Uluslararası “Mimarlık Ne İşe Yarar?” Konferansı
Mimarlık ortamının güncel konularını, yaratıcı, disiplinlerarası bir yaklaşımla gündeme taşımayı hedefleyen “Mimarlık Ne İşe Yarar?” konferansı 21 Şubat tarihinde Sofitel İstanbul Taksim Otel ev sahipliğinde düzenlenecek.
Türkiye’nin önemli yapılarına imza atan İstanbul merkezli serbest mimarlık ofisleri ve yapı sektörünün tüm paydaşlarının desteğiyle 21 yıldır faaliyetlerini sürdüren İstanbul Serbest Mimarlar Derneği – İstanbulSMD, kuruluş amaçlarına paralel olarak, mimarlık mesleğinin toplumdaki konumunu, algısını, etki alanını ortaya koymak, tartışmaya açmak, fiziksel çevrenin niteliğinin artmasına katkıda bulunmak amacıyla, her yıl tekrar düzenlenmek üzere uluslararası bir etkinlik dizisi olan “Mimarlık Ne İşe Yarar?” konferansını hayata geçiriyor.
İstanbulSMD geçtiğimiz yıl ülkemizi derinden etkileyen depremlerin ardından, “Biz neler yapabiliriz?” sorusuyla çıktığı yolda, depremlerden etkilenen mimar adaylarının mesleki gelişimlerine katkıda bulunan ve bu yıl da kapsamı genişleyerek devam edecek olan projenin yanı sıra şimdi yeni bir soruyla mimarlık alanını gündeme taşımayı hedefliyor; “Mimarlık ne işe yarar?”…
İstanbulSMD Yönetim Kurulu Üyesi Y. Mimar Ertuğ Uçar ve İstanbulSMD Danışmanı Y. Mimar Banu Uçak’ın küratörlüğünde, titizlikle hazırlanan konferans programında günümüz mimarlığı, bilinen en eski kaynaktan ilham alarak “Vitruviyen bir bakış açısı” ile ele alınıyor.
Mimarlık Ne İşe Yarar? konferansı, savaş ve depremlerle büyük yıkımların yaşandığı parçası olduğumuz coğrafyaya odaklanarak bir yandan “mimarlığın iyileştirici rolü”nü vurgularken; bir yandan da insanlığın bu dönemdeki ihtiyaçlarını Amerikalı Psikolog, Abraham Maslow’un 1943 yılında ortaya koyduğu “İhtiyaçlar Hiyerarşisi Teorisi”ni kullanarak mimarlık üzerinden okumaya davet ediyor.
Vitruvius, M.Ö. 1. yy’da kaleme aldığı “De Architectura” adlı kitabında iyi bir mimarlık eserinin sahip olması gereken temel özellikleri “Firmitas/ Sağlamlık, Utilitas/ Kullanışlılık, Venustas/ Güzellik” olarak belirlemişti. Konferans programında yer alan oturumların her biri, Vitruvius’un iyi mimarlığı tanımlayan “utilitas, firmitas ve venustas” kavramlarından en az birinin karşılığını günümüzde arıyor. Vitruvius’tan iki milenyum sonra; Dickens’ın “İki Şehrin Hikayesi”nin başında dile getirdiği çelişkiler çağı, “zamanların en iyisi ve en kötüsü” hala birlikte, omuz omuza kentleri şekillendiriyor. Bir yandan gezegenin insan yaşamı için ne kadar daha sürdürülebilir bir yuva olacağı kaygıları, iklim krizi, doğal afetler, pandemi, savaşlar sürerken bir diğer yandan insanoğlu yapay zekayı üretti, genom haritasını oluşturdu, uzayda koloni kurulabilir mi, ölümsüzlük mümkün mü sorularının yanıtlarına her zamankinden daha yakın bir zenginlik ve iletişim çağı yaşanıyor. Çelişkilerin değişmediği ancak muhtemelen daha da derinleştiği bu çağda, mimarlığa 2000 yıl öncesinin gözlüğü ile bakmayı sağlayacak bu etkinliğin, ortamı olumlu yönde harekete geçirmesi etmesi amaçlanıyor.
Mimarlığın temelde insanın yaşamını sürdürebilmesine olanak verecek kadar “sağlam” ve “kullanışlı” mekanlar yaratma mecburiyeti gözetildiğinde bugün ülkemizde ortaya konan yapım sistemleri, teknolojisi ve bakış açısı, konferansta sunulacak yenilikçi örnekler ile “Başka nasıl yapılır?” sorusuyla kendine yer bulacak.
