Tarang

Mimari Tasarım
The Grid Architects

Proje Yeri
Gandhinagar, Hindistan

Tamamlanma Tarihi
2023

Toplam İnşaat Alanı
278 m²

Fotoğraflar
Photographix, Vinay Panjwani

The Grid Architects tasarımı Tarang, estetik, etik ve ilahi değerlerle, içinde bulunulan anı aşan bir süreklilik ve bağlantı hissi uyandırarak zamanın ötesine uzanan bir diyaloğu mümkün kılıyor.

Projenin değerleri üç temel ilke etrafında şekilleniyor: Toprak anaya derin saygı ve sürdürülebilirlik ihtiyacı, zanaatkarlık sanatına ve kişinin elleriyle çalışmasının değerine yönelik gerçek bir takdir, tarihe ve kültürel mirasın korunmasına yönelik derin bir saygı. Tarang’ın tasarımı hem insan odaklı hem de çevreye duyarlı çeşitli faydalar sunuyor. Bina, kapsayıcı tasarım ilkelerini karşılayarak ve sürdürülebilirliği teşvik ederek, sanat ve kültür için toplumsal katılım ve etkileşime odaklanıyor.

Tarang, Güney Batı konumunun özel bağlamını dikkate alırken dikkat çekici bir inşaat tekniği içeriyor. Tasarım, çevre dostu, kültürel açıdan zengin ve görsel açıdan büyüleyici bir yapılı çevre yaratarak yenilikçi ve düşünceli bir yaklaşım sergiliyor. Yazılım veya dijital araçlar olmadan geleneksel inşaat tekniklerini kullanan Tarang, işçilerin sanatını kutluyor.

Tasarımcılar, hem binanın içinde hem de çevresinde çeşitli aktiviteleri barındıran çok yönlü bir alan yaratmayı amaçlıyor. Tarang, dinamik bir galeri alanı olarak kavramsallaştırılmış, sorunsuz bir şekilde adapte olmak ve gelişmek üzere titizlikle tasarlanıyor. İç mekanların tuvallere dönüştürüldüğü ve öne çıkan ürünlerin sergilendiği yapının sürükleyici bir sergi platformu olması amaçlanıyor.

Tarang, kirişsiz, takviyesiz ve herhangi bir kalıp sistemi olmadan yapılmış, en büyük pişmiş toprak tuğla kiremit kemerli tonoz yapısı olarak Hindistan’da türünün tek örneği. Karbon ayak izini en aza indirgemek amacıyla, projede öncelikle yerel malzemeler kullanılıyor. Kullanılan temel malzemeler arasında doğal taş, pişmiş toprak karolar ve inşaat sürecinde tipik olarak bir kemerin ağırlığını taşımak için kullanılan çelik ve kalıp veya yardımcı yapılar olmadan yayılmayı içeren bir teknik bulunuyor. Ayrıca proje, sürdürülebilir bina uygulamalarını daha da teşvik etmek için ustaların becerilerini artırmaya önem veriyor.

Mekanın tasarımında doğadan ilham alınması ve organik şekillerin taklit edilmesi amaçlanıyor.Ortaya çıkan derin ve sade bir zarafete sahip atmosfer, değişen ışık ve rüzgar örüntüleriyle canlanıyor. Oluşan dalgalanmalar izleyicinin gözlerine çeşitli bir bakış açısı getiriyor. Boşluklardan ve aradaki alanlardan gelen ışık ve gölge, köşesiz duvarlar aleminin ötesine geçerek deneyimi eşsizleştiriyor. 

Yapıda duygu aktarımı pişmiş toprak malzemenin kendisi aracılığıyla gerçekleşirken, ışık ve gölgenin karşılıklı etkileşimi iç mekanları canlandırarak gerçekten benzersiz olan dağınık ışık cepleri yaratıyor. Mekandaki güneş ışığı ve gölge etkileşimi, pişmiş toprak tuğla kiremitlerin sadeliğini ortaya çıkarıyor. Meditatif yapı, geleneksel zenginliğin bir örneği olup, mekanı ve doğayı eşit ölçüde yüceltmeyi ve onurlandırmayı amaçlayan bir tasarım felsefesini somutlaştırıyor.