2024 Pritzker Ödülü’nün Sahibi Riken Yamamoto Oldu

53. Uluslararası Pritzker Mimarlık Ödülü’nün kazananı Riken Yamamoto olarak açıklandı.

Mimarlık aracılığıyla insanlığa ve yapılı çevreye tutarlı ve önemli katkılar sağlayan yetenek, vizyon ve adanmışlık niteliklerinin bir kombinasyonunu inşa edilmiş eserleriyle ortaya koyan, yaşayan bir mimarı veya mimarları onurlandırmak için her yıl düzenlenen Pritzker Mimarlık Ödülü bu yıl Riken Yamamoto’ya verildi.

Pritzker Ödülü, 1979 yılında Hyatt Vakfı aracılığıyla Chicago’lu Pritzker ailesi tarafından kuruldu. 100.000 ABD Doları ve bronz bir madalyondan oluşan ödül, dünya çapında mimari açıdan önemli bir yerde düzenlenen bir törenle sahiplerine veriliyor.

Mimarın Biyografisi

Ödülün bu yılkı sahibi Japon mimar Riken Yamamoto (d. 1945) Pekin, Çin Halk Cumhuriyeti’nde doğdu ve İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden kısa bir süre sonra Yokohama, Japonya’ya taşındı. Çocukluğundan itibaren kamusal ve özel boyutlar arasında bir denge kurmaya çalışan Yamamoto, annesinin eczanesinin önde, kendi yaşam alanlarının ise arkada olduğu, geleneksel bir Japon machiya’sını örnek alan bir evde yaşadı. “Eşiğin bir tarafı aile için, diğer tarafı ise toplum içindi. Ben ikisinin arasında oturuyordum.”

Yamamoto, kendisi henüz beş yaşındayken vefat eden babası hakkında çok az şey biliyordu. Bazı açılardan babasının mühendislik kariyerini taklit etmeye çalıştı, ancak bunun yerine mimarlığa giden kendi yolunu çizdi. 17 yaşındayken Japonya’nın Nara kentinde bulunan, ilk olarak 730 yılında inşa edilen ve son olarak 1426 yılında yeniden inşa edilen Kôfuku-ji Tapınağı’nı ziyaret etti ve toprak, su, ateş, hava ve uzaydan oluşan beş Budist elementi simgeleyen Beş Katlı Pagoda’nın büyüsüne kapıldı. “Hava çok karanlıktı ama ayın ışığıyla aydınlanan ahşap kuleyi görebiliyordum ve o anda bulduğum şey mimariyle ilgili ilk deneyimimdi.”

1968’de Nihon Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Koleji Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu ve 1971’de Tokyo Sanat Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden Mimarlık Yüksek Lisans derecesi aldı. Riken Yamamoto & Field Shop adlı pratiğini 1973 yılında kurdu.

Kariyerinin ilk yıllarında mimar, akıl hocası Hiroshi Hara ile birlikte arabasıyla ülkeler ve kıtalar arasında spontane yolculuklar yapmış, toplumları, kültürleri ve medeniyetleri anlamanın peşinde aylar geçirmiş. 1972’de Akdeniz kıyı şeridi boyunca araba kullanarak Fransa, İspanya, Fas, Cezayir, Tunus, İtalya, Yunanistan ve Türkiye’yi ziyaret etti. İki yıl sonra, Peru’ya ulaşmadan önce Los Angeles’tan Meksika, Guatemala, Kosta Rika ve Kolombiya’ya seyahat etti. Benzer bir geziyi Irak, Hindistan ve Nepal’e de yapacak ve kamusal ve özel alanlar arasındaki “eşik” fikrinin evrensel olduğu sonucuna varacaktı. “Mimarinin geçmişteki sisteminin kültürümüzü bulabilmemiz için olduğunu fark ettim… Köylerin görünüşleri farklıydı ama dünyaları birbirine çok benziyordu.”

Yamamoto, kamusal ve özel alanlar arasındaki sınırları toplumsal fırsatlar olarak yeniden değerlendirdi ve tüm alanların sadece onları işgal edenleri değil, tüm bir toplumu zenginleştirebileceği ve onlara hizmet edebileceği inancına bağlandı. Bu düşünceyle, doğal ve yapılı çevreleri birleştiren, hem misafirleri hem de yoldan geçenleri ağırlayan müstakil konutlar tasarlamaya başladı. İlk projesi olan Yamakawa Villa (Nagano, Japonya 1977), her tarafı açıkta ve ormanın içinde yer almakta olup tamamen bir açık hava terası hissi verecek şekilde tasarlanmış.

Biçim, malzeme ve felsefede şeffaflık, çalışmalarında temel bir unsur olmaya devam etti. Ryokuen-toshi, Inter-Junction City’nin (Yokohama, Japonya 1994) geliştirilmesinde evrimi hayati bir özellik olarak gösteren bir kentsel planlama yaklaşımı oluşturdu. Bir binanın kimliğine veya işlevine bakılmaksızın, tümünün alanından geçişe izin vermesi, bitişik parselleri uyumlu hale getirmesi ve komşu arazi sahiplerini birleştirmesi gereken bir düzenleme oluşturmuş. Mimari dilini Saitama Prefectural Üniversitesi (Koshigaya, Japonya 1999) ve Tianjin Kütüphanesi (Tianjin, Çin Cumhuriyeti 2012) gibi projelere uyarlayarak büyük binalarda toplumları harekete geçirmeye devam etti ve ölçek konusundaki ustalığını kanıtladı.

Özel konutlardan toplu konutlara, ilkokullardan üniversite binalarına ve kurumlardan sivil alanlara uzanan çalışmaları, 2011 yılında Japonya’yı harap eden doğal afetle birlikte daha da üretken hale geldi. Tōhoku Depremi ve Tsunamisi’nin ardından, mimari tasarım yoluyla toplumsal faaliyetlere adanmış bir enstitü olan Local Area Republic Labo’yu kurdu ve 2018’de geleceğe yönelik cesaret ve ideallerle hareket eden genç mimarları onurlandırmak için Local Republic Ödülü’nü başlattı.

Uluslararası Mimarlık Akademisi tarafından akademisyen olarak atanan (2013) Yamamoto, kariyeri boyunca Yokosuka Sanat Müzesi için Japonya Mimarlar Enstitüsü Ödülü (2010), Kamu Binaları Ödülü (2004 ve 2006), İyi Tasarım Altın Ödülü (2004 ve 2005), Japonya Mimarlık Enstitüsü Ödülü (1988 ve 2002), Japonya Sanat Akademisi Ödülü (2001) ve Mainichi Sanat Ödülleri (1998) dahil olmak üzere çok sayıda ödül aldı.

Yamamoto, Yokohama’da komşularıyla birlikte çalışmaya ve ikamet etmeye devam ediyor. Yapıtları Japonya, Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Cumhuriyeti ve İsviçre’de bulunuyor.