Young & Ayata + Michan Mimarlık tasarımı DL1310, geleneksel yöntemlerin çağın teknolojisiyle harmanlandığı dalgalı cephesiyle hafiflik ve derinlik hissi sağlayan dinamik bir mozaik yaratıyor.

Binanın her cephesinde ışık, manzara ve havalandırmaya izin vermek ve pencereleri tanıdık ama incelikli bir hale dönüştürmek için bir şema geliştirilmiş. Dikdörtgen pencereler binanın cephesinde dönerek üstte ve altta iki kurallı yüzey oluşturuyor ve pencereyi ters çevrilmiş bir trapez körfeze dönüştürüyor.

Pencereler içe doğru döndükçe, levhalar baş ve eşikten çekiliyormuş gibi görünüyor. Bu da e son derece güçlü bir cephe ve aynı zamanda yumuşak, dalgalı gölgelerden oluşan dinamik bir kabartma ortaya çıkarıyor. Değişken cephedeki pencereler aynı zamanda farklı iç mekanlar üretiyor.

Young & Ayata + Michan Mimarlık, binanın kapladığı alanı ve arsanın yan duvarlarını küçültme kararı alarak dört tarafta da pencereler için alan bırakıyor. Bu  küçültülmüş ayak izi, binanın fark yaratan  gömme ve delikli pencerelerinin kullanımına izin veriyor. Beş farklı boyutta 22 dikdörtgen açıklık, cephede dönerek her tarafta ters çevrilmiş ve düzenlenmiş yamuklardan oluşan bir mozaik oluşturuyor. 

İç mekandan bakıldığında bu pencereler, değişen cephede çeşitli görünümler ve perspektifler yaratıyor. Bu açıklık stratejisi ana yapı malzemesinin, düzenli ve çizgili bir etki yaratan yerinde dökme beton olmasına yol açıyor. Koyu gri dokulu dış cephe ve cilalı kireçtaşı, beyaz boyalı duvarlar ve beyaz armatürlere sahip iç mekanla tezat oluşturuyor. Dalgalı açıklıklar, bu iki uç arasında bir geçiş görevi üstleniyor.

Dijital süreç ve inşaat gelenekleri arasında alternatif bir ifade üretmek için yeniden kullanılabilir fiberglas döküm modülleri ile birlikte geleneksel inşaat teknikleri kullanılıyor.