araştırmalardaki yansımasıdır (Dilthey, 1951; Marshall, 1998). Yer ve “genius loci” kavramlarına özgü parametreler seçilen yapılar bağlamında incelenmiştir. Sonrasında mimarın müdahalesi söz konusu parametreler doğrultusunda tartışılmıştır. Çıkarımlar, mimarlık epistemolojisi ekseninde genelleştirilemez; bütüncül bilginin anlamlı bir parçasıdır (Şekil 3).
Mimarsız Mimarlığa Eklemlenen Mimar
Yerel mimarlığın aktör olarak mimara gerek duymayan kabuğu Yahşibey’de kırılmıştır. Çok sert olmamakla birlikte mimarın bir üretimde var oluşu, tasarım yaklaşımının da var olması anlamına gelmektedir. Yahşibey tasarımlarında Nevzat Sayın’ın mütevazı da olsa böyle bir pozisyon aldığı söylenebilir. Sayın, çağdaşları arasında önde gelen 5 mimardan biri olarak kabul edilebilir (İstanbul Beşlisi). 1980 yılından itibaren pratik, yayınlanmış ve atölye çalışmaları yürütmüştür. Üretimleri “rasyonel, basit, yere özgü ve zamansız” olarak tanımlanmıştır (Korkmaz, 2004). Mimarın 1998-2010 yılları arasında tasarladığı 6 konut ve 1 yaz okulu bu tasarım eğilimlerinin ürünüdür (Resim 1).
Yahşibey İzmir Dikili’ye yaklaşık 8 km uzaklıkta bir köy iken, 2012 yılında çıkarılan kanunla idari olarak ilçe olmuştur. Nüfusu 333’tür ve yaklaşık 150 hanelidir (Resim 2). Yerleşimin yapısında Türk-Osmanlı, Bizans, Yunan ve Hitit etkisi izlenir (El-Kerdany, 2001).
Yahşibey’deki evler, Osmanlı-Türk evinin basit bir tipi olan Hayatlı Ev’e örnektir. Tektoniği karmadır – temelleri ve zemin kat duvarları güneşte kurutulmuş kerpiçle doldurulmuş taş ve ahşap (Kuban, 1995). Oluşturdukları doku, aynı topoğrafyadaki rasyonel olanı tekrarlar (Lejeune ve Sabatino, 2010). Yerel tipoloji daha çok insan/yer, yer/yapı, bina/sokak, sokak/duvar, duvar bahçesi, bahçe/yaşam ve yaşam/yapı arasındaki ilişkilere dayanır. Söz konusu konutlar aşağıda sırasıyla incelenmiştir:
Ekin Senan Evi
Ev 1998 yılında inşa edilir, bu yerleşimde Sayın tarafından tasarlanan ilk evdir (Resim 3, 4, Şekil 4). Kütle açısından orijinal ev tipolojisi ile uyumlu kübik hacimlidir. Asma kat ve çatı terası çağdaş eklemelerdir ve kullanıcının güncel taleplerini mekansal organizasyon bağlamında okutur. Özel ve kamusal alanlar geleneksel formülasyona işaret eder. Bu nedenle mekanlar açısından yerel mimaride de görülen hiyerarşik farklılıklar gözlemlenir.
Sayın, özgünlük duygusunu devam ettirerek doğal taşı mimari müdahale bağlamında tekrar ele alır. Doğal taşın brüt betonla olan beraberliği bu yönüyle değerlendirilmelidir. Genius loci kavramının bir bileşeni olan materyal, önceki dokuyu adresler; diğer yandan da günceli korur. Yerel mimarinin mekansal formülasyonu da konutta yerin ruhunu yansıtan önemli bir öğedir.
Emre Senan Evi
Emre Senan Evi Ağa Han Mimarlık Ödülleri’ne iki kez aday gösterilmiştir (Resim 5, 6, Şekil 5). Ev, köydeki tüm yerel evler gibi güneye bakar. Cadde cephesindeki küçük açıklıklar lineer eksenlerlidir. Zemin katta, ortak bir yaşam alanı; merkezi çekirdekte açık plan mutfak ve bir banyo bulunmaktadır. Yumuşak sınırlarla özel ve kamusal alanlar iç içe geçer.
