The Court Theatre

Mimari Tasarım
Haworth Tompkins, Athfield Architects

Proje Yeri
Christchurch, Yeni Zelanda

İşveren
Christchurch City Council / The Court Theatre

Proje Yöneticisi
Octa

Yüklenici
Hawkins

Tiyatro Danışmanı
Charcoalblue

Statik Tasarım
Ruamoko Solutions

Akustik Danışmanı
Marshall Day Acoustics

Peyzaj Tasarımı
Botanic Landscape Architects

Cephe Mühendisliği
Mott MacDonald

Cephe Strüktür Danışma
BG&E

Tamamlanma Tarihi
2025

Toplam İnşaat Alanı
3.700 m²

Fotoğraflar
Simon Devitt

Haworth Tompkins ve Athfield Architects tarafından tasarlanan The Court Theatre, hibrit strüktürü, üretim süreçlerini görünür kılan mekansal kurgusu ve kentsel yenileme alanındaki konumuyla Christchurch’ün kültürel merkezini yeniden tanımlayan sürdürülebilir bir sahne sanatları yapısı sunuyor.

The Court Theatre’ın tamamlanması, kurumun uzun yıllar sonra Christchurch kent merkezine dönüşünü mümkün kılarak deprem sonrası yeniden yapılanma sürecinde önemli bir eşiğe işaret ediyor. Proje, aynı zamanda şehirde oluşturulan yeni kültür bölgesinin temel bileşenlerinden biri olarak kentsel yaşamı canlandırıyor.

Tiyatro, Londra merkezli Haworth Tompkins ile Yeni Zelanda’daki Athfield Architects’in uluslararası iş birliğiyle tasarlanmış ve Hawkins tarafından inşa edilmiş. Bu yeni yapı, Aotearoa Yeni Zelanda’nın sahne sanatları alanındaki geleceğine yönelik önemli bir yatırım niteliği taşıyor.

2011 Christchurch depreminden sonra Yeni Zelanda’nın en büyük profesyonel tiyatro kurumu olan The Court Theatre, Arts Centre’daki tarihi binasını terk etmek zorunda kalmış ve geçici bir yapıda faaliyet göstermiş. 2020’de Christchurch City Council ile yapılan ortaklık, kurum için kent merkezinde yeni bir yapı geliştirilmesini sağlıyor. Ortaya çıkan kompleks, dünya standartlarında ve sürdürülebilir nitelikte bir tiyatro yapısı olarak kültür bölgesinin kalbinde konumlanıyor.

Yeni yapı yalnızca bir sahne binası değil, aynı zamanda tam donanımlı bir üretim merkezi olarak tasarlanmış. 379 kişilik ana salon, 130 ila 150 kişilik stüdyo sahnesi, prova ve eğitim alanları, dekor, kostüm ve aksesuar üretim atölyeleri ile kafeterya ve bar gibi kamusal alanlar bir araya getirilerek bütüncül bir yapım ortamı oluşturulmuş. Tiyatro, ışık, ses, dekor ve kostüm gibi tüm üretim süreçlerini kendi bünyesinde gerçekleştirebilmesiyle kültürel anlamda önemli bir konuma sahip.

Tasarımın temel yaklaşımı açıklık, görünürlük ve bağlantı kurma üzerine odaklanıyor. Kamusal alanlar ile üretim alanları fiziksel ve görsel temas kuracak biçimde düzenlenerek izleyicilerin yaratım süreçleriyle ilişki kurması sağlandı. Sahne arkası işlevler, binanın kurgusunda bilinçli olarak kamusal alana yakınlaştırılarak ortak bir yaratım atmosferi oluşturuyor. Yapı, bu akışı destekleyen merkezi bir salon etrafında biçimlendirilmiş.

Tasarım süreci, İngiltere’deki araştırma ziyareti sırasında kurulan temaslarla şekillenmiş. Daha önce Avrupa ve Birleşik Krallık’ta ödüllü tiyatro projelerine imza atan Haworth Tompkins, uluslararası tasarım liderliği üstlenirken Athfield Architects yerel bilgi ve uygulama süreçlerini yönetmiş.

Strüktürde ahşap, çelik ve betonun birlikte kullanıldığı hibrit bir sistem tercih edilmiş. Ahşap, hem sürdürülebilirliği hem de sıcak atmosferiyle iç mekanlarda belirleyici bir rol oynuyor. Kütle ahşabının karbonu yapıda depolayan yapısı, binanın çevresel performansına doğrudan katkı sağlıyor. Beton ve çelik ise yapının sismik ve akustik gerekliliklerini karşılamak için kullanılmış.

Cephe tasarımında, deprem sonrası bölgede yaygınlaşan cam ve alüminyum cephelere karşı daha dayanıklı ve bağlama uygun malzemeler tercih edilmiş. Cephedeki açıklıklar, yapının kentle görsel ilişki kurmasını sağlıyor. Ana salon, oyuncu ile izleyici arasındaki yakınlığı artıran avlulu tiyatro tipolojisiyle tasarlanmış. Daha küçük stüdyo sahnesi ise deneysel ve topluluk temelli yapımlara olanak sağlayarak çeşitliliği artırıyor.

Haworth Tompkins ve Athfield Architects’i destekleyen Charcoalblue, binanın sahne mekaniği ve teknik altyapısını geliştirmiş. Yeni Zelanda’da ilk kez kullanılan motorlu sahne ekipmanları, yapıya esneklik ve yüksek teknik kapasite kazandırıyor. Yapı aynı zamanda erişilebilirlik ve kapsayıcılık ilkelerine uygun şekilde tasarlanmış.

Yeni Court Theatre, Christchurch’ün kimliğinde önemli bir yere sahip olan kurumun yeniden şehir merkezine dönmesini sağlayarak kültürel canlanmanın güçlü bir parçası haline geliyor. Sürdürülebilirlik, kapsayıcılık ve yenilikçilik ilkeleri yapının her aşamasına entegre edilmiş. Bu proje, kentin hikâyelerinin üretileceği, paylaşılacağı ve kutlanacağı yeni bir dönemin başlangıcını temsil ediyor.