Üç Boyutlu Toprak Baskı Ormanı Kampüsü’nde Yeni Prototip

Direktörler

Edouard Cabay, Alexandre Dubor

Koordinatör

Yara Tayoun

Araştırmacılar

23/24 – Jose Antonio Gutierrez Rangel, Joseph Milad Wadie Naguib, Justin Hanlon, M´Hamed Alila, Maria Kaltsa, Mark Francis, Noel Akroma, Sakshi Pawar, Sara Ayoub, Vesela Tabakova, Yang Xiao. 

21/22 – Adel Alatassi, Aslınur Taşkın, Charles Musyoki, Deena El-Mahdy, Eugene Marais, Hendrik Masjosthusmann, Juliana Rodriguez Torres, Leonardo Bin, Mariam Arwa Al-Hachami, Marwa Abdelrahim, Mehdi Harrak, Michelle Bezik, Michelle Antonietta Isoldi Campinho, Mouad Laalou, Nareh Khaloian Sarnaghi, Nawaal Saksouk, Orestis Pavlidis, Seni BoniDara. 

Fotoğraflar
Iwan Baan

Institute for Advanced Architecture of Catalonia (IAAC) tarafından tasarlanan, Üç Boyutlu Toprak Baskı Ormanı Kampüsü’nde yer alan yeni prototip, yerel olarak elde edilen toprak ve 3D baskı teknolojisi ile oluşturulan duvarları ile karbon nötr bir mimariye bir adım daha yaklaşıyor.

Günümüzde, inşaat sektörü küresel CO2 emisyonlarının %39’unu karşılarken dünyanın çeşitli bölgelerinde konut sıkıntısı yaşanıyor. IAAC ve 3D Baskı Mimarisi Yüksek Lisans Programı (3DPA), 10 yılı aşkın bir araştırmanın ardından, geleneksel bir malzemeyi son teknolojiyle birlikte kullanarak uygun fiyatlı ve sürdürülebilir bir konut çözümü öneriyor. Collserola Doğal Parkı’ndaki Valldaura ormanında yer alan Üç Boyutlu Toprak Baskı Ormanı Kampüsü, 3D yazıcı kullanımıyla yerel toprak ve doğal malzemelerden oluşan, 100 m²’lik düşük karbon emisyonlu, sürdürülebilir bir ‘’0’’ kilometre konut modeline doğru atılan önemli bir adımı temsil ediyor.

Projenin ilk aşaması, 2023 Yeni Avrupa Bauhaus’unda “Döngüsel bir endüstriyel ekosistemin şekillendirilmesi” ödülüne layık görülmüş, projenin en ileri 3D baskı teknolojisi ve sürdürülebilir bina uygulamaları vurgulanmış.

Üç Boyutlu Toprak Baskı Dünya Ormanı Kampüsü, 3D baskılı topraktan yapılmış bir dizi kapalı, örtülü ve açık alana sahip; aynı zamanda yeni yapısal ve mimari çözümlerin test edilmesi için canlı bir laboratuvar görevi görüyor. Projenin parçalı kat planı, 3D baskı teknolojisinin mimari tasarımdaki potansiyel esnekliğini ortaya çıkarıyor. Kampüsün organik mekânsal dağılımı; çok sayıda oda, perspektif, köşe, iç mekan, yarı iç mekân ve dış mekan yaratmayı, kendini tekrarlayan standart mimari çözümlerden uzaklaştıran bir labirentin başlangıcını oluşturmayı ve kullanıcılarının ihtiyaçlarına uyum sağlamayı amaçlıyor.

Zeminin altında, 50 cm’lik doğal taş temel, stabilit ve drenaj sağlıyor. Yukarıda, duvarın ilk 30 cm’lik kısmı, sel ve yağmurdan korumak için 40-70 cm kalınlığında stabilize toprak tabandan oluşuyor. Bu taban, daha sonra duvarların baskısında yeniden kullanılacak olan toprak baskılı bir kalıba dökülmüş. Toprak duvarlar birkaç metre öteden temin edilen malzemeden yapılmış: organik içerikten kaçınmak için 0,5 metrenin altından kazılan toprak daha sonra güneşte kurutulmuş, daha büyük taşları filtrelemek için elenmiş, ardından suyla karıştırılmış, organik lif ve doğal enzim eklenmiş ve sonunda 3D yazıcıyla basılmış. Duvar, ağırlık nedeniyle çökmeyi önlemek için günde 25 cm yüksekliğinde basılmış ve yaklaşık 10 gün içinde toplam 2,5 metreye ulaşmış. Kısmen kuruduktan sonra çatılar monte edilmiş: rüzgar kuvvetleri nedeniyle yükselmeyi engellemek amacıyla hem dinlenmiş hem de toprak duvarlara sabitlenmiş. Bazı durumlarda, ahşap çatının bağlantısı çelik kablolarla temellere kadar gerilmiş.

Tipik yığma ve toprak yapıların aksine, baskılı duvarların %50 sini boşluklar oluşturuyor. Bu boşluklar, malzeme kullanımını azaltmanın yanı sıra yalıtım, hizmetler ve duvarların doğal havalandırmasının entegrasyonuna da hizmet ediyor. Duvarlar; konumlarına bağlı olarak, sadece yapısal bir işlev taşımanın yanı sıra doğal havalandırma için küçük açıklıkları çerçeveliyor.