Ev, önceden var olan ahırın konum ve kütle açısından bir varyasyonudur. Eski binanın konturları korunmuş; ancak yerel evlerde görülmeyen su elementi tasarımı yerel çerçevenin dışına çıkarmıştır. Ana yapım malzemesi olan taş, yıkım ve hafriyattan alınmıştır. Böylece, önceki yapıyla bağlantılar korunur. Mimara göre kütlesel benzerlik önceden planlanmış bir durum değil, yerin kendi duygularıdır (Sayın, 2021).
Nevzat Sayın Evi
Sayın’ın kendisi için tasarladığı konut, halihazırdaki kütleye yeni bir kütle eklenmesiyle kurgulanır (Resim 7,8, Şekil 6). Mevcut iki odalı bir konutun önceki dış duvarları korunarak iç hacmi kaldırılır ve modern söylemde etüt edilmesine alışık olunan geniş total mekan oluşturulur. Bu evi yerel evlerden ayıran önemli farklılıklardan biri de çatı terasıdır, bu alan yapıyı modernizm ile uzlaştırır.
Cadde cephesinin masif, bahçe cephesinin ise şeffaf ifadesi açık-iç mekan ilişkisini tekrar yorumlar. Bu şekilde sokak hattı korunur; bahçe/sokak ve ev/sokak ilişkileri mahremiyet açısından ayrışır. Burada mahremiyet, yerel değerlere atıfta bulunan katı bir sınırdır. Kamusal sınırlarda içe kapalı, iç kurguda ise yerel değerlerin aksine; Emre Senan Evi ile ortak bahçede müştereklik yaratır. Masif cephede görsel süreklilik ise taş doku ile izlenir.
Kerime Arsan Evi
Ev, arazinin sınırına dayanan iki katlı tek bir yapıdır (Resim 9,10, Şekil 7). Her iki giriş katında terasların eklenmesiyle zenginleştirilmiş açık alanlar, iç mekanlara erişimin yanında bir yanındaki duvar ile dikey ifadeyi güçlendirmiştir. Ev, kuzeye sırtını dönerek hakim rüzgarı engeller, bu tavrıyla yerel mimari eğilime sadık kalır.
Konutta planimetrik bakımdan Yunan ve Osmanlı’nın yereldeki etkileri izlenir. Yerel sivil konut örneklerinin en önemli unsurlarından olan mahremiyet, plan şemasında kendine yer bulur. Ayrıca mekan kurgusunda kullanıcıların talepleri ve çağdaş gereklilikler de dikkat çeker. Mimarın manifestosu olan fark edilmeme/kaybolmama fikri bu projede topoğrafyaya ilişkin sebeplerle gerçekleştirilememiştir.
Kemal Aydınlı Evi
Kemal Aydınlı Evi, bu yapıların en küçük hacimlisidir ve bahçede Alev-Bihrat Mavitan Evi ile müşterektir (Resim 11, 12, Şekil 8). Arsanın en doğu kısmında bir prizmaya eklenen yay tek bir hacim oluşturur. Geniş total mekanında yaşama alanı ve mutfak bulunur. Üst katta yatak odası ve yatak odasından erişilebilen çatı terası bulunur.
Ev, geometrik form açısından yerin girdisini yön, iklim ve eğimle birlikte ele almaktadır. Sokaktan ayrılarak bahçeye açılması bakımından bir iç-dış ilişkisi yaratır. Çevredeki yapıların ölçeğine ve insan ölçeğine uyum sağlaması açısından, yerin ruhuna özgüdür. Duvar taşla örülmesine rağmen cam ve sıva kullanımıyla süreklilik kesintiye uğrar. Bu bakımdan malzeme ve biçim anlamında farklılaşır. Aslında yerden farklılıklar içerirken bütünsel olarak bakıldığında yerin bir parçasıdır.
Alev-Bihrat Mavitan Evi
Altıncı ev heykeltraş Bihrat Mavitan ve eşi Alev Mavitan için tasarlanır (Resim 13, 14, Şekil 9). Yerel evlerden farklı olarak merdiven, binanın dış duvarına yaslı olmasıyla bahçenin üst ve alt kısımlarını birbirine bağlar. Ancak evin içinde bu kotları bilerek bağlantısız bırakır.
