Helsinki Üniversitesi’nin eski idari binası JKMM tarafından yenilenerek son teknolojiyle donatılmış bir düşünce, üretim ve etkinlik merkezine dönüştürüldü.

Helsinki İmparatorluğu döneminden kalma tarihi bir bölgenin kalbinde yer alan Helsinki Üniversitesi’nin “The New Think Corner” (Yeni Düşünce Köşesi) adıyla yenilenen eski idari binasının renovasyon projesini tasarlayan JKMM, yapıyı hem üniversitenin hem de kentlilerin kullanımı için kapıları herkese açık bir kamusal alan olarak planladı.

Girişte ziyaretçileri davetkâr bir açıklık ile karşılamak ve etkileşimin yüksek olduğu iç mekânlar yaratmak tasarımın önemli girdileri olarak ele alındı. Helsinki Üniversitesi’nin diğer binaları ile de bağ kuran projenin, şehir merkezindeki kampüsün mevcut dinamiklerini tamamlaması hedeflendi. Kampüsün konumu renovasyon için önemli bir bağlam olarak ele alınırken, yakın çevredeki tarihi yapılara gönderme yapmak için cephede doğal taş ve alçı tercih edildi.

Sokak seviyesindeki geniş pencerelerle yapıyı kente doğru açan mimarlar, üniversitedeki günlük yaşamı sergilenebilir hale getirerek kente entegre ediyor. Yeni mekân düzenlemesi, kapsamlı pek çok fonksiyonu bünyesinde barındıran yapının üç katını galeriler ve açıklıklarla bütünleştirerek tek bir hacim haline getiriyor.

Etkinlikler için bir açık hava mekânı olarak kullanılan iç avlu aynı zamanda doğal bir çalışma ve buluşma alanı olarak planlandı. İkinci kat takım çalışmalarının yanı sıra bağımsız ve sessiz çalışmalar için ayrılırken, üçüncü ve beşinci katlar arasında planlanan ofis alanları, farklı tipteki çalışma biçimlerine uygun esneklikte çok fonksiyonlu mekânlar olarak düzenlendi. 6 katta ise fonksiyonel alanların yanı sıra Helsinki’nin harika manzarasına hâkim bir çatı terası bulunuyor.

Sokak seviyesindeki kafe ve kitap mağazası ile yapı bünyesinde bulunan ve çeşitli etkinliklere sahne olan 300 kişilik Think Corner Stage alanı ise yapının dışa açılan yüzleri olarak planlandı.