Konferans kapsamında Vitruvius’un bir mimarlık eserinde bulunması gerektiğini öne sürdüğü “güzellik” kavramı, ülkemizde tasarım disiplinlerinde çalışan tüm paydaşların kimi zaman doğrudan, kimi zaman dolaylı maruz kaldığı “Tasarım pahalı bir şey midir?” sorusuyla ayrıca gündeme taşınacak.
Farklı dil ve yaklaşımlarda nitelikli mimarlık üreten Türkiye mimarlığının genç aktörleriyle ele alınacak konferans kapsamındaki tartışmanın cevap üretmekten çok, yeni ve taze sorularla ortamı zenginleştirmesi bekleniyor.
Konferans içeriği:
Binalardan Ne Bekleriz?
Konferansın açılış oturumunu İstanbulSMD Yönetim Kurulu Üyesi ve TEĞET Mimarlık Ortağı, Ertuğ Uçar tarafından gerçekleştirilecek.
Ertuğ Uçar, Maslow’un “İhtiyaçlar Hiyerarşisi”nden aldığı ilhamla günün ilk sorusunu soracak: “Bir mimari tasarımın gerçekleşmiş hali olan binadan ne bekleriz?” … Bu sorusuyla Uçar, piramitin en alt basamağını, mimarlık alanının tüm topluma değen en temel, en görünen konusunu gündeme taşıyacak; gün boyu tartışılacak, mimari ihtiyaçlar piramidinin farklı dilimlerinde yer alacak soruların önünü açacak.
Hayatta Kalmak İçin Mimarlık?
Marwa Al Sabuni, Mimar, Yazar, Arabic Gate for Architectural News ve Aslı Özbay, Koruma Uzmanı, Mimar, TH İdil Mimarlık Ortağı
Bu oturumu, ortak duyarlılıkları olan, ortak bir coğrafyayı, benzer yapı yapma kültürlerini paylaşan ve kendi toplumlarının esenliğine ilişkin kafa yoran iki kadın mimar; Marwa ve Aslı paylaşıyorlar.
Dünya çapında büyük ses getiren, savaşın yıkımının kalbinden, Suriye’den bir kadın mimarın “vizyoner gözlemi”ni paylaştığı “Ev İçin Savaş” (Battle for Home) ile çatışma, kriz, ekonomik buhranın ardından şehirlerin ve binaların nasıl yeniden inşa edilebileceğine ilişkin iç görüsünü paylaştığı “Umut İçin İnşa” (Building for Hope) kitaplarının yazarı, Suriyeli ödüllü mimar, uluslararası konuşmacı Dr. Marwa Al-Sabouni’ye, sınırın diğer yanından, mesleki faaliyetleri dışında yıllardır katkı koyduğu sivil toplum örgütlerinde mimarlığın toplumsal sorumluluğuna ilişkin gündem oluşturan, Büyük Kahramanmaraş Depremi’nin ardından Hatay, Antakya başta olmak üzere, yeniden imar sürecinde kentsel belleğin korunması, mimarlığın toplumun yaralarını sarabilmesi için stratejiler geliştirilmesi konularında çeşitli sivil toplum örgütlerinde aktif olarak çalışmalarını sürdüren Mimar, Koruma Uzmanı Aslı Özbay eşlik edecek.
Marwa ve Aslı, bugün nedeni ister savaş, ister deprem, isterse iklim felaketi olsun geniş ölçekli yeniden yapılanma süreçlerini ele alırken sadece nasıl yeniden inşa etmeliyiz değil, aynı zamanda nereden başlamalıyız, “umut” için nasıl inşa edebiliriz ve aidiyeti nasıl sağlayabiliriz sorularını sormanın önemini vurgulayacaklar.
Açık Yara
Bu oturum, memleketi Antakya’daki deprem sonrası yeniden yapılanma çalışmalarına katkılar sağlayan, depremin gündemde kalması için çeşitli ulusal ve uluslararası etkinliklerde yaptığı konuşmalarla adından sıkça söz ettiren Yalın Mimarlık Ortağı, Mimar Ömer Selçuk Baz tarafından gerçekleştirilecek.