Form, yerin özünü ifade eden saf bir geometridir. Yahşibey’deki yerel mimaride görüldüğü gibi, arazi sınırına yaslanmıştır. İç-dış ilişkilerinde mahremiyet dikkat çekse de, 5. Ev ile bahçede ortaklık kurmuştur. Üretilmiş bu mikrokozmozda, özel-kamusal hiyerarşisi önemlidir. Bu noktada yerin ruhunu yansıtan sosyo-kültürel değerlerden çok modern gündelik hayatın ilişkileri dikkate alınmıştır. Konutta renk, doku, boyut ve hacim gibi yerel varlıkları ifade eden nüanslar bulunmasına karşın, çağdaş üretim teknikleri ve malzemeler de mimarın söylemini yapıda yansıtır.
Yahşibey Yaz Okulu
Emre Senan Tasarım Vakfı için tasarlanan yaz okulu için Senan, “Akdeniz kıyılarında modern ve entelektüel vizyonun yerel ile buluşması; mimarlar, öğrenciler, sanatçılar ve zanaatkarlardan oluşan ve kendi kendine yeten bir komünitenin evrensel ve “sınırsız” bir dili paylaşması amacıyla oluşturulmuş bir tasarımdır.” (ESTV, 2022) ifadesini kullanır (Resim 15, 16, Şekil 10).
Bina iki masif dikdörtgen prizmanın bir avlu ile bağlanmasından oluşur. Doğu kütlesinin zemin katında bir atölye, batı kütlesinde ise yaşam alanı ve mutfak bulunur. Bu kat aynı zamanda avluya, bahçeye ve kütleler arasında yer alan küçük bir yüzme havuzuna açılmaktadır. Birinci katta proje lideri ve öğrenciler için bir uyku alanı ve banyo, tek bir mekanda birlikte olma, yatakların cibinliklerle ayrılması özel-kamusal ilişkisini yine yapı içi ölçekle kurma biçimi açısından ilginçtir. Yapının formu, ölçeği ve sağırlığı, yapının iç dünyasının deneyimlemesini kolaylaştırır. Binanın yere özgü inşaat malzemesiyle inşa edilmesi kolektif hafızaya işaret eder ve yukarıda anılan mahremiyet kavramı gibi yerelin değerlerini, dönüştürür, tekrar kullanır ve güncele uyarlar.
Sonsöz
Sayın’ın yeri ve yerin ruhunu analiz ettiğini, mekanla kurduğu bağlantılardan anlamak mümkündür. Hegel’in (1953) vurguladığı zamanın ruhu çağdaş ve yerel arasında bir arayüzdür. Yahşibey projelerinde zamansallık bilinçli bir şekilde yansıtılır ve “genius loci” açısından hassas bir yaklaşımdır. Böylece, sıradan olanın benzersiz bir formülasyon olduğu ortaya çıkar. Bu durum önceden var olan dikdörtgen bir hacime yeni eklenen üçgen bir kütle olan üçüncü evde görülmektedir. Keskin ve düzenli geometrik kütleler, bölgenin organik düzensizliği ile uyarıcı bir etki ve zıtlık oluşturur (Ev 1, 2, 3, 6, 7). Bu zıtlık yerin verileriyle bütünleşir. Söz konusu diyalektik tavır, yere aidiyeti pekiştirir; yer/yapı arasına dinamik bir denge getirir (Ev 1, 2, 3). Toprak kotu-yapı ilişkisi bu anlamda önemlidir. Zeminle bir zıtlık yaratmak yerine, onunla bütünleşir (Ev 2, 3, 4, 5, 6). Form bakımından açıkça tanımlanmış kütleler iç hacmi izlettirir (Ev 1, 2, 3, 4, 6, 7). Geleneksel nüveler de tasarımlarda kendine yer bulmuştur. İkinci evde görülen eyvan, tipik bir mimari unsurdur ve Yakın Doğu ve Asya mimarisinde köklü bir semboldür (Keall, 1975; Idem, 1985). Bu sembol modern mimaride galeri olarak ifade edilen 3 boyutlu boşlukla yorumlanmış; ölçü ve oranlarda geçirgen hale gelmiştir. Yahşibey projelerinde yerel ile ortaklığı bulunan işaretler izlenir. Mimarın “alışkanlıklardan yeni bir şeyler bulma” anlayışı, farklı izlere sahip katmanlarla zenginleşir. Bazı konutlarda form (Ev 4, 5), ölçek, malzeme (Ev 4, 7) ve mekansal kurgu (Ev 7) gibi yerel mimariye ters düşen yaklaşımlar görülür (Tablo 1).
