Yeniden Merhaba… Nerede Kalmıştık?

Doğan Hasol, Dr. Y. Müh. Mimar

YAPI Dergisi’ne yeniden kavuşmanın mutluluğunu duyuyorum.  

Yapı-Endüstri Merkezi’ni, yapı konusunda “bir bilgi merkezi” oluşturmak üzere 1968 yılında kurmuştuk. 

Daha Bilgi Çağı ya da “Bilişim Çağı” ortada yokken bir “yapı bilgi merkezi” için yola çıkmak iyi bir öngörü sayılmalıdır. Zamanla YEM’in etkinliklerinin sayısı ve çeşidi giderek arttı. İlk olarak Harbiye’de, yapı malzemesi için kurulan Daimi Sergi’yi kurslar, konferanslar, çeşitli illeri dolaşan sergiler, hatta yurt dışı sergiler, yayın, kitabevi, başvuru kitaplığı izledi. İşte YAPI Dergisi de güncel gelişmeleri izleyip duyurmak ve YEM’in sesi olmak üzere 1973’te devreye girecekti.

Yıllar sonra YEM kabına sığamaz oldu; 40’ıncı yılında, 2008’de Harbiye’den Fulya’da, amaca uygun şekilde düzenlenen görkemli yeni yerine taşındı. Fulya’daki yeni yerimizin olanakları etkinliklerimizin daha da artmasını sağladı. 

YEM olarak yaptıklarımız, verdiğimiz hizmetler mimarlık ve mühendislik çevrelerinde takdir ediliyor, saygı görüyordu. Nitekim, sektörden bir derneğin yaptırdığı ankette, sektörün “en güvenilir kuruluşu” olarak YEM belirlenmişti. YEM’in, Türkiye Prefabrik Birliği’nin kurulmasına, İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği İMSAD’ın gelişmesine de katkıları olmuştu. YEM yurt dışında da, Uluslararası Yapı Merkezleri Birliği (UICB)’nin seçkin üyelerinden biri haline gelmişti. 1985’te Stockholm’deki genel kurulda beni UICB Başkanı olarak seçtiler; bu görevi 2 dönem (6 yıl) sürdürdüm. 

Bütün bu yaptıklarımız, YEM’in kuruluşunda belirlenmiş olan ana sözleşmemizin hedefleriyle tam olarak örtüşüyordu. 

Zaman içinde YEM’in kurucusu olan arkadaşlarımızdan bazılarını yitirdik. (Kendilerini bir kez daha sevgiyle anıyorum). Vefat eden kurucu ortaklarımızın yerine mirasçıları giderek, YEM’de söz sahibi olmaya başladılar. Ne var ki, onların çoğu meslek dışından insanlardı ve YEM’in amaçlarını, etkinliklerini değerlendirmekten uzaktılar. Yayın, mesleki kurslar, 500-600 kişinin katıldığı konferanslar türünden etkinliklerimiz onlar için anlamsızdı. Onlara göre YEM bir ticari kuruluştu, bu büyüklüğüyle çok daha büyük karlar sağlamalıydı. Aralarında, binamıza değer biçenler, satılması durumunda kendilerine düşecek payı hesaplayanlar bile vardı. 

O anlayış ve koşullar altında görevi sürdüremeyeceğimi anladım ve Nisan 2013’te, kurucusu olduğum ve 45 yıl emek verdiğim Yapı-Endüstri Merkezi’ndeki görevlerimden ayrıldım.

O tarihten sonra varlıkların paraya dönüştürülmesi süreci başlatıldı. Önce etkinlikler, YEM Yayın, YAPI Kataloğu, yapi.com.tr, mimarizm.com.tr, YAPI Dergisi birer birer elden çıkarıldı. YEM’in özenle oluşturulmuş deneyimli kadrosu da eritilmişti. Sonunda sıra YEM binasına geldi. 2020 yılında o da yok pahasına satıldı ve ne yazık ki “Yapı-Endüstri Merkezi” 52’nci yılında bitirildi. 

Tek tesellimiz, YEM’in çeşitli etkinliklerinin değerbilir, uzman kişilerin eline geçmesi ve onların büyük özverilerle sürdürülmesi oldu. Bugün o etkinliklerin çoğu canlı. İşte YAPI Dergisi… YEM’in en önemli, en gurur verici etkinliklerinden biriydi. Dergi, bu işin gönüllüsü Yasemin Şener’in uzmanlığında yaşamını başarıyla sürdürüyor. Çıkışına öncülük ettiğim ve 377 sayısında emeğim olan YAPI Dergisi’nin bugün de tutarlı, başarılı bir şekilde yaşadığını görmek beni mutlu ediyor, sevindiriyor. 

Bir dergi yalnızca yayın kadrosundan ibaret değildir kuşkusuz; onu benimseyen, yeni sayılarını sabırsızlıkla bekleyen okurlarıyla da bütünleşir. Onları da içtenlikle selamlıyorum. 

Ben de artık yeniden aranızdayım.

Sevgi ve saygıyla…