Yasemin Kafe

Mimari Tasarım
Mert Uslu Mimarlık

Tasarım Ekibi
Mert Uslu, Nilay Özcan Uslu, Merve Çelik, Gülcan Gürsoy 

İşveren
Grand Plaza

Statik Proje
Deniz Alkan

Mekanik Proje
Btu

Elektrik Projesi
Ayc

Tamamlanma Tarihi
2021

Toplam İnşaat Alanı
1500 m2

Fotoğraflar
Zm Yasa Architectural Photography

Mert Uslu Mimarlık tasarımı Yasemin Kafe, geçirdiği yangın sonrası yeni yüzünde etrafını çevreleyen beyaz kabuğa tutunarak mekanı saran yasemin bitkisi ile adıyla bütünleşik bir tasarım nesnesine dönüşüyor.

Karşıyaka Bostanlı’da bir araya gelme, sosyalleşme ve denizi deneyimleme yeri olarak konumlandığı bölgede simgeleşen Yasemin Kafe’nin fiziksel mekanda yeniden inşası, alanının kentsel ve toplumsal belleklerde yeni kayıtlarını oluşturmaya başlayacak. Yeniden kentle buluşması sağlanan Yasemin Kafe’de özellikle zemin kotundan kaynaklanan denizle görsel temas kurulamaması, birbirine eklemlenen mekanların bütünsel bir kurguya sahip olamaması ve yapının kullanım sürecindeki yıpranmalar ile birlikte gerçekleşen yangın sonrası fiziksel durum göz önünde bulundurularak kurgulanan tasarım sürecinde görünen en temel sorunlara yanıt aranmış. Her ne kadar yangın mekanın servis mekanlarında etkili olmuş olsa da bütünsel bir renovasyon mekanın yeniden kentle buluşması adına kaçınılmaz olmuş. 

Önceki kullanımında yapının -kıyıda yapılan düzenlemeler, doldurmalar sonucu- denizle görsel ilişkisinin kesilmesi konumu itibariyle dezavantaja dönüşmüştü. Buna ek olarak yapıda ana oturma alanı olarak kullanılan alanda mevcut kolonlu yapı ve yetersiz kat yüksekliği, mekanın bütünsel okumasını zedelemekteydi. Caddeye bakan cephede sık kullanılan servis mekanları bulunmakla birlikte bu alanlar yapıyla mimari dil ve bağlamsal olarak herhangi bir ilişki kuramamaktaydı. Nitekim bu kopukluk, caddeyle yapı arasındaki ilişkide “atıl cephe” vurgusu yarattığından mekansal ve görsel bir sorun olarak beliriyordu. Bu noktada tespit edilen sorunlara cevap aranırken, aynı zamanda yapının kentlinin hafızasında yer alacak yeni halinin temsili üzerine odaklanılmış. Yangın sonrası kalan mekansal bölümler ve oturma alanında yer alan betonarme prefabrik duvarların büyük bölümü taşıyıcı olması sebebiyle korunmuştur. Denizle görsel temasın sağlanabilmesi adına yapının zemin kotu 70 cm yükseltilmiş. Bu durum yapının mevcut kat yüksekliğinde azalmayı gerektirdiğinden özellikle basık olan ıslak mekan ve servis alanlarının bulunduğu alanda çatı kotu arttırılmış ve çelik taşıyıcılar ile yeni bir çatı düzlemi oluşturulmuş. Bu çatı düzlemi oluşturulurken iklimsel veriler dikkate alınmış olup, biyoklimatik konforun sağlanması adına iç ve dış mekan oturma alanının üst örtüsü yarı açık ve tam açık konuma dönüşebilecek hareketli bir sistem kurgusuyla tasarlanmış. İç mekanda konumlandırılan ağaçlar, biyoklimatik konforu desteklerken mekanın görsel bütünlüğüne katkı koyuyor.

Yapıyı özellikle caddeye bakan cephesinde bütünüyle saran multiperfore alimünyum paneller katlamalı yerleşimleri ve dolu-boş etkisindeki yüzeyleri itibariyle gün içerisinde üzerine aldıkları güneş ışınlarını farklı açılarda yansıtıyor. Servis alanlarını örterek yapının denize bakan cephesine kadar uzanan bu yarı geçirgen kabuk, kendisine sarılan yasemin bitkisinin üzerindeki boşluklardan sızmasına izin veriyor. Böylece Yasemin Kafe’nin aynı yerde beliren yeni yüzü, denizle görsel teması pekiştirirken aynı zamanda etrafını çevreleyen dolu boş etkisindeki beyaz kabuğa tutunarak mekanı saran yasemin bitkisi ile adıyla bütünleşik bir tasarım nesnesine dönüşüyor.