Mimar Sinan Haftası’nda KTMMOB’nın Konuğu Olduk

Doğan Hasol, Y. Müh. (Mimar), Dr.h.c.

Kıbrıs Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği, Mimar Sinan haftasında bir söyleşi düzenlemek üzere bizi davet etti. Biz üç mimar; ben, eşim Hayzuran ve kızımız Ayşe 10-12 Nisan tarihleri arasında Kıbrıs’taydık.

Bizi havaalanında daha önce HAS Mimarlık’ta birlikte çalıştığımız mimar arkadaşımız Yusuf Özerdem karşıladı. Bu organizasyonun gerçekleşmesinde kendi deyişiyle “kuyuya taş atan” da kendisiydi. Organizasyonun başından sonuna kadar buluşmanın tüm detaylarıyla Yusuf Özerdem ilgilendi. 

İTÜ’deki öğrenciliğimizden arkadaşımız Hakkı Atun 10 Nisan akşamı bizi Rüstem Kitabevi’nde ağırladı. Rüstem Kitabevi, Lefkoşa’da, Kemal Rüstem tarafından 1937 yılında açılmış bir kitabevi. Kitabevinin bir bölümü de sanat galerisi. Kitabevinin bulunduğu bina, 1917 yılında inşa edilmiş ve 1937 yılına kadar Rüstem ailesinin evi olarak kullanılmış. 2012 yılında kitabevinin üst katı geleneksel Kıbrıs yemeklerinin sunulduğu bir restoran olarak da hizmet verecek şekilde düzenlenmiş.

Etkinlik olarak düzenlenen söyleşi 11 Nisan Cuma günü saat 18.00’de başlayacaktı. O gün söyleşi saatine kadar Kıbrıs Türk bölgesini gezme olanağı bulduk.

Kıbrıs güzel bir Akdeniz adası olmuş, yapılar genellikle 1-2 katlı, bahçe içinde villa tarzında. Yer yer 4-5 katlı olan binalar da var. 

Kıbrıs’ın efsanevi adı Rauf Denktaş’ın Anıt Mezarını ve Müze Kompleksini ziyaret ettik. Yapı, insani bir mekansal kimliğe sahip. Rauf Denktaş’ın Anıt Mezarı bir anlamda da Kıbrıslıların altında buluştuğu bir çatı. Kabir bölümünün tören alanına bakan yönündeki ziyaretçileri yağmurdan koruyacak bir revak yapılmış.

Tarihi Büyükhan’da geleneksel Kıbrıs mutfağına özgü yemekler yedik. Çok rüzgarlı bir havayla karşılaştığımız için surların içini otomobille gezebildik, tarihi binaları inceledik.

Rum kesimine geçme olanağı bulamadık. Türk kesiminde Lefkoşa, iyi yapılaşmayla hoş görünümlü bir yöre olmuş. 

Akşam söyleşi için Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu Binası’na gittik. Ben, kızımız Ayşe Hasol Erktin ve eşim Hayzuran Hasol’un da katılımıyla, bize yöneltilen soruları yanıtlayarak yaklaşık bir buçuk saat süren keyifli bir söyleşi yaptık. 

Mimar Sinan haftası olduğu için, Mimar Sinan’ı ve eserlerini de andık. 

İzleyici mimar arkadaşlar söyleşiye çok ilgi gösterdiler. Söyleşi sonrası küçük gruplar halinde sohbetlerimiz de oldu. Resimler çekildi, kitaplar imzalandı.

Akşam yemeğini Kıbrıs Mimarlar Odası’nın konuğu olarak, eskiden Hüseyin Çağlayan’ın aile evi olan, sonradan restore edilip dönüştürülen ve Brasserie Chaglayan adıyla hizmet veren restoranda yedik. Tarihin derin izlerini taşıyan bu mekan, sadece fiziksel bir alan değil; aynı zamanda şehrin kültürel, tarihsel ve sosyal dokusunun da vazgeçilmez ve unutulmayacak bir parçasıydı. Yıllarca Çağlayan Gazinosu olarak yararlanılan bina Brasseri Chaglayan’a dönüştürülmüş. Tarihin izleri korunarak, modern ve yenilikçi bir atmosfer yaratılmış. Bu mekan, tarihine saygı göstermekle birlikte, konuklarına çağdaş bir deneyim sunuyor.

12 Nisan günü, çok güzel duygularla ve bir kez daha buluşabilmek vaadiyle Kıbrıslı dostlarımızla vedalaştık.