Yahşibey projelerinde kırsal dokudaki özgün kimlik, mimarın tutumu ile bir aradadır. Hatta bazı konutlarda yerele ağır basar. Yer, mimarın yaklaşımı ön planda tutularak yorumlanmıştır. Dolayısıyla mimar yerle olan ilişkileri çeşitlendirir. Bu ikilemde yapılar hem çok tanıdık hem de yabancıdır. Çalışmada “yerin estetik özgünlüğü ve kütle kurgusu” parametreleri, yere özgü verileri süzerek yerin kayıp atmosferini hatırlatır. Ayrıca “yerel mimarinin mekansal kurgusuna uyum”; yerel verileri mekansal kurgu üzerinden yansıtır. Yahşibey’de yerellikle modernite girift bir bağ kurmuştur. Zamansallık, ikincil konut ile yeniden düzenlenir. Bu ilişki görece kopuktur çünkü birey duygusal olarak o yere ait olduğunu hissettiğinde gerçekleşir (Heidegger, 1971). İkincil konutta yerle böyle bir bütünleşme sağlamak zordur. “Doğal veri” bileşeni; yerin iklimi, topoğrafyası ve estetiği bağlamında değerlendirmiştir. Ancak; sosyo-kültürel yapı, tarihsellik ve manzaralar tam olarak tasarımlarda kendine yer bulmamıştır. Yerin ruhunu ve hatta yerin kimliğini anlamlandıran bu değerler ele alınmamıştır. Yahşibey’de herhangi bir malzemenin bir başkasını örtmesine izin verilmez. Her malzeme saf haliyle kullanılır. Frampton’un (1983) bahsettiği tektonik ifade “yerle dinamik denge” yönüyle izlenir. Sayın’ın Yahşibey projelerinde genel olarak kütle ve mekanın yerle olan ilişkileri ön plandadır. Konutlarda iç-dış hiyerarşisi belirgindir. Cephe kurguları hacim, malzeme ve mekansal yapıyı yansıtır. Yahşibey, Rafael Moneo’nun (1985) ilhamdan öte yerin ne yapılması gerektiğini ifade ettiği “yerin fısıltısı” terimini hatırlanır. Genius loci kavramı yere özgü müdahaleler için alternatif bir yaklaşım olabilir. İnsan-doğa-yapı etkileşimi yerel kimlik değerleriyle modernite arasında bir diyalog kurar. Ancak yapı ve kullanıcısı yerle ilişki içindedir ve sosyo-ekonomik karakteristiklerini mekan üzerinden ifade ederler. Bu anlamda yerel mimarinin bazı nüvelerinin yok sayıldığı söylenebilir.
Yahşibey konutları jeolojik olarak kayalıkların üzerine konumlandırılır ve yerel malzemeyle inşa edilir. Burada mimarın rolü, malzemeyi yeniden yorumlamak ve malzeme tasarımı ve kullanıcı üzerindeki etkileri bakımından okunur. Sayın mekanın özünü içtenlikle keşfeder; zamana ve kullanıcıya göre yorumlar. Yahşibey Tasarımları, tarihsel-arkaik ve yerel üsluplarıyla genius lociyi yansıtır. Bu çalışmada en baskın olgu mimarın yere özgü müdahalesidir. Mimarın Yahşibey’de görülenleri ve görünmeyenleri göz önünde bulundurarak yeri anlamlandırdığı görülür.
Kaynaklar
- Augé, M. (1995). Non-Places: Introduction to an Anthropology of Supermodernity, (Çev. J.Howe, Verso), New York-London.
- Bandini, M. (2012). Postmodernity, Architecture, and Critical Practice. Mapping The Futures, 1993, J. Bird, B. Curtis (eds.), Routledge, London, s. 229-236.
