Yeşil Deneyim Merkezi

Mimari Tasarım
Bez+Kock Architekten

Proje Yeri
Manheim, Almanya

Tamamlanma Tarihi
2023

Toplam İnşaat Alanı
4125 m²

Fotoğraflar
Brigida González

Bez+Kock Architekten tasarladığı Yeşil Deneyim Merkezi’nin kıvrımlı hatları, çevresiyle ve peyzajla kurduğu bütünleşik ilişki, doğadan esinlenen tasarım öğeleri sayesinde ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunmayı hedefliyor.

Yeşil Deneyim Merkezi’nin içinde bulunduğu Luisenpark’ın en önemli özelliklerinden biri peyzaj elemanlarının, taşıyıcı elemanların arka plana gizlenmesine olanak tanıması. Bu yüzden yeni binalar tasarlanırken klasik bina kavramı dışında kalan, organik biçimli, tek katlı, park tarafından çevrelenmiş pavyonlar olarak tasarlanmış.

İnce sütunlarla desteklenerek hafif bir görüntü kazandırılmış. Zarif, kavisli çatı ve cam cepheler, iç ve dış mekan arasında akıcı bir geçiş yaratarak mimari bir promenade oluşturuyor.

Beton, tahta ve taş gibi gösterişsiz malzemelerin yanında kullanılan parlak, koyu yeşil sırlı seramik yüzeyler yapıya farklı bir hava katıyor. İnce çatı kenarlarının silüeti, sarkan ağaç dallarının altından kayıyor. Çevresel kanopiler ziyaretçilerin güneş ve yağmurdan korunmasını sağlıyor.

Yaklaşık 120 metre uzunluğa ve 30 metre genişliğe sahip kavisli çatı, binanın birçok fonksiyonel alanını birbirine bağlıyor. Güney ucunda, yeni restoran ziyaretçiler için davetkar bir tavır sergiliyor. Yemek alanı, bitişiğindeki Kutzerweiher göletine bakan kıvrımlı bir cam cepheyle çerçevelenmiş. Büyük, sürgülü kapılar, restoranın sıcak yaz aylarında dışarıya doğru genişlemesini sağlıyor.

Kuzey restoranın bitişiğinde ise gezilebilen bir kuş evi bulunuyor. Bunu sağlamak için tavanda oluşturulan 1,300 m²’lik bir açıklık ve kuş evinin 18 metrelik 3 direk tarafından taşınan ağı yapının en dikkat çeken özelliklerinden bir kaçı. Ziyaretçiler kuş evinin yolunu takip ederek akarsu ve göletlerle tamamlanmış peyzajı deneyimleme fırsatı buluyor. Çatının kuzey ucunda ise ahır ve bakım binası bulunuyor.

Ayrı bir kütle olarak tasarlanın 580 m²’lik penguen enstalasyonunun kontürü de kıvrımlı hatlarıyla ana kütlenin bir devamı olma niteliğini taşıyor. Enstalasyonun peyzajı ise granit ve yapay taşlarla tasarlanmış. Penguenlerin su içinde ve dışında gözlemlenebilmesini sağlayan 250 m²’lik bir havuzla tamamlanmış.

Kutzerweiher göletiyle olan 4 metrelik kot farkı, gölet kıyısını yumuşak bir eğriyle takip eden  sıkıştırılmış beton bir duvarla giderilmiş. Duvar, gözenekliliği ve tabakalar halinde yerleştirilmiş damgalı betonun açıkça görülebilen tabakaları nedeniyle, bir taş ocağının tortu tabakalarını andırıyor. Bu sayede duvar yapısal bir öğe olmasının yanı sıra bir peyzaj öğesine dönüşüyor. Ziyaretçiler, duvarın içindeki bir yarıktan geçerek göletin kıyısından çok kenarlı su altı dünyası havuzlarına geçiş yapıyor. . Buradaki kum renkli şap kasıtlı olarak sadece zımparalanmış, duvarlara hafif parıltılı bir çizik atılmış ve tavan gece mavisi rengine boyanmıştır. Bu, tüm kıtalardan gelen balıkların 21 farklı akvaryum tankında sergilendiği, minerallerden etkilenen bir mekan kurgusu yaratıyor.