Konak Meydanı’nın Aktivite Haritaları Aracılığıyla Değerlendirilmesi

Prof. Dr. Ebru Çubukçu
Y. Mimar Melisa Kalaç

Avrupa kentlerinde meydanlar kentin her kesiminden insanın çeşitli nedenlerle buluştuğu (sosyo-kültürel etkinlikler ve siyasi/toplumsal eylemler ya da ticaret amacıyla) bir kentsel yaşam odağıdır ve kentin kimliğini yansıtır (Özer ve Ayten; 2005). Ancak Türk kentlerinde meydan tanımına uyan alanların var olmadığı, cami avlusu, alışveriş merkezi gibi başka alanların meydan işlevini üstlendiği ortaya konulmakta, kentlerimizin meydan fakirliği eleştirilmektedir (Özer ve Ayten; 2005). Fiziksel eksikliğin ötesinde, kullanım şekli de eleştirilere neden olmaktadır. Avrupa kentlerinde meydanlar kentlilerin zaman geçirdiği önemli bir etkinlik alanı olarak kullanırken, Türkiye kentlerinde meydanların bir geçiş alanı olarak kullanılmasının toplumsal uyum, dayanışma, kimlik, aidiyet ve yaşam kalitesi üzerinde olumsuzluklara neden olduğu ortaya konulmaktadır. Meydanların geçiş alanı olmasındaki temel nedenler; motorlu taşıtların baskısı, konumlanma hataları ve yanlış tasarım kararları (çevreleyen elemanların niteliği, işlev çeşitliliği ya da biçimi ile ilişkili) olarak ele alınmaktadır. Özetle, Türkiye kentlerinde meydanların “formsal” olarak yoklukları kadar “işlevsel” olarak amacına yönelik kullanılamamaları da sıklıkla eleştirilmektedir. Ancak bu eleştirilerin bütün Türkiye kentlerine ve bütün meydanlara yaygınlaştırılması da tehlikeli ve ön yargılı bir bakış açısıdır. Konak Meydanı ve çevresine yönelik olarak EPA Mimarlık ve Şehircilik Atölyesi tarafından geliştirilen düzenleme projesi 2005 yılında Arkitera İşveren Ödülü’ne değer görülmüştür. “WowTURKEY” adlı internet sitesinde yayımlanan bir anket sonucuna (1199 kişinin katıldığı) göre İzmir Konak Meydanı, Türkiye’nin en güzel meydanı olarak seçilmiştir. Bu çalışma kapsamında da İzmir Konak Meydanı’nın nasıl kullanıldığının incelenmesi hedeflenmiştir.

Bir mekanın nasıl kullanıldığının sistematik olarak incelenmesinde farklı yöntemler izlenebilir. Bunlardan biri mekanın kullanıcıları ile yapılacak olan kullanım sonrası değerlendirme (KSD) anketleridir. KSD, açık ya da kapalı mekanların olumlu ve olumsuz yönlerini ortaya koyan bir çeşit mekan değerlendirme karnesidir (Preiser, Robinowitz ve White; 1988). En basit anlamıyla, KSD kişilerin mekandaki davranışları ve mekanı nasıl değerlendirdiklerine yönelik sorular içeren bir anket formudur. Her anket formunun içerdiği riskler KSD için de geçerlidir. Bu ankette kişiler gerçekte olan davranışı değil de olması gerektiğini düşündükleri davranışları ya da gerçek düşüncelerini değil de toplumca kabul görecek (ya da araştırmacıyı memnun edecek) genel düşünceleri beyan etme eğilimi gösterebilmektedir. 1960’lı yıllardan başlayarak gelişmiş dünya kentlerinde yaygın olarak kullanılan KSD, son yıllarda ülkemizde de kullanılmaya başlanmıştır (Akad, Çubukçu; 2006, Çubukçu; 2007). Ancak gelişmiş dünya kentlerinin sosyo-mekansal yapısına özgü olarak oluşturulmuş olan bu anket formunda yer alan sorular ülkemizde katılımcılar tarafından zaman zaman yanlış anlaşılabilmektedir. Özetle, mekanda insan davranışını izlemek için anket yolu ile verinin güvenirliliği (yukarıda açıklanan nedenler ile) düşük olabilmektedir. Bir mekanın nasıl kullanıldığının sistematik olarak izlenmesinde izlenecek ikinci yöntem “sistematik gözlem” yöntemidir (Zeisel; 2007). Bu çalışmada bu yöntem kullanılmıştır.

