Tiangang Sanat Merkezi

Mimari Tasarım
SYN Architects

Proje Yeri
Hebei, Çin

Tamamlanma Tarihi
2021

Toplam İnşaat Alanı
2586 m²

Fotoğraflar
Zheng Yan

SYN Architects tasarımı Tiangang Sanat Merkezi, görsel ve dokunsal anlamda derinlik ve zenginlik sunarken, temiz geometrik formu ile güneş ışığını yakalayan bir nesne haline getirilmiş. 

Pekin’e 100 kilometre uzaklkıkta bulunan ve Taihang Dağı’nın eteğinde, Yishui Gölü’nün bitişiğinde bulunan Tiangang Sanat Merkezi mimari deneyimler için bir tür oyun alanı olması amacıyla tasarlanmış. Sanat ve kültürdeki güncel eğilimleri geleneksel kır yaşamının sadeliği ile bütünleştiren yenilikçi bir eko-köyün temelini oluşturan merkez, dairesel şekilli bir sanat müzesi. 

Orijinal yarı dairesel beton yapı, bölgedeki dağlar ve nehirler arasından köye yöneliyor. İnce bir ortogonal hacim, eğriler ve yarım dairenin iç yayı boyunca spiraller çizerek, görme ve görülme arasında bulanık bir ilişki yaratıyor. Bina, yeryüzünün, dağların, suyun ve insanların uyumlu bir şekilde bütünleştiği oryantal doğa felsefesi için bir metafor oluşturmuş. Peyzajın mimarinin devamı olduğuna inanan SYN Architects yapının bir sanat eseri olarak algılanmasını istemiş. 

Beyaz granül boya ile kaplanan binanın ana gövdesi, temiz geometrik formu ve doğrusal yönsüzlüğü ile güneş ışığını yakalayan bir nesne haline getirilmiş. Yapının heykelsi varlığı, yakındaki pirinç tarlaları ve köylerle birleşerek, bina ve doğal çevre arasında güçlü bir içsel bağlantı kuruyor. Yapının yarım yay kısmı nehre ve uzaktaki dağlara baktığından misafir odaları bu tarafa yerleştirilmiş. Köye ve ana yola dönük taraf, bina ile arsa arasındaki birincil arayüz olduğundan resepsiyon ve restoran gibi kamusal alanlar yola paralel olarak konumlandırılmış. 

Farklı sanat türlerini barındıran dairesel formlu kısım her serginin ihtiyaçlarına göre uyarlanabiliyor. Sergi salonu, dolambaçlı koridorlar ve kıvrımlı çatıdan oluşan formuyla mekanları birbirine bağlayarak çeşitliliği artırıyor. Çatı ve duvarlar kıvrılarak birbiri içine geçtiğinden yapının çatısı da yaratıcı aktiviteler için kullanıma uygun hale getirilmiş. Girişten itibaren değişken bir mekan deneyimi sunan yapının içerisindeki rampa, iç ve dış arasında uzamsal bir belirsizliği koruyor. 

Sanat Merkezi bir tür yaşam tiyatrosu haline gelerek sanatçılar, turistler ve mahalleli için ilham ve iletişim kaynağı olmuş. Yapı,  görsel ve dokunsal anlamda derinlik ve zenginlik sunarken, biçim ve malzemenin sadeliği yoluyla tutarlı bir atmosfere sahip. Işığın kendisini de bir tür doğal malzeme haline getiren mimarlar mekanlarda gün boyunca zengin ışık ve gölge efektleri oluşturarak binaya bir tür güneş saati etkisi kazandırmışlar.