Villa Asknäs, Reppen Vilson tarafından gerçekleştirilen renovasyon ve ek yapılarla, 1960’ların konutunu Ekerö’de bahçe ile güçlü ilişki kuran çağdaş bir bütünlüğe dönüştürüyor.

Stockholm şehir merkezine otuz dakika uzaklıktaki Ekerö’de yer alan Villa Asknäs projesi, 1960’larda inşa edilen ve 1990’lar ile 2000’lerde eklemeler yapılan bir evin kapsamlı renovasyonu ve genişletilmesi ile elde edilmiş. Süreç başında mevcut yapının korunarak genişletilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması hakkında alınacak kararı değerlendirmek için bir ön çalışma gerçekleştirilmiş. Hem işveren hem de mimar; mekansal, çevresel ve ekonomik açıdan mevcut yapının korunup genişletilmesinde karar kılmış.

Projede, yeni ve mevcut yapıların görsel olarak bağlaması, güneydeki bahçenin daha erişilebilir kılınması, evin bu bahçeye açılması ve mevcut binada yer almayan mekanlar ile yapısal gereksinimlerin tamamlanması amaçlanmış. İç mekan planlamasında, evin tek katlı bir yapı gibi hissedilmesi, farklı dolaşım akışlarının kesişmesi ve beklenmedik karşılaşmalar yaratılması hedeflenmiş.

Yapı, beş hacimden oluşan bir kompozisyon olarak tanımlanabilir: Mevcutta var olan üç küçük hacim, iki yüksek yeni hacim tarafından çerçeveleniyor. Batıda konumlanan büyük hacim, bahçe tarafında çift yükseklikte bir oturma odası ve arka kısımda iki kata yayılan daha mahrem mekanlar içeriyor. Üst katlara geçiş, oturma odasına bakan bir balkon boyunca gerçekleşiyor. Evin kalbi olan mutfak, daha önce oturma odası olarak kullanılan mekana yerleştirilmiş. Merkezi konumu sayesinde yapının tüm katlarını birbirine bağlıyor ve dolaşım akışlarının kesişmesine katkı sağlıyor.

Bahçe tarafında, batıdaki çift yükseklikteki oturma odasından başlayıp mevcut yapının daha küçük ölçekli odalarından geçerek doğuda ofis ve yemek odası ile sona eren bir enfilade plan kurgusu bulunuyor. Bu “koridor boyunca dizilen odalar” özelliği, iç mekanda budaksız, boyalı çam malzemenin kapı söveleri, duvar boşlukları ve eşiklerde kullanımıyla vurgulanıyor; bu kullanım, bitişik duvar ve zemin malzemelerine tezat oluşturuyor. Aynı çam malzeme, çift yükseklikteki oturma odasının duvar ve tavan kaplamalarında da tercih edilmiş. Çam doğrama çerçevelerinin evin tamamında tutarlı bir şekilde kullanılmasıyla, cilalı beton zemine sahip oturma odasına sıcaklık katılıyor.

Dışarıda, yapının beş hacminin tamamı yeşil boyalı ladin kaplama ile örtülmüş. Panellerin genişliği hacimlere göre değişiyor: Küçük hacimlerde dar, büyük hacimlerde daha geniş paneller kullanılmış. Yeşil tonlu bu ölçülü malzeme tercihi, farklı hacimleri daha bütüncül bir yapı olarak birleştirmeyi amaçlıyor. Evin önünde bir dizi teras düzenlenerek hem ev ile bahçe arasındaki kot farkları giderilmiş hem de iç mekanla daha doğrudan bağlantı kuran dış alanlar oluşturulmuş. Hem iç hem dış şömineye sahip bir baca, oturma odasının cephe camlamasına entegre edilerek ev ile bahçe arasındaki ilişkiyi güçlendiriyor ve mekana canlılık katıyor.