ZAIRA Architects & Engineers tarafından tasarlanan Urban Lining projesi, KN Global’ın yeni ofis binası için şehrin merkezi bir noktasında manzaraya açılan geçirgen bir yapı olarak kurgulanmış.

Proje alanı, Gwangjin Köprüsü’nün güney ucunda, uzun süredir geliştirilmemiş trapezoid bir arsa üzerinde yer alıyor. “Cheonho-dong Tool Street” olarak bilinen öndeki yol biraz kalabalık, ancak bina tamamlandığında Achasan Dağı’nın çerçevelediği Han Nehri’nin pitoresk bir manzarasını sunuyor. Ön ve arka yollar, 3,6 metrelik kot farkıyla, ek kazı yapılmadan yeraltı otoparkı oluşturmaya olanak sağlıyor. Müşteri, hızlı bir şekilde taşınmak için mevcut araziyi kullanarak inşaat maliyetlerini ve süresini en aza indirmeyi amaçlayarak bu alanda bir ofis inşa etmeye karar vermiş. Çevredeki ticari tesislerin doğası gereği, kat planı düzenlemelerden ve ekonomik faktörlerden önemli ölçüde etkilenmiş, cephe ve malzeme ifadesinin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesini gerektirmiş.

On yıldan uzun bir süre önce inşa edilen mevcut ofis binası, şirketin benzersiz değerlerini temsil etme konusunda yetersiz kalmaya başlamış. Bunun üzerine geliştirilmeye başlayan yeni ofis projesi, açık kullanım amacına rağmen gelecekteki amaçlar için potansiyel çok yönlülük sağlayacak şekilde ele alınmış. Bununla birlikte, şirketin kendine özgü değerlerini mimariye yansıtmak önemsenmiş. Bu istek sadece müşterinin gereksinimlerinden değil, aynı zamanda mimarın köklü bir şirket için uygun bir alan yaratma arzusundan da kaynaklanıyormuş.

“Beton kaplama”, tünel inşaatı sırasında en iç katmana yerleştirilen beton yapıyı ifade ediyor. Bu pürüzsüz, homojen kalınlıktaki beton eleman, tünelin hem yapısı hem de kaplaması olarak işlev görüyor ve iç mekanı benzersiz bir şekilde tanımlıyor.

Zeminden başlayarak 450 mm kalınlığa ulaşan brüt beton strüktür, zemin, duvar ve tavanlardan akarak bina boyunca tüm mekanları tanımlıyor. Binanın dış cephesinde görülebilen bu form, bir tünel kesitine bakma yanılsaması yaratarak şirketin kimliğini simgeliyor ve mimari mekansal kompozisyon ilkelerini ortaya koyarken tasarımı farklılaştırıyor.

Bodrum katta arka yoldan erişilebilen otopark, birinci katta ana caddeden erişilebilen bir kafe, ikinci katta sergi alanı ve üçüncü ila altıncı katlarda ofis ve toplantı alanları bulunuyor. Beton kaplama, her katta değişen kullanımlara göre doğal olarak yöne, manzaraya ve güneş ışığına uyum sağlıyor. Binanın şeklinin kat genişliğini değiştirdiği alanlarda, kaplamanın yönünü tersine çevirmek hem iç mekanda hem de cephede çeşitlilik yaratıyor. Bu konsept basit olmasına rağmen, gerçekleştirilmesinde düz döşeme yapıları, ard germe teknikleri, gang form duvarlar, çelik ve betonarme kolonlar ve brüt beton kaplamalar gibi çeşitli teknik yöntemler kullanılmış. İç mekanlar, mimari konsepte uygun olarak tavanda çeşitli tesis ve aydınlatmaları ortaya çıkaracak şekilde tasarlanmış.

Müşteri yeni ofisine taşınırken şirketin 30. yıldönümünü kutluyor, yeniden markalaşıyor ve yeni bir döneme giriyor. Şirketin değerleriyle aşılanmış bu özel alanın, pek çok değerli anının mekanı olması umuluyor.