Zamanın Ötesinde Tasarım Kaşifleri Etkinlik Serisi Sekizinci Edisyonunda ecoLogicStudio’yu Ağırladı

İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit ve Arkitera Mimarlık Merkezi iş birliğiyle düzenlenen Zamanın Ötesinde Tasarım Kaşifleri etkinlik serisi bu sene sekizinci edisyonunda ecoLogicStudio kurucuları Prof. Dr. Claudia Pasquero ve Dr. Marco Poletto’yu ağırladı.

İsviçreli sıhhi tesisat devi Geberit ve Arkitera Mimarlık Merkezi iş birliğiyle düzenlenen, ecoLogicStudio kurucuları Prof. Dr. Claudia Pasquero ve Dr. Marco Poletto’yu konuk eden Zamanın Ötesinde Tasarım Kaşifleri etkinlik serisi bu sene İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Kampüsü ev sahipliğinde gerçekleşti. Etkinlikte mimarlar, mimarlık öğrencileri ve tasarımcılar, Londra merkezli inovasyon stüdyosu ecoLogicStudio’nun “Biodesign in the Age of Artificial Intelligence: Deep Green” başlıklı sunumunu izledi.

Tasarımda biyoteknoloji konusunda uzman, Londra merkezli mimari ve tasarım inovasyon stüdyosu ecoLogicStudio’nun kurucu ortakları mimar ve küratör Prof. Dr. Claudia Pasquero ile mimar ve akademisyen Dr. Marco Poletto, “Zamanın Ötesinde Tasarım Kaşifleri #8” etkinliği kapsamında Geberit’in davetiyle Türkiye’ye geldi. Etkinlik kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Kampüsü Mustafa Kemal Amfisi’nde mimarlar, mimarlık öğrencileri ve tasarımcılarla buluştu.

Profesyonel ve akademik kariyerlerini hesaplamalı tasarım teknolojileri ve biyolojinin kesiştiği noktada inşa eden Pasquero ve Poletto, Geberit’in 2023 global teması olan “Güvenin Rahatlığını Yaşa, Yanındayız” çerçevesinde biyofilik tasarım, karbon nötr çevreler, biyoteknoloji, ekoloji ve teknolojinin mimarideki yansımalarını anlatırken aynı zamanda iklim değişikliğinin yakın etkilerine, ölçeklenebilir, doğa tabanlı tasarım çözümlerine dair bilgiler de paylaştı. ecoLogicStudio’nun kurucu ortakları, yeni çıkan kitaplarından ismini alan “Biodesign in the Age of Artificial Intelligence: Deep Green” başlıklı konuşmaları kapsamında son teknoloji doğa tabanlı master planlama, mimari ölçekte biyotasarım ve gelecekteki şehirler planlamaları için bir araç olarak yapay zeka kullanımı gibi konuları da ele aldı.

“Yaşam alanlarımızın mimari açıdan göz alıcı olmasının yanı sıra “güvenin rahatlığını” da hissettirmesi gerekiyor.”

Zamanın Ötesinde Tasarım Kaşifleri etkinliğinin açılışında konuşmasını gerçekleştiren Geberit Türkiye Genel Müdürü Ufuk Algıer, “Etkinliği düzenlenmeye başladığımız ilk yıldan bu yana, birbirinden farklı gibi görünen fakat bir araya geldiğinde anlamlı bir bütünü oluşturan disiplinlerin mimari alana nasıl değer kattığını; her biri birbirinden kıymetli konuklarımızın eşliğinde hep birlikte izledik, konuştuk ve masaya yatırdık. 2023 global temamızı “Güvenin Rahatlığını Yaşa. Yanındayız” olarak belirleyen Geberit olarak yaşam alanlarımızın mimari açıdan göz alıcı olmasının yanı sıra “güvenin rahatlığını” da hissettirmesi gerekiyor. Bu bakış açısı da teknolojinin ana odağında olduğu bir tasarım anlayışını öne çıkarıyor. Biz de tam bu noktada “tasarımı fonksiyonla buluşturuyoruz.” Tüm bunları yaparken de suya yön veren bir marka olmanın sorumluluğu içinde sürdürülebilir bir sıhhi tesisat endüstrisi için dönüşümde de öncü rol oynuyoruz. Yenilikçi, yüksek kaliteli ve dayanıklı sıhhi tesisat ürünlerimiz endüstri, toplum ve çevre üzerinde olumlu bir etkiye sahip oluyor. Geberit olarak inovasyon, üstün tasarım ve ödünsüz kalite anlayışımız çerçevesinde ürünler geliştirdik, geliştirmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda, Zamanın Ötesinde Tasarım Kâşifleri’nin 8.’sinde yapılı çevre için biyoteknoloji konusunda uzmanlaşmış Londra merkezli mimari ve tasarım inovasyon stüdyosu ecoLogicStudio’nun kurucu ortakları Claudia Pasquero ve Marco Poletto’yu ağırlamaktan son derece mutluyuz” ifadelerini kullandı.

ecoLogicStudio’nun kurucu ortakları mimar ve küratör Prof. Dr. Claudia Pasquero ile mimar ve akademisyen Dr. Marco Poletto konuşmalarında kentsel mikrobiyom ve sucul ortamlarla doğrudan bağlantılı süreçlerle ilgilenen sıhhi tasarım ve vitrifiye sektörünün biyofilik tasarımda büyük bir inovasyon potansiyeli taşıdığını söyledi. Pasquero: “Biyofilik tasarımın 3D baskı gibi süreçlerle hayata geçirilen yeni formlara ilham verdiğini gördük. Bu formları sıfır atık ve gelişmiş performansa sahip ürünlere dönüştürmek sürecin önemli bir parçası. Bunlar, atık suyun mikroorganizmalar aracılığıyla yerel mikrofiltrasyonunu da içerecek yeni bir konsept yahut yeni bir su veya su üzerinde yaşam fikri yaratmak için sıhhi tasarımın geleceğinde birleşecek iki unsur. ecoLogicStudio’nun öncü fotobiyoreaktörleri ve evsel fotobiyoreaktörleri, mikroorganizmaların güvenli ve verimli bir şekilde büyümesi için suda yaşayan habitatlar durumunda. Dolayısıyla cam ve diğer 3D baskılı biyo-malzemelerden yapılmış olup gri suyu filtrelemeye yardımcı olurken karbonu yakalayan ve değerli biyokütle yetiştiren yeni sıhhi tesisat ürünlerine evrilmeleri hayallerim arasında” dedi.

Zamanın Ötesinde Tasarım Kaşifleri etkinliğinin uluslararası üne sahip mimar, tasarımcı ve mühendislerin inşa edilmiş mimariyi tartıştığı bir seriyi yeniden başlatmak için heyecan verici bir anı temsil ettiğinin altını çizen Dr. Poletto, “Geberit tarafından 8. kez düzenlenen bu etkinlik, aslına bakılırsa günümüz konularıyla oldukça ilgili ve biyofilik tasarım bu yılın gündem maddesi. Nitekim geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız pandemi ve son yıllarda daha çok gündem olan küresel sağlık ve iklim değişikliği, biyo-tasarımın önemini bir kez daha ortaya koydu. Dolayısıyla etkinliğin sağlıklı bir toplum ve refahın sürdürülebilirlik ve ekolojik mimariyle eş anlamlı hale geldiğini göz önüne alıp şu anki zamanın geleceği geliştirebileceğimizi değerlendirmek için de iyi bir başlangıç noktası olduğunu düşünüyorum” diyerek görüşlerini paylaştı.