Özetle, bu çalışmanın üç amacı bulunmaktadır: (1) kentsel bir mekanın nasıl kullanıldığını sistematik bir şekilde incelemeye yönelik yöntemin ayrıntılarının açıklanması, (2) anılan yönteme bağlı olarak kullanıcılar tarafından beğenilen bir kentsel meydanın kullanımına yönelik aktivite haritalarının hazırlanması, (3) aktivite haritaları aracılığı ile kullanıcı – mekân arasındaki ilişkinin irdelenmesi.

Çalışma Alanı
Batısında İzmir Körfezi, güneyinde yeşil alanlar, doğusunda ve kuzeyinde çeşitli kamusal, kültürel ve ticari yapılar, iş merkezleri, bankalar ile sınırlandırılan İzmir Konak Meydanı, vapur iskelesi ve Kemeraltı ticaret alanı arasındaki ana yaya aksı ile ikiye ayrılmıştır: (1) saat kulesi ve yakın çevresi, (2) Kent Tarihi Parkı ve yakın çevresi (Şekil 1).  Bu iki bölge arasındaki ana yaya aksı, taşıt yolu üzerindeki yaya platformu ile denize ve vapur iskelesine açılmaktadır. Ayrıca, iş merkezleri, tarihi Kemeraltı Çarşısı ve kamusal yapılar ile meydan arasında uzanan yaya aksı bir yanda Konak Toplu Taşım Aktarma Merkezi’ne öte yanda Alsancak merkeze ulaşımı sağlayan önemli bir geçiş alanıdır. Hafif raylı sistemin önemli bir durağı olan “Konak Metro İstasyonu” Kent Tarihi Parkı’nın içinde bulunmaktadır. Bu çalışma kapsamında saat kulesi ve yakın çevresine odaklanılmıştır. Alanın merkezinde yer alan “saat kulesi”, kuzey batısında yer alan “Hasan Tahsin Anıtı”, kuzey doğusunda yer alan “Yalı Cami” alan içinde önemli çekim merkezleridir.

