Yalnızca sıradışı bir gözlükçü dükkânı değil. Aynı zamanda bir sanat galerisi veya bir konser mekânı. Ya da bir kahveci, bir buluşma noktası. Daha da önemlisi deneyim odaklı bir mekân. Sıra dışı, biraz çılgın, çarpıcı…  Sıcak, samimi, insan ölçeğine yakın, bağ kurması kolay…

Yalnızca alışveriş edilen bir dükkân değil. Aynı zamanda çevresini fark ederek, keşfederek başka etkinliklere ve deneyimlere de dahil olunabilecek bir mekân.

Bulunduğu mahallenin, yapının tarihine saygı duyan ama ait olduğu zamanın olanak, anlayış ve gereksinimleri ile bulunduğu çevre ve yapının içerisine yerleşen…

Bunları elde etmek için bağlamdan kopuk ekstra yenilik, teknoloji, beklenmedik tasarımların peşinden koşmak yerine; bildik ve basit malzeme ve fikirlerin sıra dışı yaklaşımlar, dikkatlice çözülmüş detaylar ve yüksek kalitede, kusursuz işçiliklerle uygulanması…

Ve bütün bunları yaparken de aslında kullanıcısını yormadan ve korkutmadan kendisine çeken ve hem kendisini bulunduğu yere ait hale getirip hem de kullanıcısını ait hissettiren, yalnızca bir kaç tane etkili ve kuvvetli tasarım ile bütünmekânıçözümlemek. Metal konstrüksiyon ve paneller ile, gerektiğinde bir gözlük ya da bir sanat eseri sergilemeye olanak tanıyacak, farklı gereksinimler için farklı pratik çözümler önerebilen, bir fon… Aslında son derece bildik, hafif, sıcak, samimi, form ve boyut olarak basit bir malzeme olarak mantar; tavandan sallandırılmış 550 tane yoga bloğu…  4 köşesinden tavana taşıtılmış 4 metre uzunluğundaki mantar lamine masa veçevresindeMichael Sodeau tasarımı mantar Bob tabureler de birkaç eğlenceli tamamlayıcı…