- Conrads, U. and Bullock, M. (1976). Programs and Manifestoes on 20th-Century Architecture. Journal of Aesthetics and Art Criticism, 165-67.
- Dilthey, W. (1951). Obras de Wilhelm Dilthey: Psicología y teoría del conocimiento (Vol. 6). Fondo de cultura económica.
- El-Kerdany, D. (2001). “Emre Senan House”, On-Site Review Reports for the 2001 Aga Khan Award.
- Emre Senan Tasarım Vakfı, (2022), http://yahsiworkshops.com/tasarim-calismalari.
- Frampton, K. (1983). Towards A Critical Regionalism: Six Points For An Architecture of Resistance, Editor: Foster H., The Anti-Aesthetic: Essays on Postmodern Culture, Post Townsend, Washington, 16-30.
- Harvey, D. (1991). The Condition of Postmodernity. Oxford, Blackwell Publishers, Oxford.
- Harvey, D. (1996). Justice, Nature and the Geography of Difference, Blackwell, Oxford.
- Hegel, G.W. F. (1953). Reason in History: A General Introduction to the Philosophy of History. A Liberal Arts Press Book, The Bobbs-Merrill Company, Inc. 1953.
- Heidegger, M. (1971). “Building Dwelling Thinking”. Poetry, language, thought, çev. A. Hofstadter, Harper & Row, Londra, 143-61.
- Howett, C. D. (1993). “If the Doors of Perception were Cleansed’: Toward an Experiential Aesthetics for the Designed Landscape”. In David Seamon (ed.). Dwelling, Seeing and Designing: Toward a Phenomenological Ecology. Albany: State University of New York Press.
- Idem, H. (1985). “On the Evolution of the Early Iranian Fire Temple,” in Papers in Honour of Professor Mary Boyce, Acta Iranica 25: 605-27.
- Keall, E. J. (1974). “Some Thoughts on the Early Evan,” Near Eastern Numismatics, Iconography, Epigraphy and History. Studies in Honor of George C. Miles, (ed). D. K. Kouymjian, Beirut, 123-30.
- Korkmaz, T. (2004). Nevzat Sayın: Düşler, Düşünceler, İşler: 1990-2004, İstanbul: YKY, s 13-180.
- Kuban, D. (1995). “The Turkish Hayat House”, Eren Publishing, İstanbul.
- Lefebvre, H. (1974). The Production of Space. UK, USA: Blackwell Publishing”, 3rd edition, İstanbul: Sel Publishing.
- Lejeune, J-F. and Sabatino, M. (2010). “Modern Architecture and the Mediterranean: Vernacular Dialogues and Contested Identities”. London, New York: Routledge, 71-176.
- Marshall, G. (1998). A dictionary of sociology. New York: Oxford University Press, USA.
- Merriam, S. B. (1988). Case Study Research in Education: A Qualitative Approach. San Francisco: Jossey-Bass.
- Moneo, R. (1985). “The Solitude of Buildings,” Kenzo Tange Lecture, March 9, 1985 (Cambridge, MA: GSD, Harvard University).
- Norberg-Schulz, C. (1976). The phenomenon of place, Architectural Association Quarterly 8(4), 3-10.
- Norberg-Schulz, C. (1980). Genius Loci: Towards a Phenomenology of Architecture, Rizzoli İnternational Publications, New York, USA, (first edition– 1979), 27-212.
- NSMH. (2021). Nevzat Sayın Mimarlık Hizmetleri: Projeler. https://www.nsmh.com/Projeler
- Pallasmaa, J. (1994). “Six Themes for the Next Millennium”. Architectural Review, No. 1169 (July 1994): 74-79.
- Rossi, A. (1982). “The architecture of the city”. Cambridge, MA: MIT Press.
- Sayın, N. (2021). “Coğrafi Bir Mesele Olarak Mimarlık-Architecture As a Geographical Matter”, Yapı Kredi Publications.
- Steele, F. (1981). “The Sense of Place”. CBI Publishing: Boston.
- Tuan, Y. F. (1974). “Topophilia: A Study of Environmental Perception, Attitudes, And Values”.