Aktivite Haritalarının Elde Edilmesinde İzlenen Yöntem
Kamusal alanların belirli zaman dilimlerinde kullanıcılar tarafından nasıl kullanıldığının irdelenmesi ile alan içindeki yoğunluk farklılıklarının gözlemlenmesi, çalışan ve çalışmayan alanların belirlenmesi sağlanabilir, kullanıcı gereksinimlerine yönelik değişiklikler önerilebilir. Kullanıcıların davranışlarını sistematik olarak izlemek için iki çeşit gözlem yöntemi bulunmaktadır: “açık” ya da “kapalı – gizli” gözlem yöntemi. “Açık gözlem” yönteminde kullanıcılar gözlemcinin varlığından haberdarlardır. Dolayısıyla, alanın kullanıcıları gerçek davranışlarından farklı davranışlara yönlenerek gözlemlenen verinin doğruluğunu, araştırmanın geçerliliğini olumsuz yönde etkileyebilirler. “Kapalı – gizli gözlem” yönteminde ise alandaki kullanıcılar gözlemcinin varlığından habersizlerdir, dolayısıyla alandaki davranışların yöntemden etkilenmeden izlenmesi mümkün olabilmektedir. “Kapalı – gizli gözlem” yöntemi içeriği gereği yalnızca kamusal alanlarda uygulanabilir bir yöntemdir. “Gizli gözlem” yönteminde gözlemci gözlemlenecek kişilerin arasında ya da uzağında bulunabilir. Bu çalışma kapsamında “kapalı-gizli gözlem” yöntemi kullanılmıştır. İlk aşamada “kapalı – gizli gözlem” yönteminde çalışma alanının yakınındaki bir binanın çatısına (İZSU binası) yerleştirilen bir kamera ile 5 dakikada bir çalışma alanının tamamını kapsayan fotoğraflar çekilmiştir. Bu işlem haftanın farklı günlerinde, günün farklı saatlerinde (sabah, öğle, öğleden sonra) bir saatlik zaman dilimleri için yinelenmiştir. Akşam saatlerinde fotoğraf çekmek mümkün olmamıştır. Bir saatlik zaman diliminde toplam 12 fotoğraf çekilmiştir. Şekil 2 hafta içi bir günde saat 14:00 – 15:00 arasında her 5 dakikada bir çekilen fotoğrafı göstermektedir. Daha sonra bu fotoğraflarda bulunan her kişi fotoğraf üzerinde nokta olarak işaretlenmiştir (Şekil 3). Bu noktasal ifadeler üst üste çakıştırılarak (Şekil 4)  1 saatlik zaman dilimine yönelik olarak aktivite haritaları oluşturulmuş ve az / çok yoğun olarak kullanılan alanlar ve güzergahlar belirlenmiştir (Şekil 5). Konak Meydanı’nda beklenildiği gibi ana yaya aksları ve yakın çevresinde insan yoğunluğu artmaktadır ancak bu yoğunluk çizgisel değil alansal bir dağılım göstermektedir. Hatta 1 saatlik zaman aralığında alanın neredeyse tamamı kullanılmaktadır. Dolayısıyla, bu haritalar meydanın bir geçiş alanı değil, bir toplanma yeri olduğunu görsel olarak ortaya koyabilmektedir. Belediye Binası ve Kent Tarihi Parkı arasında uzanan ana yaya aksı meydanın sınırında doğrusal bir çizgi oluşturmak yerine meydanın içine davet eden bir kırılmaya sahiptir. Bu ana aks üzerindeki kırılmanın, meydanın kullanılabilirliğini artırdığı meydanın bir geçiş alanından çok meydan olarak kullanılmasını desteklediği düşünülmektedir. Bir başka ifade ile Konak Meydanı formun işlevi yönlendirdiği bir alana örnek oluşturabilir. Mekanda birey davranışını inceleyen önceki çalışmalarda kullanıcıların sınırlarda yoğunlaştığı izlenmiştir. Ancak Konak Meydanı için bu durum geçerli değildir. Gerek meydanın sınırından geçen ana yaya aksındaki kırılma gerekse de meydanın çeşitli yerlerinde gerçekleşen kuş besleme aktivitesi ve merkezinde konumlanmış olan saat kulesi kullanıcıların meydan alanının tamamına dağılmasına neden olmuştur. Benzer şekilde önceki çalışmalarda su öğesinin önemli bir çekim merkezi olduğu belirtilmektedir. Ancak Konak Meydanı’nda su öğesi meydandaki öteki aktivitelere kıyasla kullanıcılar için daha az çekici bir aktivitedir. Bu durum su öğesinin meydan içindeki yer seçiminden (yakınında yaya çekici aktiviteler barındırmayan sınırda konumlanmıştır) kaynaklanmış olabilir. Ancak, su öğesine meydanda geçiş alanından uzakta bir yerde yer seçilmiş olmasıyla meydanın belki de hiç kullanılmayacak bölgelerinin kullanılabilirliğini sağladığı da belirtilebilir. Özetle, meydanın biçimsel özelliklerinin kullanıcıların davranışını etkilediği, sınırında yoğun kullanımın olduğu geçiş alanları yerine içinin de kullanıldığı bir meydan olmasını sağladığı düşünülmektedir.

