Tripoli’de Oscar Niemeyer’in Bitirilmemiş Senfonisi

Suha Özkan Hon. F AIA

 

Geçen yüzyılın modern mimarlığının kahramanları arasında Oscar Niemeyer (1907-2012) en önemli katkılarda bulunan kişiler arasında bilinir. Niemeyer’in Rio da Janeiro ve Sao Paolo kentlerindeki “mega” denebilecek yapıtları dışında Lucio Costa’nın (1902-1998) plancısı olduğu yeni başkent olarak inşa edilen Brasilia’ya gerçekleştirdikleri de 20.yüzyılın ortalarının en çok izlenen eserleri olduğu da bir gerçektir. Cesaret ve hatta yer yer inatlaşarak gerçekleştirdiği yapılar ortadayken kendi evinde kıyamayıp, bir kısmı evin dışında görmek için, bir kısmı da evin içinde sevmek için koruduğu kaya parçası onun ne denli doğa sever olduğunun da simgesi değil midir? 

1947’de Niemeyer 40 yaşındayken, tasarım grubunun en genç üyesi olarak katıldığı Birleşmiş Milletler Sekreterlik Yapısı’nın mimarları arasında Wallace Harrison (1895-1991) ve Le Corbusier (1885-1965) ile yer aldı. Her ne kadar Komünist Partisi üyesi olduğu için ABD’ye vize verilmediyse de yapı hep onun adıyla anıldı. 1947’de başlayan uygulama 1952’de tamamlandı. ABD’de başka projeleri de olmasına karşın hiç oraya gitmedi. Doğrusu gidemedi. Sonunda gitmek istemedi. En son 1988 Pritzker Ödülü’ne İstanbul Hiton’un mimarı Gordon Bunshaft’la (1909-1990) birlikte layık görüldüğünde de törene katılmadı, yerine kızı Anna Maria ile torunu Oscar’ı yolladı. Onun katılmamasına sanki sağlık durumu engelmiş gibi gösterildi. Bu gerçek olamaz, Pritzker’den tam 15 yıl sonra Curitiba Modern Sanatlar Yapısı açılışında yan yana ayakta birlikteydik. Açılış için bakanı bekliyorduk. O kıpırdamadan saatlerce ayakta durdu. O sürede ben iki kez dinlenmeye ayrılıp “nöbet”e geri dönmüştüm. Güçlü ve dirençliydi.

Niemeyer’in coğrafyamıza en yakın yapıtı neredeyse bir mega mimarlık “pot-pouri”si olan Rashid Karami Fuar Alanı’dır.  1960’ların internet öncesi dünyanın en önemli etkinliklerinden olan Dünya Fuarı’nın Trablusşam’da (Tripoli) yapılması planlanmıştı. On hektar alana 15 farklı yapının yer aldığı fuarın inşasına 1963’de başlandı ve 1975’deki iç savaşla durmak zorunda kaldı. Hemen tüm yapıların kaba inşaatlarının bitirilmiş olması, bu terk edilmiş ama dramatik bir Mimarlık Müzesi tadındaki alanı, insanların, hele mimarların hayranlıkla gezmeye doyamadıkları dokunulmamış bir park konumuna getirmiş durumda. Burada her yapı iri, her blok uçsuz bucaksız, sanki Niemeyer kendi mimarlık özlemlerinin bir seçkisini denemiş gibi durmakta. Zamanın yarattığı patinanın güzellemesi olarak da izleyicilerini beklemekte. “Daha kaç yıl bekleyecek?” sorusu gündemde olsa da artık geçerliliği kalmamış Dünya Fuarı özlemi çoktan geçti bile. Ama “Usta”nın izlerinden vazgeçmek de olası değil. Öyle doğal, kaderine terk edilmiş ağaçlarla, otsu bitkilerin arasına bu çok değerli kentsel alanda bu mirasa dokunmadan koruyan Lübnan yetkililerini kutlamak gerek. Hele bizde tarihi sit alanlarının bile “arsa” olarak görüldüğü bir zaman da ders bile almamız gerekmiyor mu? Yine de bu geniş alanın kamusal kullanışlarla, planlı bir biçimde kazanılması gündemde. İşte bu bağlamda Tripoli Özel Ekonomik Bölge girişimi, açtığı Bilgi ve Buluş (Knowledge and Innovation) Merkezi ile uluslararası mimarlık ortamında dikkat çekti. Emlak ve Gelişim Uzmanı Maged Fattal’ın yönettiği yarışmaya 110 proje katıldı. Değerlendirme için kurulan uluslararası jüride Raya Al Hassan, İçişleri Bakanı, Lübnan; Jad Tabet, Lübnan Mühendis Mimarlar Federasyonu Başkanı; Bassam Ziadeh, Head, Mimarlar Mühendisler Odası Başkanı; George Kunihiro, Mimar, Japonya; Antonio Raffaele Riverso, UIA-UMAR Delegesi; Francesco Bandarin, UNESCO, İtalya; Ana Tostoes, Docomomo, Portekiz; Fares Dahdah, Oscar Niemeyer Vakfı, ABD; Suha Özkan, Türkiye ve Amale Andraos yer aldı.

İlk aşaması 30, sonra 30 olmak üzere 60 bin metrekarelik yapıyı, Niemeyer’ın yapılarına ve ilkelerine olan saygılı tutumla Birincilik Ödülü, Lübnan’dan MDDM Grubu Imad Aoun ve Nadim Younes’e verildi. İkinci Ödül yine Lübnan’dan Dagher Hanna Grubu’na, Üçüncü Ödül İspanyol Arquivio Architects (Daniel Ortiz and Juan Rodriguez)’e verildi. Her üç proje de çok duyarlı bir biçimde Oscar Niemeyer’in mirasına saygılarıyla dikkat çekti. Ayrıca üç de Mansiyon Khoury Levit Fong, (ABD); UNIT 44 ve Marwan Basmaji’ye (Lübnan) verildi. 

Geçen zaman içinde Niemeyer’in Konuk Merkezi olarak inşaatını başlattığı, ama 1975’de terk edilip tamamlanamayan yapıyı bir ahşap mobilya işliği olarak yeniden yaşama kazandıran Charles Kettaneh ve Nicolas Fayad’in kurdukları East Architecture Studio 2022 de Aga Khan Mimarlık Ödülü’nü kazandı. Tripoli’de önceleri yaygın olan mobilya üretimini canlandırıp yepyeni bir ortam yaratan projenin Niemeyer’in başat (hakim) etkisini yüceltip, saygıyla andığı ve olağan bir kullanım sağladığı izlenmekte.