“Unlimited”

Sanatçı Şeli Abut Benhabib’in “Unlimited” adını taşıyan sergisi 12 Eylül-10 Kasım 2019 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşuyor.

16. İstanbul Bienali paralel etkinlikleri kapsamında, 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi’nde sanatçı Şeli Abut Benhabib’in “Unlimited” adını taşıyan sergisi, bienal süresince 12 Eylül-10 Kasım 2019 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşuyor. Sergi, müzenin açık olduğu gün ve saatler arasında gezilebilecek. Atık malzemelerden hareketle oluşturulan eserler bu sene bienalin konusu olan Yedinci Kıta konsepti ile örtüşüyor.

Sergide sanatçının farklı dönemlerde oluşturduğu kağıt üzerine karışık teknik ve ahşap kutu içinde boya müdahalesi ile nesne düzenlemeleri yer almaktadır.
İstanbul Modern Genel Direktörü Levent Çalıkoğlu, sanatçının asamblaj çalışmalarını 1998 yılında yazdığı yazı ile şöyle değerlendiriyor:

Benhabib, bir araya getirdiği günlük kullanım diline ait bu parçaları çoğunlukla kendisini çevreleyen yaşamsal alanlardan ve geniş tecrübelerinden arta kalan malzemelerden seçip alıyor. Sanatçı bu sayede hem kimliğini ve kişiliğini keşfediyor hem de yakın çevresini bu sorgulama içerisine çekiyor. Benhabib, şimdilerde geleneksel anlamda kabul görmüş bir sanat nesnesini anımsatmayan yeni bileşimlerle hem bu yüzyılın ortak sosyal ve kültürel değerlerine el atıyor hem de kendisiyle ilgili paylaşım alanlarını daha geniş bir kitlenin ortak sorunsallarıyla çakıştırıyor. Bu amaçla dil bilimsel çözümlemeler ve gösterge bilim kavramlarından yararlanıyor. Bu gelişim içerisinde sanatçı öncelikle kendisini sosyal ve kültürel yapının bir parçası olarak kabul ediyor, ardından günlük kullanım ve tüketim dilinde ıskalayarak geçtiğimiz iletişim, yazılım, ulaşım gibi kavramların insan psikolojisi üzerindeki ezici etkilerini araştırıyor. Bu sayede kültürel işlevleri ya da durumları, sanat tanımının kavramsal doğası içerisinde çözümlemeye çalışıyor. Benhabib’in bu çalışmalarındaki teknik hesaplaşma ve sergileme endişesi önceki dönem işler ile ortak bağlantıya sahip. Genellikle işlevselliğini yitirmiş, tekrar kullanıma dönüştürülemeyecek malzemeler, yine ahşap kutular içerisine yerleştiriliyor fakat daha düzenli, açıklayıcı, neden-sonuç ilişkilerini pekiştirici bir yönteme dayalı olarak. Bu yöntem yalnız, tüketim toplumunun cazibeli ve fetiş nesnelerini bir araya getirmekle kalmıyor, kökenleri insanlık tarihi ya da modernizm ile paralel gelişen sembolik nesneleri de aynı sergileme ve çözümleme sistemi içerisine dahil ediyor.