Anılan yöntem ile alandaki kullanıcıların yalnızca konumları belirlenebilmekte, ancak davranışları izlenememektedir. Bir başka ifade ile aktivite haritaları ile kullanıcıların aktif (hareket halinde bulunan) ya da pasif (ayakta duran, oturan) hareketlerini ayırt etmek mümkün değildir. Dolayısıyla araştırmacı alanın içinde bir bankta oturarak kullanıcıların konumlarını ve aktivitelerini bir haritanın üzerinde işaretlemiştir. Bu haritalar ile alanda farklı yaş gruplarından bireylerin çok çeşitli aktiviteleri gerçekleştirdiği gözlemlenmiştir (Şekil 6). Hızla bir yerden bir yere gidenler olduğu kadar alanda keyifle zaman geçirenler de azımsanmayacak düzeydedir. Özellikle kuş yemi satıcıları ve çevresinde yoğunluk artmaktadır, gösteri için gruplar toplanmakta ve dağılmakta, çeşitli büyüklükte topluluklar oturmakta, sohbet etmekte, seyretmekte, dinlenmekte, seyyar satıcıların sunduğu gevrek tüketilmektedir (Şekil 7).

Ayrıca, alanın içinde gözlemci kullanıcıları gözlemlerken özellikle oturma birimlerinin kullanımına yönelik analizler gerçekleştirmek amacıyla bireylerin de konumlarını ve cinsiyetlerini harita üzerine işaretlemiştir (Şekil 8). Gözlem süresi boyunca alandaki 37 adet bankın tamamının kullanıcılar (farklı büyüklükteki gruplar ve cinsiyetler) tarafından kullanıldığı görülmüştür. Grup büyüklükleri çeşitlendiği halde alanda bulunan bankların tek tip yapısının böylesi yoğun kullanılan ve kullanıcıları tarafından olumlu olarak değerlendirilen bir meydanın önemli bir eksikliği olduğu düşünülmektedir. Benzer şekilde, kullanıcılar yoğun bir şekilde yeme içme aktivitesini gerçekleştirdiği halde alanda yeterli sayıda çöp kutusu görülmemektedir. Bir başka ifade ile, yer seçimi ve biçimsel özellikler açısından güçlü bir tasarıma sahip olan Konak Meydanı’nın en önemli eksikliğinin kullanıcı profiline özel olmayan tek tip kentsel mobilyalar ile donatılmış olması olduğu düşünülmektedir.

Sonuç Yerine
Bu çalışmada çeşitli anketler ile Türkiye’nin en güzel meydanı olarak seçilmiş olan İzmir Konak Meydanı’nın nasıl kullanıldığının sistematik bir şekilde incelenmesi hedeflenmiştir. Çalışma alanı özelinde yapılan bu değerlendirme alana özgü çıkarsamalar yapmak için önemli olduğu kadar burada ayrıntılı olarak açıklanan yöntem ile bundan sonra kentsel tasarıma konu olan mekanların olumlu ve olumsuz yanlarının tarafsız bir şekilde değerlendirilmesine yönelik bilimsel bir yöntem tarifi yapması açısından da önemlidir. Sistematik gözlem yöntemi ile hazırlanan aktivite haritaları kullanıcı – mekan arasındaki ilişkinin irdelenmesine ve önceden tahmin edilebilir olmasına olanak sağlayabilecektir. Ayrıca burada kullanılan yöntem bundan sonra benzer bilimsel çalışmalara esin verebilecek potansiyele sahiptir.

