VCU Çağdaş Sanat Enstitüsü

Mimari Tasarım: Steven Holl Architects

Tasarım Ekibi: Steven Holl, Chris McVoy, Dominik Sigg, Dimitra Tsachrelia, Garrick Ambrose, Rychiee Espinosa, Scott Fredricks, Gary He, Martin Kropac, JongSeo Lee, Yasmin Vobis, Christina Yessios

İşveren: Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.

Yapım Yılı: 2017

Mimari Ortak: BCWH Architects

Konstrüksiyon: Gilbane, Inc.

Strüktür Mühendisliği: Robert Silman Associates

İnşaat Mühendisi: Vanasse Hangen Brustlin

Makine Mühendisliği (Şematik Tasarım): Arup

Makine Mühendisliği: Ascent Engineering Group

Peyzaj Mimarlığı: Michael Boucher Landscape Architecture

Aydınlatma Danışmanı: L’Observatoire International

Görsel/İşitsel Danışman: Convergent Technologies Design Group, Inc.

Teknik Tiyatro Danışmanlığı: Theatre Projects Consultants

LEED Danışmanı: Sustainable Design Consulting

Alan: 3.810 m2

Fotograflar: Iwan Baan, Terry Brown

Steven Holl Architects tarafından tasarlanan Richmond, Virginia’daki Virginia Commonwealth Üniversitesi kampüsünün kenarında yer alan yeni Çağdaş Sanat Enstitüsü, üniversiteyi komşu çevresiyle bütünleştirirken aynı zamanda kampüse açılan bir kapı görevi de görüyor.

Richmond, Virginia’da bulunan Virginia Commonwealth Üniversitesi kampüsünün kenarında yer alan yeni Çağdaş Sanat Enstitüsü, üniversiteyi komşu çevresiyle adeta bütünleştiriyor. Richmond’un Broad ve Belvidere Caddeleri’nin kesiştiği en yoğun noktada, bina üniversiteye açılan bir kapı görevi görüyor. Ana giriş, performans alanı ile Forum’un kesişiminden oluşuyor. Yeni Çağdaş Sanat Enstitüsü, her biri farklı bir karaktere sahip dört galeriden oluşuyor. Tasarımda esneklik, dört ayrı  sergi ve bir sürekli sergi veya bunun kombinasyonlarına izin veriyor. Galeriler, diğer galerilerdeki dolaşımı etkilemeden, kurulumlar için kapatılabiliyor. Esnek alanlar sayesinde, galeriler tavana asılan sanat eserlerini veya zemin döşemesine sabitlenmesi gereken projeleri kabul edebiliyor. Dikey bir aks; galerileri, performans alanını, heykel bahçesini ve Forum’u birbirine bağlıyor. Bu aks boyunca tüm yapı elemanlarının entegrasyonu değişen manzaralar yoluyla deneyimlenebiliyor.

Yapının iki cephesi var: cephenin biri şehir manzarasına açılıyor, diğeri ise şehirle kampüsü birbirine bağlayarak heykel bahçesinden Forum’a doğru açılıyor. Zemin kattaki kafe, doğrudan heykel bahçesi ile bütünleşiyor. Bu kafede yapılan açılış etkinlikleri pivot kapılar sayesinde ginkgo ağaçları ile dolu bahçeye açılıyor. Geri dönüştürülmüş suyla doldurulmuş büyük yansıtma havuzu, bu bahçenin bir “Düşünme Alanı” olarak algılanmasını sağlıyor. Bina, iç mekânının yanı sıra dış mekânıyla da zaman içinde bir “hareket deneyimi” olarak tanımlanıyor. Yapıya batı yönünden (üniversite tarafından) yaya olarak yaklaşınca bina değişken perspektifler gösteriyor. Kuzeyden, doğudan veya güneyden araba ile gelirseniz, çift-dikey geometrideki bükülme, araç geçerken sürekli şekil değiştiren bir geçit görüntüsü veriyor. Geceleri, parlayan cam paneller dış cepheyi hareketlendiriyor. Bu cam panellerde video projeksiyon sanatı deneyimlenebiliyor. 240 kişilik esnek performans alanı, film, tiyatro, dans ve müzik performansları için uygun bir mekân yaratıyor. Bu alan birinci kat ile ikinci katı birbirine bağlıyor. Dış cephedeki mat, yarı-saydam cam paneller ve titanyum-çinko kaplama malzemesi aynı yeşil-gri tonu yansıtıyor ve ışığa  bağlı olarak, monolitik opaktan çok yönlü yarı saydamlığa, binaya değişken bir görüntü veriyor. Binanın tepesinde dört çatı bahçesi yer alıyor, bunlardan biri sahaya özgü sanatçı enstalasyonları için ayrılmış bir heykel bahçesi olarak işlev görüyor. LEED Gold sertifikasına sahip bina, jeotermal kuyularla kışın ısıtılıp yazın soğutuluyor.

Yeni Çağdaş Sanat Enstitüsü’nün mimarisi; sergileri, film gösterimleri, herkese açık dersleri, performansları, sempozyumları ve topluluk etkinlikleri ile üniversiteyi şehirle birleştiren bir araç olarak tanımlanıyor. Huzurlu bir heykel bahçesine açılan davetkâr çift cepheli Forum sayesinde, yapının önemli modern sanat sergileri için mekânsal enerji sağlayacağı öngörülüyor.