Umut İçin Mimarlık, Reyhanlı Dünya Vatandaşları Merkezi
Mimar Chen-Yu Chiu (Cho), 8 yıldır Tayvan hükümeti ve Reyhanlı Belediyesi’nin girişimiyle, Reyhanlı’da savaştan etkilenen bölge halkına hizmet vermek üzere yapılan bir merkez için çalışıyor. Mimari tasarımını Dr. Chiu’nun gönüllü olarak yaptığı merkez, İslam mimarisinden, Halep Ulu Camisi’nden, Hattuşa uygarlığından referanslar taşıyor ve kısıtlı olanaklara rağmen şaşırtıcı düzeyde nitelikli bir dile sahip. 11 yıldır süren savaş ve yaşanan göç nedeniyle 100.000 nüfuslu Reyhanlı’ya gelen 250.000 mültecinin birlikte bir yaşam inşa etmesi için hayati önemde olan bu merkez, çok amaçlı toplantı salonları, spor merkezi, işlik ve atölyeler, yerel işletmeciler için satış alanları, çocuklar, kadınlar ve engelliler için kapsayıcı yaklaşımı ile artık bölgenin kalbi niteliğinde. Yaşanan deprem felaketinden sonra sayısı binlere varan Hataylı’ya sapasağlam ayakta kalarak geçici barınma alanı olarak da hizmet veren Reyhanlı Dünya Vatandaşları Merkezi, umut için, barış için, toplumsal refah ve esenlik için mimarın ve mimarlığın üstlenebileceği rolün simgeleştiği çok önemli bir örnek olarak konferans kapsamında yerini alıyor.
Başka Nasıl Yapılır?
Konferans kapsamında gerçekleşecek “Başka Nasıl Yapılır?” başlıklı bölümde, ortak noktaları Türkiye’de maliyet, kültür, siyaset ve benzeri birçok sebepten kabul görmeyen betonarme dışı yapım sistemleriyle veya betonarmenin Türkiye’de yapılagelen iptidai şeklinin dışında yöntemlerle inşa edilmiş veya önerilmiş olan projelerin hikayelerine yer verilecek.
Bu oturumda; Yapısal Çelik ve Modüler Çelik Yapılar, Melih Şimşek – İnşaat Mühendisi, Consera Kurucusu ve TUCSA Y.K. Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı; Milas Belediyesi, Serter Karataban – Mimar, Team Fores Kurucusu; Seddülbahir Kalesi, Y. Burak Dolu – Y. Mimar, Restorasyon Uzmanı, KOOP Mimarlık yer alacak.
Tasarım Pahalı Bir Şey Midir?
Mimarlık alanında güzellik, estetik kavramı çok farklı yaklaşımları olan Türkiye mimarlığının farklı, genç ve üretken aktörlerinin katılımı ile İstinye Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Zehra Tonbul’un moderasyonunda tartışılıyor. Bağlamın ürettiği estetik, dönüştürmenin estetiği, mimarlık objesinin estetik gücü, yarışmanın estetiği gibi konuların ele alınacağı oturumda, toplumun, çoğunlukla işverenin gözündeki “estetik” maliyet getirir algısı da sorgulanacak.
Oturumda moderatör Dr. Zehra Tonbul’un yanı sıra Abdurrahman Çekim- Baraka Mimarlık, Sevince Bayrak SO? Fikriyat, Salih Küçüktuna – Pin Architects ve Tunahan Koç, RASA konuşmacı olarak yer alıyor.
Mimarlık Ne İşe Yarar?
Moderatör: İlker Canikligil, Yönetmen, FluTV Kurucu Ortağı
Prof. Dr. Uğur Tanyeli, Öğretim Üyesi, İstinye Üniversitesi Mimarlık Fakültesi
Günün kapanış oturumunda ise, Türkiye’nin mimarlık alanında en üretken akademisyenlerinden, mimarlık tarihçisi, Prof. Dr. Uğur Tanyeli, FLU TV Kurucusu, İlker Canikligil’in sorularını yanıtlayacak. Meslek alanı dışından bir entelektüelin, mimarlık düşüncesi emekçisi Uğur Tanyeli ile yapacağı zihin açıcı ve keyifli söyleşinin izleyicilere yeni pencereler açması hedefleniyor.
“Mimarlık Ne İşe Yarar?” konferansı tüm güne yayılan, bütünlüklü bir yaklaşımla ortaya koyduğu soruları, başta mimarlık alanının temel aktörleri olan mimarlar, plancılar, iç mimarlar, tasarımcılar, ilgili alanlardaki sivil toplum örgütleri liderleri, akademisyenler, araştırmacılar, malzeme, teknoloji ve sistem üreticileri olmak üzere, yapı sektörü profesyonellerinden oluşan geniş katılımlı ve farklı alanları temsil eden paydaşlarla tartışmaya açacak. Konferans ayrıca ortaya koyduğu bağlamı, meslek alanı dışında da gündeme taşımayı deneyecek.
İstanbul Serbest Mimarlar Derneği, meslek alanının Türkiye’de ve dünyadaki durumunu sorgulayan, üreten, tartışmanın paydaşı olarak mesleki ve toplumsal gelişimi hedefleyen geniş bir davetli grubunu bu etkinlikte buluşturmayı hedefliyor. Konferansa katılım, ücretsiz ve sadece davetiye ile mümkün olacak.