Özetle sistematik gözlem yöntemi ile Konak Meydanı’nın bir kent meydanına özgü işlevleri yerine getirdiği ortaya konulmuştur. Kuşkusuz bu çalışmada elde edilen sonuçlar “basit” “yanlı gözlem” ile de elde edilebilir bulgulardır. Ancak basit yanlı gözlem ile elde edilecek bulgular her zaman sistematik gözlem yoluyla elde edilecek bulgulara paralel olmayabilir. Dolayısıyla, yaşamın her alanında olduğu gibi tasarım alanında da öznel yargıdan uzak nesnel bir şekilde var olan kentsel tasarımların değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. “Büyük resmi” görebilmek için sistematik ve dışarıdan bir bakış her zaman önemlidir ve bu çalışmada anılan yöntem kentsel tasarıma konu olan alanların nesnel bir şekilde değerlendirilerek kullanıcı ile bütünleşen tasarımların yapılmasına olanak verecek, gelişmiş dünya ülkelerinde yaygın olarak kullanılan ancak Türkiye kentlerinde nadiren kullanılan bir yöntemdir. Var olan mekanların tarafsız bir şekilde değerlendirilmesi, benzer kullanımlara sahip mekanlar arasında karşılaştırma yapmaya olanak verecektir. Kamu yararı gözetilerek tasarlanacak, planlanacak yeni alanlarda elde edilen bilimsel bulguların kullanılması hem bulanık olarak tanımlanan tasarım ilkelerinin daha net tanımlanmasını hem de kullanıcının gereksinimlerinin karşılanmasını en önemli hedef olarak belirleyebilecektir.

Ancak her deneysel çalışmanın içerdiği eksiklikler bu çalışma için de geçerlidir, dolayısıyla bulgular bu eksiklikleri göz önüne alarak irdelenmelidir. Bunun yanında her eksiklik, yeni bir çalışmayı tetikleyecek, insan çevre arasındaki ilişkiyi irdelemeyi temel hedef haline getirmiş olan çevre psikolojisi bilim alanının gelişmesine katkı koyacak potansiyele sahiptir. Örneğin bu çalışmada alan içindeki kullanım yoğunluklarının dağılımını izlemek için “fotoğraflar” kullanılmış ve anlık durumlar üst üste bindirilerek analiz yapılmıştır. Oysa insanlar mekanda hareket halindedir, bundan sonraki çalışmalarda mekandaki dinamik kullanımı simule edecek yöntemlerin geliştirilmesi (video vb. kullanılması) önemlidir. Bu çalışma kapsamında aktivite haritalarına yönelik yorumlar yer yer öznel yargılar içermektedir, bundan sonraki çalışmalarda aktivite haritalarının Coğrafi Bilgi Sistemleri aracılığı ile analize tabi tutulması (kümelenme analizi gibi) yararlı olacaktır. Bu çalışmada yalnızca bir alana odaklanarak belli bir yöntem uygulanmıştır ancak farklı mekanlarda anılan yöntemin kullanılarak biçimsel özellikleri değişen mekanlarda kullanıcı davranışlarının karşılaştırılması mekandaki olumlu ve olumsuz özelliklere yönelik daha nesnel değerlendirmelerin yapılmasına olanak sağlayacaktır.

Kaynaklar

  • Akad, S.; Çubukçu, E.; “Kentsel açık alanlarda kullanım sonrası değerlendirme: İzmir sahil bantları örneği üzerine ampirik bir araştırma”, Planlama, 3, 105-115, 2006.
  • Çubukçu, E.; “The school of architecture: Dokuz Eylul University, Izmir Turkey, Designing for Designers: Lessons Learned from Schools of Architecture”, Editörler: Jack L. Nasar, Wolfgang F. E. Preiser, Thomas Fisher, 978-1-56367-459-4, Fairchild Publications Inc., New York, 2007.
  • Özer, M. N.; Ayten, M. A.; “Kamusal odak olarak kent meydanları”, Planlama, 96-103, 2005.
  • Preiser, W. F. E.; Rabinowitz, H. Z.; White; “Post-Occupancy Evaluation”. NY: Van Nostrand Reinhold, 1988.
  • Zeisel, J.; “Inquiry by design: Environment / Behavior/ Neuroscience in architecture, interiors, landscape, and planning”, W. W. Norton, New York City, 2007.